Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığında yaptığı açıklamada
Windows işletim sistemi kullanan cihazlarda global çapta meydana gelen
kesintiye ilişkin yapılan inceleme neticesinde yaşanan aksaklığın siber saldırı
kaynaklı olmadığı tespitinin yapıldığını duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Çözüm
önerileri SİP platformu üzerinden tüm SOME’lerimiz ile paylaşılmıştır.
Ülkemizin siber sınırlarını korumak için yerli ve milli ürünlerimizle 7 gün 24
saat aralıksız çalışmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Uraloğlu,
burada yaptığı konuşmasında deniz emniyeti hakkında da açıklamalarda bulunarak,
“Ana Arama Kurtarma Merkeziyle dünya denizlerinde acil durumdaki Türk
gemilerinin veya gemi insanlarının problem yaşamaları halinde gerekli müdahale
ile deniz unsurlarının acil durum koordinasyonunu sağladıklarını açıkladı.
Ulusal deniz emniyeti başkanlığı bünyesinde bulunan dünyanın sayılı Türkiye’nin
tek simülatör merkezinin yaşanabilecek deniz kirliliği ve deniz kazalarına
etkin müdahaledeki önemini vurgulayan Bakan Uraloğlu, Ana Arama ve Kurtarma
Koordinasyon Merkezi ile sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde değil
dünyanın her noktasında dünya denizciliğine hizmet verdiklerini söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye karasularında ve deniz yetki alanları içerisinde
yaşanabilecek deniz kirliliği olaylarına hazırlıklı olma ve müdahale edebilme
adına bir beyin işlevi üstlenen Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığında
incelemelerde bulundu. Burada çalışmalar hakkında brifing alan Bakan Uraloğlu,
“Bu ayın başında hem Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’mızın 98. yıl dönümünü coşkuyla
kutladık hem de 2 Temmuz’da “3. Türkiye Denizcilik Zirvesi”ni gerçekleştirerek
denizlerine ve denizciliğine ne kadar önem veren bir ülke olduğumuzu bir kez
daha gösterdik. Bizler için denizlerimiz ‘Mavi Vatan’ımızdır. Bir karış
toprağımız ne ifade ediyorsa denizlerimizin bir kum tanesi, bir avuç suyu da
bizler için aynı anlam ve önemi taşımaktadır. Ülkemiz; dünyanın en önemli
boğazları arasında bulunan İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolünü
elinde tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin
deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından anahtar
konumdadır” dedi.
“Ülkemiz; 1000 Grostondan
Büyük 2 Binden Fazla Gemisiyle 48,9 Milyon Dedveyt Tona Ulaşan Deniz Ticaret
Filosu ile Dünyada 12’nci Sıradadır”
Yaklaşık 8 bin 333 kilometre kıyı
şeridi uzunluğuyla kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip
doğal bir yarımada olan Türkiye’nin bu zengin potansiyelini en iyi şekilde
değerlendirerek, dünya denizciliğinde daha üst sıralara çıkarmayı hedeflediklerini
belirten Uraloğlu, “Sizlerle bir araya geldiğimiz Ulusal Deniz Emniyeti
Başkanlığımız da bu hedefimize ulaşmada kat ettiğimiz en önemli kilometre
taşlarından biridir. Hamdolsun bugün Denizcilikte Öncü Ülkeler arasında olan
bir Türkiye’den söz ediyoruz. Bakanlık olarak hayata geçirdiğimiz denetim ve
uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında beyaz listeye geçtik ve o günden bu
yana beyaz listedeyiz. Türk Bayrağı dünyanın en prestijli bayrakları arasında
yer almaktadır. Ülkemiz; 1000 grostondan
büyük 2 binden fazla gemisiyle 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret
filosu ile dünyada 12’nci sıradadır.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Konteyner
Limanları Dünyada İlk 100 Liman Arasında
Türkiye’nin; Tekirdağ, Ambarlı,
Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanlarnın dünyada ilk 100 limanı
arasında olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, 2023 yılında 217 limanda
elleçlenen yük miktarının 521 milyon ton, elleçlenen konteyner miktarının ise
12 milyon 566 bin TEU olarak gerçekleştiğini vurguladı. Uraloğlu, “2024 yılında
ise rekor büyüme rakamlarına ulaşarak 2023 yılındaki bu miktarları geride
bırakacağımızı düşünüyoruz. Çünkü daha bu yılın ilk yarısında limanlarda
elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 artarak
269 milyon 182 bin 694 tona, Elleçlenen konteyner miktarı ise bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 11,2 artarak 6️milyon 781 bin 483 teu’ya yükseldi.
Yeni rekorlar ufakta görünüyor diyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ana Arama Kurtarma
Merkezimizle Acil Durum Koordinasyonunu Sağlıyoruz”
Denizlerin güvenliği ve çevrenin
korunması adına atılan her adımın, gelecek nesillere daha güvenli bir dünya
bırakma yolunda önemli olduğunu vurgulayan Uraloğlu, Bu amaç doğrultusunda,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak kurdukları sistemlerle seyir, can, mal ve
çevre emniyetini artırmak için denizleri 7/24 izlediklerini söyledi. Uraloğlu,
“Denizlerimizi COSPAS-SARSAT uydu yardımlı arama kurtarma sistemi ve gelişmiş
haberleşme sistemleri ile dinliyoruz. Otomatik Tanımlama Sistemlerimiz ile
görüyoruz. Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerimiz ile yönetiyoruz. Ana Arama Kurtarma Merkezimizle de dünya
denizlerinde acil durumdaki gemilerimizin veya gemi insanlarımızın problem
yaşamaları halinde gerekli müdahale ile arama kurtarma sahamızdaki tüm deniz
unsurlarının acil durum koordinasyonunu sağlıyoruz. Ayrıca, Ana Arama ve
Kurtarma Koordinasyon Merkezi’miz sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde
değil dünyanın her noktasında ülkemiz ve dünya denizciliğine hizmet
vermektedir. Komşu ve diğer ülkelerin kurtarma merkezlerinin de anlık irtibat
kurabildiği ülkemizdeki tek merkezdir.
2023 yılında merkezimize gelen ihbarlarla da 339 olayda 806 kişiyi
kurtarmış olmanın gurur ve mutluluğunu da yaşıyoruz. Bundan dolayı sizlere
teşekkür ediyorum.” açıklamasında bulundu.
“Gemilerimize 2023 Yılı
İçerisinde Toplam bin 145 Ön Denetim Yaptık”
Mavi Vatanda seyir emniyetini,
can, mal ve çevre güvenliğini artırmaya yönelik yatırımları da tüm hızıyla
sürdürdüklerini belirten Uraloğlu, 2007'den bu yana Otomatik Tanımlama
Sistemiyle Türkiye kıyılarındaki gemileri anlık olarak izlediklerini kaydetti.
Bakan Uraloğlu, “Bu sisteminin, kesintisiz işletiminin sürdürülmesi amacıyla
başlattığımız sistem yükseltimi ve güncellemesi projesini de tamamladık ve
hizmete aldık. Deniz taşımacılığının
çevreye daha duyarlı olması amacıyla uluslararası gelişmeleri de takip
etmekteyiz. Gemilerimizi bu kapsamda
sıkı denetimlere tabi tutuyoruz. Türk
Bayraklı gemilerin standartlarını yükseltmek, liman devleti denetimlerine hazır
olmalarını ve tutulma yaşamamalarını sağlamak amacıyla gemilerimize 2023 yılı
içerisinde toplam bin 145 ön denetim yaptık.
Kıyılarımızı korumak için limanlarımıza gelen yabancı bayraklı gemileri
de titiz bir şekilde denetliyoruz.
Ülkemiz limanlarına daha sık gelmeye başlayan düşük standartlı gemileri
daha sık periyotlarda, detaylı olarak denetliyoruz. 2023 yılında bu kapsamda
uzman denizcilik personelimiz ile 3 bin 339 denetim gerçekleştirdik. Gemilerin seyir emniyetini artırmak üzere,
ilerleyen yıllarda Otomatik Tanımlama Sisteminin geliştirilmiş bir alternatifi
olacak olan Veri Alış-Veriş Sisteminin yerli ve milli imkanlarla
geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarına da başlıyoruz. Doğu Akdeniz'de
etkinliğimizin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik
Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattık. Projemizi 2026 yılında tamamlamayı
planlıyoruz. Projenin tamamlanmasının ardından hem ülkemizin hem de KKTC’nin
Mavi Vatan’daki hakimiyetini önemli ölçüde artıracağız.” şeklinde konuştu.
Ulusal Deniz Emniyeti
Başkanlığımız Ülkemizin ise Tek Simülatör Merkeziyle Deniz Kazaları Olaylarıyla
Etkin Müdahaledeki En Önemli Merkezimizdir
Denizlerde mesafe kat eden
tankerler kadar; fabrikaların, limanların ve tersanelerin de deniz kirliliği
için büyük riskler taşıdığını belirten Uraloğlu, “Deniz kirliliğin önlenmesi,
oluşmasından sonra ivedilikle müdahalesi ve asgari zararla bertaraf edilmesi
hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük önem arz etmektedir. Bir araya
geldiğimiz ulusal deniz emniyeti başkanlığımız bünyesinde bulunan dünyanın
sayılı, ülkemizin ise tek simülatör merkeziyle ülkemizde yaşanabilecek deniz
kirliliği ve deniz kazaları olaylarıyla etkin müdahaledeki en önemli
merkezimizdir. Denizcilik Simülatörleri Merkezinde başta denizcilik alanında
uzmanlık gerektiren; Kılavuz Kaptan Temel ve yenileme eğitimleri, Gemi Kaptanı
ve Zabitler için gerekli eğitimleri, Römorkör Kaptanları Eğitimleri, Deniz
Kirliliğine Müdahale Eğitimleri ve Arama Kurtarma Eğitimleri gibi ileri düzey
eğitimler verilmektedir. Ayrıca, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün petrol ve
kimyasal madde kirliliğine müdahaleye ilişkin model kurslarının yanı sıra deniz
kirliliğine müdahale, doğal yaşamı koruma ve deniz emniyeti konularında da
farklı eğitimler verilmektedir. Bununla birlikte merkezimizde; Avrupa Deniz
Emniyeti Ajansı’ndan gelen eğitimciler ile Kimyasallara Müdahale Eğitimi
gerçekleştirilmiş ve böylece Bireysel Su Ürünleri Aday Dalgıç Belgesi eğitim ve
sınavları da merkezimizde yapılmaya başlamıştır.” dedi.2020- 2024 yılları
arasında da yaklaşık 4 bin kişiye görev alanı kapsamında eğitimleri verildi.
2024 yılı içerisinde de şu ana kadar yaklaşık 800 kişiye eğitim verildi. Yıl
sonuna kadar bu sayının bin kişi üstüne çıkacağını öngörüyoruz.” diye konuştu.
Merkezde bulunan 2 bin metrekare
yüzey alanı ve 3,5 metre derinliği olan dev eğitim havuzunun önemli bir eğitim
alanı olduğunu da vurgulayan Uraloğlu, “Havuzda bulunan dalga üreticileri
sayesinde; 1,6 metre yüksekliğinde 6 farklı tip dalga üretebilen ve 12 farklı
sahil şeridinin simüle edildiği eğitim havuzu sayesinde söz konusu deniz
kirliği eğitimleri için gerçekçi ve eşsiz imkanlar sağlanmaktadır. Havuzda
verilecek eğitimlerde gerçek petrol kullanılmasına yönelik altyapı da
bulunmakta ve eş zamanlı olarak senaryoya uygun deniz şartları
oluşturulmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Dalgalı bir denizde petrolü
çevirmeye ve toplamaya çalışan müdahale personeli ile dalgaların sahile vurduğu
12 farklı kıyı tipinde temizlik çalışmaları yürüten kıyı temizlik personelinin
gerçek şartlara uygun eğitim aldığının altını çizen Uraloğlu, “Dalga havuzu ile acil kurtarma tatbikatları,
ekipman testleri gibi AR-GE çalışmaları da yürütülebilen merkezimizi;
yapacağımız yeni yatırımlar ile uluslararası alanda deniz kirliliğine müdahale
operasyonlarının koordine edildiği ve eğitimlerinin verildiği uluslararası bir
merkez haline getirmeyi planlıyoruz. İnşallah bunu da kısa zamanda
başaracağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.
Başkanlığın petrol ve diğer
zararlı maddelerden kaynaklı kirliliğe müdahaleye yönelik son teknolojiye sahip
ekipman ve malzemeyle donatılmış durumda olduğuna dikkat çeken Uraloğlu, deniz
kirliliğine müdahale imkanlarının bir envanterinin bulunmasının hayati önem
taşıdığını söyleyerek Başkanlık bünyesinde envanter bilgi sistemi de
oluşturduklarını bildirdi. Kullanılabilecek tüm ekipman, personel, kara ve
deniz vasıtası gibi verilerin girişlerini yaparak coğrafi bilgi sistemi
üzerinden anlık takiplerini yapabildiklerini belirten Bakan Uraloğlu sözlerine
şu şekilde devam etti:
“Mavi Vatan’ımıza tüm gücümüzle
sahip çıkıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığı
gibi kurumlarımızla deniz ve kıyılarımızın korunmasını ulusal bir öncelik
haline getirerek gelecek nesillere tertemiz ve güvenli denizler bırakacağız. Bu
düşüncelerle Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığımız ve Denizcilik Genel
Müdürlüğümüz çalışanları olmak üzere ülkemiz denizlerinin güvenliği ve
denizciliğimizin gelişimi için alın teri döken herkese teşekkür ediyorum.”
Uluslararası yaşanan internet
bağlantı sorunu ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bakan Uraloğlu,
“Windows işletim sistemi kullanan cihazlarda global çapta meydana gelen
kesintiye ilişkin yapılan inceleme neticesinde yaşanan aksaklığın siber saldırı
kaynaklı olmadığı tespiti yapılmıştır. Söz konusu kesintinin CrowdStrike
ürününü kullanan kurum ve kuruluşlarda meydana geldiği tespit edilmekle
birlikte çözüm önerileri SİP platformu üzerinden tüm SOME’lerimiz ile
paylaşılmıştır.” dedi. Uraloğlu, Türkiye’nin siber sınırlarını korumak için
yerli ve milli ürünlerle 7 gün 24 saat aralıksız çalışmaya devam ettiklerini
vurgulayarak, kamu ve özel kurumlarla iletişim halinde olduklarını ve sorunlara
hızlıca müdahale edildiğini bildirdi.