Bakan Turhan, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "sanayinin ve ticaretin kalbi", "ülkenin üretim merkezi" Kocaeli'de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Turhan, herkesin farkında olduğu üzere Türkiye'de, bölgede ve dünyada çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçildiğine işaret ederek, stratejistlerin, dünyanın, ikinci cihan harbinden bu yana en derin krizini yaşadığı noktasında görüş bildirdiğini kaydetti.
Kimilerinin tüm bu yaşananları, farklı bir dünya savaşı olarak da tanımladığına dikkati çeken Turhan, şöyle devam etti:
"Bazı düşünürlere kalırsa, siyasal ve iktisadi krizden önce, insanlık krizi yaşanıyor ve bu buhran, hemen her şeyi olumsuz yönde tetikliyor. Bunları şunun için anlatıyorum; ister siyasetle uğraşalım, ister sanayici olalım, ister hizmet üreten olalım, isterse evinde oturan bir kimse olalım. Bu yaşananları görmezden gelerek, hiçbir işi sağlıklı yapamayız. Örneğin, buzullar her geçen gün eriyor, 'Bana ne.' diyemeyiz. Yakın coğrafyamızda, kan gövdeyi götürüyor, 'Bana ne.' diyemeyiz. Koloni mantığıyla ticaretin kurallarını belirlemek isteyen ülkeler var, 'Bana ne.' diyemeyiz. Elbette 'Bana ne, ben işime bakarım, üretimimi yaparım, gerisi beni ilgilendirmez.' diyen de çıkabilir. Bunu saygıyla karşılarım ancak ürettiğiyle kalır, iki arpa boyu yol alamaz. Oysa bu ülkenin iki arpa boyu yol gideceklere değil, maraton koşucularına ihtiyacı var. Bunun da yolu, ne iş yaparsak yapalım, dünyada olup biteni iyi okumaktan geçmektedir."
"Küresel ölçekte lojistik üs konumundayız"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesiyle dünyanın siyasi ve ticari olarak yeniden şekillendirildiğini belirterek, "Şayet o yıllarda, biz, birilerinin hazır pazarı olmayı tercih etmek yerine, kendi öz kaynaklarımızla, insan gücümüzle üretmeyi tercih etmiş olsaydık, yani yerli ve milli üretim yapsaydık, sanayi bacalarımızı tüttürseydik, ulaşım altyapımızı güçlendirseydik, bugün çok daha farklı bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık." dedi.
Bunların hayal olmadığını vurgulayan Turhan, "Hayal mi? Elbette değil çünkü öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki üç kıtanın kesiştiği noktada, önemli ticaret koridorları üzerinde bulunmamız hasebiyle adeta doğal lojistik merkezi konumundayız. Sadece doğu ile batı arasında değil, kuzey ile güney arasında da küresel ölçekte lojistik üs konumundayız. Deniz yolu mu dersiniz, kara yolu mu dersiniz, hava yolu mu dersiniz, demir yolu mu dersiniz. Hepsi mümkün. Bundan büyük bir kıymet olabilir mi? Tüm bunların ne anlam ifade ettiğini sanayiciler çok daha iyi bilecektir. Çünkü bir sanayici için bir üretici için üretim birinci adımsa, onu pazara en güvenli ve en ucuz yolla ulaştırmak ikinci, üçüncü adımdır." ifadelerini kullandı.
"Havayolunu halkın yolu haline getirdik"
Bakan Turhan, tüm bu anlattıklarından hareketle Türkiye'de tarihi bir karara imza atarak, ulaşım seferberliği başlattıklarını kaydetti.
AK Parti iktidarları döneminde yaptıkları projelere değinen Turhan, şunları kaydetti:
"Neler mi yaptık? Ulaştırma sistemimizin ana omurgasını oluşturan kara yolları ağımızı, bölünmüş yollar, otobanlar, köprüler, tüneller ve viyadüklerle çok daha güçlü hale getirerek, ülkemizin ulusal ve uluslararası koridorlarını tahkim ettik. Ülkemizin her köşesine uzanan devlet ve il yollarımızda fiziki ve geometrik standartları yükselttik, akıllı ve yüksek kaliteli ulaşım sistemleri tesis ederek hizmet seviyesini ve trafik güvenliğini arttırdık. Uzun yıllar ihmal edilen demir yolu ulaşımını, yeniden ulaştırma politikalarının odağına aldık. Bir yandan onlarca yıldır el değmemiş hatlarımızı yeniledik, diğer yandan yeni demir yolları, kent içi raylı sistem hatları ve yüksek hızlı tren projeleriyle yolcu ve yük taşımacılığımıza soluk aldırdık. Ayrıca demir yolu ulaşımından daha fazla katma değer elde etmek adına lojistik altyapı çalışmalarına ağırlık verdik. Hava taşımacılığının dünyada erişmiş olduğu teknolojik ve yapısal değişiklikleri, 16 yıl gibi kısa bir zaman diliminde ülkemizde uygulayarak hava yolunu halkın yolu haline getirdik. Hava yolu taşımacılığını serbestleştirerek rekabete açmanın ötesinde hava ulaşım ağını yurt geneline yaydık. Milli hava yolu şirketimiz THY'yi, sadece kendi insanımızın değil, dünya vatandaşlarının tercih ettiği küresel bir marka haline getirdik. Dünyanın en büyük hava ulaşım merkezlerinden biri olan İstanbul Havalimanımızla, bu alandaki değer ve rekabet gücümüz katlanarak artırdık."
"Ulaşımı da erişimi de kolay müreffeh Türkiye"
Bilişim ve teknoloji alanında da önemli yatırımlara imza atıldığını aktaran Turhan, "Ülkemizi bir uçtan diğer uca, gündelik yaşamın vazgeçilmezi olan haberleşme imkanlarıyla donattık. Sonuç olarak, tüm bu çalışmalarımızla bugün, düne göre ulaşımı da erişimi de çok daha kolay, güvenli ve müreffeh bir Türkiye'ye kavuşmuş bulunuyoruz." dedi.
Yalova'da dün tersaneler bölgesinde bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Turhan, "Orada tersanecilerimizin bana verdiği bilgilere göre, Avrupa'da tersanecilik hizmetinde bugün birinci sırada yer alıyoruz. Yapım, bakım ve onarımda. Bu çok büyük mutluluk verici, onur verici bir durum. Tüm bunların doğal sonucu olarak bugün dünyayla rekabet edebilen bir gemi sanayisine ve etkin bir denizcilik sektörüne kavuşmuş bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Turhan, denizlerin anlam ve öneminin siyasi sınırların içinde kalmasından ibaret olmadığını, buraların jeo ekonomik olarak da büyük değer taşıdığını icraatlarıyla ortaya koyduklarını da söyledi.
“Kocaeli'nin sanayideki payı yüzde 51"
Bakan Turhan, Avrupa ile Orta Doğu arasında geçiş koridoru üzerinde bulunan Kocaeli'nin, İstanbul'a olan yakınlığıyla da büyük bir avantaja sahip şehir olduğunu, kentin İstanbul'dan sonra Türk imalat sanayi üretimine yaptığı yüzde 13'lük üretim katkısının bu durumu gözler önüne serdiğini söyledi.
Turhan, Kocaeli'nin, ekonomik faaliyetlerinde sanayi payının yüzde 51 gibi önemli bir oranda olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye araç üretiminin yaklaşık yüzde 36'sı Kocaeli'nden karşılanmaktadır. Şehrin, Türkiye kimya sanayi içerisindeki payı yüzde 27'dir. Türkiye metal sanayinin yüzde 19'unu da Kocaeli karşılamaktadır. Bunlar gurur verici rakamlar. Ayrıca kara, deniz ve demiryolu ulaşımında sağladığı ciddi avantajlar sayesinde gelişimini sürdürmeye ve önemini korumaya devam edebilecek bir potansiyele sahiptir. Çünkü ulaşım olanaklarının bu kadar çeşitli olması ve 3 uluslararası havalimanına yakınlığı Kocaeli'yi çok cazip kılıyor." diye konuştu.
Cengiz Topel Havalimanı'nın, İstanbul'daki havalimanlarına yakınlığına işaret eden Turhan, İzmit Körfezi'nin doğal bir liman oluşu ve deniz ulaşımı açısından Anadolu'nun en iç noktasına erişim imkanı sunmasının da Kocaeli'nin işlek bir deniz yoluna sahip olmasını sağladığını ve limanlarının önemini artırdığını dile getirdi.
"Yabancı sermayeli işletmeler İstanbul'dan sonra en çok Kocaeli'yi tercih ediyor"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, çağımızda artan endüstriyel üretim ve dünya ticaretinin, denizcilik sektörüne büyük bir ivme kazandırdığını ve kazandırmaya devam etiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Bu nedenledir ki yabancı sermayeli ve büyük ölçekli işletmeler İstanbul'dan sonra en çok Kocaeli'yi tercih etmektedir. Kocaeli'de faaliyet gösteren sanayi firmalarının yüzde 10'u uluslararası firmalardan oluşuyor. Sanayiciler açısından Kocaeli'yi değerli kılan bir diğer faktör de kombine taşımacılığın en iyi şekilde uygulandığı bir konumda bulunmasıdır. Bakanlık olarak çalışmasını yaptığımız ticaret ve konteyner limanlarıyla lojistik köy çalışmalarıyla hızlı ve konvansiyonel demiryolu yatırımlarıyla da Kocaeli'nin bu potansiyelini gün yüzüne çıkarmayı sürdürüyoruz. Kocaeli'nin ulaşım ve erişim hizmetleri için 12 milyar 145 milyon liranın üzerinde yatırım yaptık. YİD (yap-işlet-devret) kapsamında yapılan yatırımları da kattığımızda bu rakam 25 milyar 280 milyona çıkıyor. Bu yatırımlarla Kocaeli'yi ulaşım anlamında dünyaya entegre ettik ve tam anlamıyla uluslararası bir ticaret merkezine dönüştürdük."
Turhan, İstanbul'dan Kocaeli'ye gelmek için bir zamanlar 2 saat yol gidildiğini, üstelik o tarihlerde bu kadar yoğunluğun olmadığını dile getirerek, "Biz ne yaptık? Kocaeli'yi başta İstanbul olmak üzere tüm komşularına yüksek standartlı bölünmüş yollarla bağladık. 80 yılda yapılan 150 kilometre bölünmüş yol uzunluğunu 281 kilometreye çıkardık. 485 kilometre yolu sıcak asfaltla kapladık. Kocaeli'yi İzmir'e bağlayacak İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi'nin de önemli bir bölümünü hizmete aldık. Osmangazi Köprüsü açıldığı günden bu yana Körfez'deki transit trafiğin önemli bir bölümünü çekmeye başladı. Otoyol tamamlandığında 18 ilimiz, ticari ve sanayi olarak birbirine bağlanmış olacak. Yine aynı şekilde yapımı hızla devam eden Kuzey Marmara Otoyolu da Kocaeli için çok önemli bir yatırım. Toplam uzunluğu 398 kilometre olan bu projemizin Kocaeli'nde 77 kilometre ana yol, 37 kilometre bağlantı yolu ve 61 kilometre kavşak kolu bulunmaktadır. Malum, Kurtköy-Liman kavşağı kesiminin tamamını trafiğe açtık ve bu hizmetimiz her açından Kocaeli'mize refah getirmiştir." ifadelerini kullandı.
Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Hattını açtıklarını, İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Konya ve Ankara'yı birbirine YHT ile bağladıklarını aktaran Turhan, bu sayede Ankara-Kocaeli arasını 3 saate, Kocaeli'nin sanayi ilçesi Gebze'ye ise İzmit'ten ulaşımı 20-25 dakikaya düşürdüklerini kaydetti.
"Türkiye lojistik sektörüne 2 milyon ton taşıma kapasitesi sağlamış olacağız"
Turhan, özellikle otomobil sektörü ve buna bağlı yan sanayiye hitap edecek, ithalat ve ihracat taşımaları için büyük önemi bulunan Köseköy Lojistik Merkezi'nin ilk etabını açtıklarını anımsatarak şunları kaydetti:
"Köseköy Gar sahasında 340 bin metrekarelik alan üzerinde yürütülen lojistik hizmetini de unutmamak gerekiyor. Kalan kısmın yapımı için de ihale hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Söz konusu lojistik merkezi tamamlandığında, Türkiye lojistik sektörüne 2 milyon ton taşıma kapasitesi sağlamış olacağız. Kocaeli'ye ise 694 bin metrekare lojistik alan kazandırılacak. Bu arada inşallah Kocaeli için kritik önemdeki demir yolu projesini de hayata geçireceğiz. O da Gebze-Sabiha Gökçen-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Hızlı Demiryolu projesi. Bu hat İpek Demiryolu güzergahının ülkemizden geçen bölümünün Avrupa bağlantısını oluşturan en önemli halkalarından birini teşkil edecektir. Bu kapsamda, 118 kilometrelik Gebze-Sabiha Gökçen Havalimanı-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı kısmında etüt-proje çalışmalarını tamamladık. Bütçe imkanları dahilinde yapım ihalesine çıkmayı planlıyoruz. Ayrıca 22 kilometrelik İstanbul Havalimanı-Çatalca kısmında yer teslimi yaparak proje çalışmalarına başladık. 1/25.000 ölçekli çalışmalar onaylanmış olup, 1/5.000 ölçekli proje çalışmalarına devam edilmektedir."
Bakan Turhan, sanayi kenti Kocaeli'de "açılmaz" denilen Cengiz Topel Havalimanı'nı 2011'de hizmete alarak tarifeli seferleri başlattıklarını, Cengiz Topel Havalimanı'ndan Trabzon Havalimanı'na haftanın 3 günü karşılıklı seferler düzenlendiğini anlatarak, talepler üzerine başka illere de seferler düzenlenmesi konusunda çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
"Limanlarımız yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurmuş olacak"
Denizcilik alanında önemli çalışmalar yaptıklarını, feribot ve arabalı vapur seferleri geliştirdiklerini, birçok balıkçı barınağı inşa ettiklerinden bahseden Turhan, şöyle devam etti:
"Bu yatırımların olumlu sonuçlarını Kocaeli'nin gelişen ekonomisi ortaya koymaktadır. Kocaeli'nin 2002 yılında 1 milyar 268 milyon dolar olan ihracatı 2018 yılında 8 milyar 903 milyon dolara çıktı. İthalatı ise 1 milyar 124 milyon dolardan 13 milyar 976 milyona yükseldi. Tabii Kocaeli'de üretilip İstanbul merkezli firmalar tarafından yapılan ihracatı da eklersek bu rakamın çok daha yüksek olduğunu biliyoruz.
Bununla birlikte bu bölgeye yılda ortalama 15 bin gemi uğruyor. Bölgede yılda yaklaşık 60 milyon ton yük elleçlenmekte. Bu kapsamda tüm limanların daha modern bir hale gelmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bakanlık olarak limanların kentsel, sanayi, ticari yapılaşmayla paralel şekilde planlanması, ulaşım ağlarının çok modlu taşımacılığa izin verecek şekilde dizayn edilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Yeşil Liman Projesi'nin bu kapsamda Kocaeli ve İzmit Körfezi için büyük bir gereklilik olduğuna inanıyorum. Kocaeli'deki bütün limanlarımızın Yeşil Liman sertifikası için gereklilikleri yerine getirerek modernize olması, hem Körfezi daha yaşanılır kılacak hem de enerji ve iş verimliliğini artıracaktır. Bununla birlikte limanlarımız yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurmuş olacaktır."
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, Kocaeli'nin geleceği ve daha iyi yerlere gelmesi için yasal düzenlemeler ve altyapı yatırımı olmak üzere ne gerekiyorsa hepsini yapmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.