GÜVENLİ İNTERNET GÜNÜ'NDE BAKAN URALOĞLU'NDAN AİLELERE ÇAĞRI: ÇOCUKLARINIZI İNTERNETTE YALNIZ BIRAKMAYIN
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, dijital dünyada da çocukların kontrolsüz bir şekilde
bırakılmasının oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirterek, “Tüm
anne babalara sesleniyorum; lütfen çocuklarımızı, gençlerimizi başıboş ve uçsuz
bucaksız bir ortam olan internet dünyasında yalnız bırakmayın. Çok farklı
koruma ve güvenlik yöntemleriyle onları dijital alemin kötülüklerinden uzak
tutun.” dedi.
Bakan Uraloğlu, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumunca bilinçli ve güvenli internet kullanımı
konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla ‘Hep birlikte daha iyi bir internete'
temasıyla düzenlenen 'Güvenli İnternet Günü' etkinliğinde konuştu.
Bilginin doğru kaynaklardan
güvenilir bir şekilde iletilmesinin tarih boyunca her devletin ve toplumun
gündeminde olduğunu ifade eden Uraloğlu, "Bilgiye erişim konusunda sıkıntı
çekilmeyen bir çağda yaşadığımız için çok şanslıyız fakat insanlık tarihinde
hiç olmadığı kadar manipülasyona ve dezenformasyona açık hale geldik. Bilgi
güvenliğimiz tehdit altındadır." dedi.
Uraloğlu, bilgi felsefesinin
temel problemi olan 'bilginin kaynağı nedir? sorusunun özellikle internet
çağında hala geçerliliğini koruduğunu söyledi.
Yarım asrı aşkın bir tarihi
bulunan internetin, özellikle son 25 yıl içerisinde alışkanlıkları,
zorunlulukları değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü ifade eden Uraloğlu,
"Bugün hayatımızın baş rolünde internet bağlantısı bulunan mobil cihazlar
bulunuyor. Bu sayede temel bilimlerin referans kaynaklarına, külliyatlar dolusu
bilgiye bir tıkla ulaşabiliyoruz fakat ulaşılan her bilginin doğru olmadığı da
şüphe götürmez bir gerçektir. Bireysel kullanıcılar açısından riskleri ve
tehditleri bünyesinde barındıran bu yeni dönem, kamunun 7 gün 24 saat
kesintisiz hizmet verebildiği sistemlerle hayatımıza değer kattı." diye
konuştu.
Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı
Dijital Dönüşüm Ofisi'nin koordinasyonunda yürütülen, Türksat tarafından
geliştirilen ve yönetilen e-Devlet kapısının dünyada örnek gösterilen dijital
kamu hizmetleri arasına girdiğinin altını çizdi.
E-Ticaret sayesinde artık
alışverişin internet siteleri üzerinden gerçekleştirildiğini, bankacılık
faaliyetleri için bankalara giderek saatlerce sıra beklenilmediğini,
faturaların internetten ödendiğini, para havalesi gibi işlemlerin de saniyeler
içerisinde gerçekleştirildiğini ifade eden Uraloğlu, internetin ihtiyaç
dolduğunda bir yol ve bir araç olmaktan çıktığını söyledi.
ANNE VE BABALAR ÇOCUKLARINIZI
DİJİTAL ALEMİN KÖTÜLÜKLERİNDEN UZAK TUTUN
Uraloğlu, internetin yeni bir
kültürel mekan, gerçeklik, özgürlük alanı ve ekonomik bir pazar olarak ortaya
çıkmasının, küresel değerlerin, alışkanlıkların hızlı bir şekilde değişmesini
de sağladığına işaret etti.
Zamanının büyük kısmını
internette geçiren gençlerin 'değerlerini' artık sadece ailesi ya da
çevresindeki insanların belirlemediğini dile getiren Uraloğlu, "Sosyal
medya ağları aracılığıyla internet kültürü belirliyor. Örf ve adetlerimiz internet
ortamında farklı yorumlanabiliyor, insani değerler de bu mekanda farklılık
gösteriyor. Bu nedenle bir ebeveynin, kendi çocuğunun evin dışında, nerede,
kiminle olduğunu bilmesi gerekiyorsa; dijital dünyada da çocukların kontrolsüz
bir şekilde bırakılması, oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Tüm anne
babalara sesleniyorum; lütfen çocuklarımızı, gençlerimizi başıboş ve uçsuz
bucaksız bir ortam olan internet dünyasında yalnız bırakmayın. Çok farklı
koruma ve güvenlik yöntemleriyle onları dijital alemin kötülüklerinden uzak
tutun." şeklinde konuştu.
GÜNLÜK İNTERNET KULLANIM
SÜRESİ TÜRKİYE'DE 6 SAAT 57 DAKİKA
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Uraloğlu, interneti güvenli bir şekilde kullanmanın yollarını öğrenmenin ve
uygulamanın herkesin sorumluluğunda olduğunu belirterek, "Günlük internet
kullanım süresi dünyada 6 saat 40 dakika iken ülkemizde bu rakam 6 Saat 57
dakika yani yaklaşık 7 saat. Sosyal medya kullanım süresi ise Dünyada 2 saat 23
dakika iken ülkemizde 2 Saat 44 dakika, yani yaklaşık 3 saati Buluyor.
Dolayısıyla bu alan asla boş bırakılmaması ve son derece ciddiyetle ele
alınması gereken bir konu. Biz de bu kapsamda Bakanlık olarak 'Güvenli İnternet
Günü' vesilesiyle, vatandaşlarımızı dijital dünyada güvende tutmanın yolları
konusunda bilinçlendirmek istiyoruz." dedi.
Dijital platformlarda
karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi hiç şüphesiz bilgi kirliliği olduğunu
ifade eden Uraloğlu, yalan ile gerçeğin iç içe geçtiği dijital ortamlarda
interneti ve sosyal medya platformlarını bilinçli bir şekilde kullanmanın ve
dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmenin önemine işaret etti.
Uraloğlu, siber zorbalık,
çocukların çevrim içi istismarı, sosyal medya ve oyun bağımlılığı başta olmak
üzere, pek çok dijital riskin bugün dijital bir dünyanın içinde doğan çocukları
ve gençleri tehdit eden bir boyuta geldiğini belirterek, bu tehditlere karşı da
2016'da BTK bünyesinde güvenli internet merkezinin kurulduğunu hatırlattı.
GÜVENLİ İNTERNET UYGULAMASINI
KULLANAN ABONELERİN YÜZDE 99'U AİLE PROFİLİNDE BULUNUYOR
Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumumuza güvenli internet kapsamında; çocukların ve gençlerin internetin
risklerine karşı güvende olmalarını sağlamak için çalışmalar yapma görevlerini
verdiklerini anlatan Uraloğlu, güvenli internet merkezinde 2023 yılında
gerçekleştirilen 167 eğitim ve seminer ile yaklaşık 26 bin kişiye 'İnternetin
Bilinçli ve Güvenli Kullanımı' eğitimi verildiğini söyledi.
Uraloğlu, son beş yılda 824
eğitim ve seminer ile toplam 116 bin kişiye ulaşıldığını belirterek, 'İnternet
Yardım Merkezi' ile internetin bilinçli, güvenli ve etkin kullanımı kapsamında
kullanıcıların İnternet ortamlarında yaşadıkları sorunlara, çözüm önerileri
sunduklarını dile getirdi.
'ALO 141 İnternet Bilgi Destek
Hattı' ile de dijital ortamlarda yaşanan sorunları, hızlı ve alternatif bir
yoldan çözüme kavuşturduklarını ifade eden Uraloğlu, geçen yıl 70 binden fazla
çağrıya cevap verildiğini bildirdi. Bakan Uraloğlu, kendisinin de ALO 141
İnternet Bilgi Destek Hattını arayarak bilgi aldığını söyledi.
2017 yılında hayata geçirilen
Güvenli Mobil İnternet Tırı, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin
ardından deprem bölgelerine gitti ve bu sayede Adıyaman ve Hatay illerindeki
çadır kentlerde 7-13 yaş arası yaklaşık 2 bin 500 öğrenciye 'Robotik Kodlama
Eğitimi' verdiğini aktaran Uraloğlu, bu eğitimler sayesinde çocukların o zor
günlerde, yaşadıklarını bir nebze de olsa unutarak, eğlenceli vakit geçirme ve
eğitim alma imkanı da bulduklarını söyledi.
Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumunun tamamen ücretsiz olan güvenli internet hizmetinden gönüllü
yararlanan yaklaşık 40 milyon abonemiz bulunduğunu belirterek, "Güvenli
internet hizmetinde çocuk ve aile profili olmak üzere iki profil bulunuyor ve
abonelerimizin yüzde 99'u da aile profilinde bulunuyor. Bu sayının hayata
geçirdiğimiz farkındalık çalışmalarıyla artacağına da canı gönülden inanıyorum.
Bütün vatandaşlarımıza, her yönüyle temiz ve güvenli bir dijital dünya sunmayı
en önemli hedeflerimizden birisi olarak görüyoruz ve bu hedefe ulaşabilmek için
her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
SİBER GÜVENLİĞİMİZİ 'YERLİ VE
MİLLİ' UYGULAMALARLA SAĞLIYORUZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Uraloğlu, dijital dönüşümün getirdiği fırsatlar ve zorluklarla birlikte siber
güvenlik konusunun da büyük bir önem taşıdığına dikkati çekerek, Bakanlık
olarak ülkemizin dijital alanda güvenliğini sağlamaya odaklandık. Dünya
geneline baktığımızda her yıl 1 milyondan fazla siber saldırı gerçekleştiriliyor.
Bu da neredeyse her 39 saniyede bir siber saldırı gerçekleştiği anlamına
geliyor. 2023 yılında dünya genelinde 8 trilyon doların üzerinde siber suç
maliyetinin olduğu tahmin ediliyor. Bu noktada siber güvenlik konusunda ulusal
ve uluslararası düzeyde iş birlikleri kurarak, siber tehditlere karşı etkin bir
mücadele yürütüyoruz." diye konuştu.
Uluslararası kuruluşlar, adli
makamlar, araştırma merkezleri ve üniversiteler, özel sektör gibi paydaşlarla
koordinasyon içerisinde hareket eden Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin
aynı zamanda uluslararası planda Türkiye'nin temas noktası olma görevini de
yerine getirdiğini ifade eden Uraloğlu, "Tamamen yerli ve milli olarak
geliştirdiğimiz 'Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule' gibi uygulamalarımız ile
ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz. Ulusal siber olaylara müdahale
merkezimiz tarafından bugüne kadar yerli yazılımlarımız ile engellenen 314
binden fazla zararlı bağlantıyı şayet engelleyememiş olsaydık, vatandaşlarımız
sadece geçtiğimiz hafta içinde 66 milyona yakın zararlı isteğin hedefi haline
gelecekti." ifadelerini kullandı.
İNTERNETTE ÇOCUKLARIMIZI
ETKİLEYEN YENİ BİR TEHLİKE ‘KELEBEK KUSURU’
Bakan Uraloğlu, çocukların ve
gençlerin, teknoloji ve dijital medya ortamlarının etkisi ile çeşitli dijital sağlık
sorunları ile karşı karşıya geldiklerine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde
bulundu:
"Dijital ortamlarda,
dağınık, mantıksal bir bütünlüğü olmayan ve birbirinden kopuk bilgi ve
içerikler, çocuklarımızda 'yeni bir dikkat eksikliği' sorununa yol açıyor.
Tıpkı bir kelebek gibi, bir bilgiden diğer bilgiye, bir bağlantıdan diğer
bağlantıya gidiyor, asıl edinmeleri gereken bilgi üzerinde odaklanamadan,
derinleşemeden ve dolayısıyla öğrenme sürecini tamamlayamadan zihinlerini
bütünlüğü olmayan bilgi kırıntılarıyla dolduruyorlar. Kelebeğin ömrünün kısa
olması gibi, hızla ve dağınık bir şekilde edinilen bilgiler de zihinde kalıcı
hale gelemeden havada kalıyor. 'Kelebek kusuru' olarak adlandırılan bu durum,
tıpkı fast food tarzı beslenme gibi, faydadan çok zarar getiriyor. Güvenli
İnternet Günü, interneti daha güvenli ve sağlıklı kullanmak için farkındalık
oluşturacağımız bir fırsattır. Bugünü bir başlangıç olarak görmeli ve güvenli
internet kullanımı konusunda çaba göstermeliyiz. Birlikte hareket ederek, internetin
sunduğu olanaklardan en iyi şekilde faydalanabilir ve güvenli bir dijital
gelecek inşa edebiliriz."
Konuşmasında internet hakkında
kızıyla arasında geçen bir diyaloğu anlatan Bakan Uraloğlu, “Kızımla işim
gereği siyaset konuşuyoruz bana sorular soruyor ama o cevapları hep internetten
öğreniyor ben diyorum ki o öyle değil aslında o yüzden mutlaka sorgulayalım
karşımıza çıkan bilgiyi direk kabul etmeyelim.” dedi.