Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu,
Bulgaristan ile artan demiryolu potansiyelini dikkate alarak, ikinci bir
demiryolu geçiş noktası kurulması konusunda Mutabakat Zaptı İmzaladıklarını
bildirerek, “Bu ikinci demiryolu hattı ile doğu-batı yönlü yük taşıma
kapasitesi artacak ve Orta Koridor’un demiryolu potansiyeline önemli ölçüde
katkıda bulunacaktır. Kalkınma Yolu, Orta Doğu ülkeleri ile Orta Koridor
ülkeleri arasındaki karşılıklı ticaretin çeşitlendirilmesi ve yeni pazarlara
erişimi destekleyici ve tamamlayıcı bir girişim olması açısından önemli bir
potansiyele sahiptir. Ayrıca ülkemizin doğusunda yeni bir bağlantı olarak,
Zengezur Koridoru’nu ulusal ağımıza bağlamak için yeni bir demiryolu inşa
edeceğiz. Demiryolu üzerinden yük taşıma payını 2053’e kadar yüzde 22’ye
çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya
Bankası tarafından düzenlenen Orta Koridorun Ticaret ve Lojistik Potansiyelinin
Gerçekleştirilmesi Etkinliği’ne videokonferans yöntemi ile katıldı. Doğu ile
Batı arasındaki önemli bir kara ve su köprüsü olarak hizmet veren Orta
Koridor’un Orta Asya ve Kafkasya ülkelerinde hatta Orta Doğu ülkeleri için de
eşsiz bir ekonomik büyüme vaadi taşıdığının altını çizen Uraloğlu, “Bugün
üzerinde konuştuğumuz Dünya Bankası çalışması, stratejik politikalar, hedefli
yatırımlar ve iş birliği çabalarının, Orta Koridor'da ticaret hacmini üçe
katlama ve taşıma sürelerini 2030'a kadar yarıya indirme gücünü
vurgulamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Orta Koridor Potansiyelini Gerçekleştirmek İçin Kararlı
Eylemler Şart”
Orta Koridor’da ticaret ve lojistik potansiyelini tam
anlamıyla gerçekleştirmek için kararlı eylemlerin şart olduğunu belirten Bakan
Uraloğlu, bu çalışmanın, atılması gereken adımları önceliklendirmeye ışık
tutacak nitelikte olduğunu söyledi. Türkiye’nin demiryolu altyapısının hali
hazırdaki talebi karşılamakta yeterli olduğunu söyleyen Uraloğlu,
“Bakü-Tiflis-Kars hattından gelen yükün Edirne’ye kadar sevkiyatında herhangi
bir kapasite problemi ile bugüne kadar karşılaşmadık. Ulusal taşıyıcımız TCDD
Taşımacılık, Kars’ta çeken ve çekilen araçların doğudan gelecek yük akışını
karşılayacak şekilde, daima hazır olmalarını sağlamaktadır. Değerlendirmenin
aksine, Kars’ın batısında altyapı ve araç arzının altında bir yük akışı
olduğunu yeri gelmişken belirtmek isterim.” dedi.
“Orta Koridorun kapasitesini arttıracak ve darboğazları
ortadan kaldıracak önlemleri ele alıyoruz.”
Orta Koridor paydaşlarının bir araya gelerek pürüzleri
gidermenin yoluna bakmaları ve çözümleri önceliklendirmeleri gerektiğini
belirten Uraloğlu, “Bu anlayışla, koridor ülkeleriyle sıkça bir araya geliyor,
üçlü mekanizmalar çerçevesinde koridorun kapasitesini arttıracak ve
darboğazları ortadan kaldıracak önlemleri ele alıyoruz. Azerbaycan-Kazakistan
veya Azerbaycan-Gürcistan ile kurduğumuz mekanizmalar buna birer örnektir.
Diğer taraftan bu ülkelerle çeşitli uluslararası örgüt çatısı altında bir araya
geliyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı, TRACECA, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu çerçevesinde taşımaların, gümrük
işlemlerinin, lojistik duraklardan geçişin kolaylaştırılmasına yönelik
uyumlaştırma yöntemleri arıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Ortak Anlayışa Vararak Engelleri Kaldırmak Mümkün
Olacaktır”
Koridor boyunca yakından koordinasyonu sağlayacak yeterli
platformun halihazırda mevcut olduğunu söyleyen Uraloğlu, ortak anlayışa
vararak engelleri kaldırmanın hızlıca mümkün olacağını ifade etti. Usul ve
işlemlerin kolaylaştırılması noktasında, transit yükün olabildiğince engellere
takılmaksızın hedefine ulaşması için idari birtakım prosedürleri geride
bırakmanın gerekliliği konusunda ortak anlayışa varılması gerektiğinin altını
çizen Uraloğlu, Doğu-batı yük potansiyeli, demiryolu kapasitesinin çok
üzerindeyken demiryolunun da tamamlayıcı niteliğindeki karayolu için kotaların
liberalleştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Orta Koridor’un, bölge ülkeleri için önemli bir ticari ve
ekonomik potansiyele sahip olduğunun altını çizen Uraloğlu, koridorun, Asya ve
Avrupa arasında stratejik bir bağlantı sağlayarak ticaretin artmasına, ekonomik
büyümeye ve kalkınmaya da katkı sağlayacağını söyledi. Türkiye olarak, Orta
Koridorun geliştirilmesi ve güçlendirilmesi konusundaki kararlılığı
sürdürdüklerini vurgulayan Uraloğlu, bölge ülkeleri arasındaki ticaretin ve iş
birliğinin artması için çaba gösterdiklerinin altını çizdi.
“Demiryolu Yük Taşıma Payını Yüzde 22’ye Çıkarmayı Hedefliyoruz”
Raporda 2021 yılına kıyasla 2030 yılına gelindiğinde Türkiye
üzerinden konteyner yüküne olan talebin artacağının öngörüldüğünü belirten
Bakan Uraloğlu, “Bunun oldukça yerinde bir tespit olduğunu ve 2053 vizyonumuzla
örtüştüğünü düşünüyorum. Ulaştırma alanında 2053 yılına kadar gerçekleştirmeyi
hedeflediğimiz yatırımlarımızın önemli bir kısmını demiryolu sektöründe yapmayı
planlıyoruz. Demiryolu üzerinden yük taşıma payını 2053’e kadar yüzde 22’ye
çıkarmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla karayolundan demiryoluna yükün kaymasını
sağlamış olacağız. Orta Koridor’da yükün konteyner olarak taşınması için
gereken ilave kapasiteyi de sağlamış olacağız.” dedi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Demiryolu Bağlantısı
2053 vizyonumuz doğrultusunda, Asya, Avrupa, Afrika ve
Ortadoğu arasında artan ticarete daha fazla ulaşım altyapısı sağlamayı ve
ulaştırma bağlantısallığını artırmayı hedeflediklerini açıklayan Uraloğlu,
“Gerek Asya’dan gerekse Orta Doğu’dan gelecek yüklerin akışını sorunsuz bir
şekilde sağlamak için, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Asya ve Avrupa kıtaları
arasında, Marmaray’dan sonra, ikinci demiryolu bağlantısını tesis ediyoruz. Bu
kapsamda Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca Demiryolu
Projesini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Buna ilave olarak şu anda inşa
edilmekte olan Halkalı-Kapıkule Yüksek Hızlı Demiryolu Projesi tamamlandığında
İstanbul ile Türkiye-Bulgaristan sınırı arasında yüksek hızlı tren
işletmeciliğine başlanacaktır. Böylece bölgeler arasında kesintisiz ticarete daha
yüksek kapasite ve hız ile katkıda bulunacağız.” şeklinde konuştu.
Divriği-Kars Demiryolu Rehabilitasyon Projesi Hayata
Geçiyor
Ayrıca, Bulgaristan ile artan demiryolu potansiyelini de
dikkate alarak, ikinci bir demiryolu geçiş noktası kurulması konusunda
Mutabakat Zaptı imzaladıklarının altını çizen Bakan Uraloğlu, ikinci demiryolu
hattı ile doğu-batı yönlü yük taşıma kapasitesi artacağını, Orta Koridor’un
demiryolu potansiyeline de önemli ölçüde katkıda bulunacağını ifade etti.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu'nun devamı olan Divriği-Kars Demiryolu
Rehabilitasyon Projesi, mevcut demiryolu altyapısını modernize ederek doğu-batı
bağlantılarını güçlendireceklerini ayrıca kapasite artışı da sağlayacaklarını
söyleyen Uraloğlu, “Diğer taraftan, açık denizlere erişimi olmayan Orta Asya
ülkelerinin kendi aralarındaki yük akış artışının yanı sıra, küresel ticarete
erişim noktaları çeşitlendirilmiş olmaktadır. Ülkemizin doğusunda yeni bir
bağlantı olarak, Zengezur Koridoru’nu ulusal ağımıza bağlamak için yeni bir demiryolu
inşa edeceğiz. Bu bağlantı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ile birlikte Orta
Koridoru tamamlayacak bir hat niteliğinde olacaktır.” dedi.
Kalkınma Yolu ile Yeni Hat
Uraloğlu, sadece doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda
kuzey-güney aksında da planlamaların devam ettiğini belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü:
Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya
bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi büyük önem taşıyor. Bu yeni güzergâh,
bölgedeki yüklerin Avrupa ve Orta Asya’ya erişiminde ciddi kolaylıklar
sağlayacak. Kalkınma yolu olarak adlandırılan bu yeni güzergâh Irak tarafında
yaklaşık 1.200 kilometrelik hem çift hat demiryolu hem de otoyol yapımını
içeriyor. Türkiye tarafında ise ulusal demiryolu ve karayolu ağımıza yaklaşık 130
kilometrelik demiryolu ve 300 kilometrelik otoyol ile bağlamak için gerekli
teknik çalışmaları tamamladık. Kalkınma Yolu, Orta Doğu ülkeleri ile Orta
Koridor ülkeleri arasındaki karşılıklı ticaretin çeşitlendirilmesi ve yeni
pazarlara erişimi destekleyici ve tamamlayıcı bir girişim olması açısından
önemli bir potansiyele sahiptir. Görüleceği üzere, artması beklenen yük hacmine
göre gerekli kapasite artışlarımızı planlıyor ve çalışmalarına başlıyoruz.
Türkiye olarak, bölgesel planlamalara ve düzenlemelere çok önem veriyoruz.
Ulaştırma sektörüne yapılan yatırımların etkin kullanımı için bölgesel iş
birliklerine ihtiyaç var.”