Bakan Turhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa
Varank ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın da katılımıyla Ankara YHT
Garı'nda düzenlenen Lojistik Master Planı'nın tanıtım
toplantısında, Türkiye'nin bölgesinde lojistik üs olmasını
hedeflediklerini söyledi.
Bu büyük hedefe ulaşabilmek için öncelikli olarak neler
yapılması gerektiğine odaklandıklarını ifade eden Turhan, bütünsel bakış
açısıyla farklı paydaşların görüşlerini ve saha verilerini bir araya
getirdiklerini bildirdi.
Turhan, Türkiye'nin bölgesel lojistik üssü olma hedefine
ulaşmayı hızlandıracak ve lojistik alanında daha verimli hale gelinmesini
sağlayacak yol haritasını belirlediklerine işaret ederek, bunlardan en
önemlisinin transit ticaret olduğunu, dünyada ticaretin rotalarının bugün
yeniden çizildiğini dile getirdi.
Plan
için verimlilik kayıpları analiz edildi
Bir diğer önceliğin verimlilik olduğunu vurgulayan Turhan,
verimlilik kayıplarının nerelerde olduğunun analiz edildiğini anlattı.
Turhan, lojistiğin çok boyutlu bir alan olduğuna dikkati
çekerek, üreticiden tüketiciye, taşımacıdan ihracatçıya, diğer hizmet
sağlayıcılara ve düzenleyicilere kadar çok sayıda paydaşın bu alanda atılacak
adımlarda söz sahibi olması gerektiğine inandıklarını kaydetti.
Planın uygulanmasıyla hedefledikleri kazanımları 2023, 2035
ve 2053 yılları bazında ele aldıklarını belirten Turhan, elde edilecek
maddi kazanımlara ilişkin de şunları söyledi:
"İhracat odaklı lojistik altyapısını, uzun vadede
yaklaşık 1 trilyon dolar ihracatı destekleyecek altyapıyı kurmamız
gerekiyor. Özellikle İpek Yolu olmak üzere tüm koridorlardaki yük talebinin
Türkiye üzerinden geçmesini amaçlıyoruz. Transit koridorların ülkemiz üzerinden
geçmesi sayesinde, üreticilerimizin ihracatı artırıcı avantajlar elde etmesini
sağlayacağız. Ulaşımda kayıpların azaltılması, lojistik altyapı sayesinde
üretim ve tüketimde lojistik maliyetlerinin minimize edilmesini sağlayacağız,
rekabet gücümüzü artıracağız. Bunların yanı sıra elde edeceğimiz başka
faydalar da olacak."
"Uluslararası
boyutta entegrasyonu sağlayacağız"
Planla ulaşım modlarının birbirini desteklemesini ve esnek
ulaşım hizmetinin sunulmasını sağlayacaklarını anlatan Turhan, demiryolu
kullanımını artırarak taşıma maliyetlerini azaltacaklarını ve zamanında
teslimat performansına katkıda bulunacaklarını, mevcut liman yatırımlarının
verimliliğini yükselteceklerini, hava kargo, posta ve yer lojistiği arasında
sinerjiyi artırarak uluslararası entegrasyonu da gerçekleştireceklerini
bildirdi.
Çin'in "Bir Kuşak Bir Yol" projesi ile
ürünlerinin daha hızlı ihracat pazarlarına ulaşmasını, buna bağlı olarak
okyanus ve denizlerde pazar üstünlüğünü hedeflediğini hatırlatan Turhan,
"2027'ye kadar Çin'in bu projeye 1 trilyon 300 milyar dolar yatırım
yapması öngörülüyor. Avrupa ve Çin arasında doğal bir köprü konumunda olduğumuz
için Türkiye olarak coğrafi avantajımız var. Bu yatırımın önemli kısmını
kapsayabilecek konumdayız." diye konuştu.
Turhan, Çin'in batı pazarlarına erişimi için alternatif
koridorları bulunduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Özellikle kuzey koridoru hali hazırda oldukça yüksek
bir kapasiteyle çalışıyor. Bakü-Tiflis-Kars, Marmaray gibi yatırımlarla
desteklediğimiz Orta Koridor'un da Türkiye'nin hem transit hem de ticaret
potansiyelini artırabilecek etki yapmasını bekliyoruz."
Türkiye'nin Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma
Koridoru üstünde veya yakınında yer aldığına işaret eden Turhan,
Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasında bağlantı noktası konumunda bulunmasının,
yapılacak altyapı yatırımlarıyla ülkenin potansiyel ekonomik koridorlardaki
önemini artıracağını ve ülkenin dünya ticaretinde önemli bir transit noktası
haline gelmesini sağlayacağını vurguladı.
Turhan, Çin'in Avrupa'ya mevcut ihracatının 400 milyar
doların üzerinde olduğunu belirterek, "Biz de 2034 yılında Uzak Doğu ile
ticaretimizin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Türkiye olarak,
jeopolitik gücümüz ve konumumuzla bölgedeki alternatif rotalara kıyasla güçlü
ekonomimiz ve altyapımızla oluşacak transit ticaret pazarının ana
oyuncularından olmayı planlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Afrika'ya
yük hareketinin Türkiye'den geçmesini istiyoruz"
Türkiye'nin Doğu-Batı koridorunun yanında, coğrafi konumundan
dolayı Kuzey-Güney koridoru için de önemli bir oyuncu olduğunu vurgulayan Turhan,
şöyle konuştu:
"Özellikle Rusya ve Ukrayna'dan Afrika yönündeki ve
dönüş istikametindeki yük hareketlerinin Türkiye üzerinden geçmesini
hedefliyoruz. 2034 itibarıyla Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle ticaretinin
60 milyar dolar, Rusya ve Ukrayna ile ise 80 milyar dolar seviyelerinde olması
öngörülüyor. Rusya'nın Afrika planları ise oldukça agresif, mevcutta 20 milyar
dolar olan ticaretini 5 yıl içinde 40 milyar dolara çıkarması
bekleniyor."
Turhan, uzun vadede Doğu-Batı ve Kuzey-Güney koridorlarıyla
Türkiye üzerinden demiryoluyla taşınan transit yükü 20 milyon tona çıkarmayı
hedefledikleri bilgisini vererek, bu kapasiteyi karşılayacak altyapıya sahip
olacaklarını dile getirdi.
Planda öngörülen yatırımlarda modlar arasında önceliği
demiryollarının aldığını ifade eden Turhan, 2023 sonrasındaki dönemde
de demiryollarının önemini koruyacağını, iltisak hatları için limanlar,
organize sanayi bölgeleri ve kritik tesislerin önceliklendirileceğini anlattı.
Turhan, transit yükün geçişiyle koridor üzerindeki
şehirlerin ticaretinin artmasını hesapladıklarını vurgulayarak,
"Öngörülerimiz doğrultusunda, 2035 yılı itibarıyla 1 milyar dolar üzerinde
ihracat yapan il sayımız 27'ye çıkacak. Daha da uzun vadede yani 2053
öngörülerine göre, ihracat rakamı 1 trilyona yaklaştıkça, ihracatçı şehirler,
çoğu doğudan olmak üzere toplamda 50 kadar olacak." ifadelerini kullandı.
"Kamyonların
yakın mesafe taşıma yapmasını sağlayacağız"
Bakan Turhan, Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılan
çalışmalara göre, Türkiye'de meyve ve sebzelerin tarladan sofraya ulaşması
sürecinde yüzde 40 kayıp yaşandığına dikkati çekerek, taşımacılığın genelde
karayoluyla yapılması dolayısıyla maliyetlerin fiyatlara yansıdığını kaydetti.
Sera odaklı tarımın tüketim bölgelerine yakın noktalarda
yapılmasının lojistik maliyetlerini azaltmasını düşündüklerini dile
getiren Turhan, "Taze gıda, balıkçılık veya çiçekçilik gibi
sektörlerin hava kargo ile entegrasyonunun sağlanması maliyetlere olumlu
yansıyacak." dedi.
Turhan, toplama ve dağıtım merkezleri arasında demiryolu
taşımacılığını artıracaklarını ifade ederek, ülke içindeki kamyon trafiğini
azaltarak kamyonların daha yakın mesafelerde taşıma yapmasını sağlayacaklarını,
ürün kayıpları, taşıma maliyetleri ve mükerrer alım satımların azalmasıyla
nihai tüketici fiyatlarının gereksiz yükselmesini engelleyeceklerini bildirdi.
Kurul
icracı rol üstlenecek
Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu ve alt komitelerine
ilişkin bilgi veren Turhan, buralarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe
Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı, Hazine ve Maliye, Ticaret, Sanayi ve
Teknoloji, Dışişleri, İçişleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları, Türkiye
Varlık Fonu, TOBB, TİM'in bulunarak daha icracı bir rol üsteleneceğini
belirtti.
Turhan, kurulun stratejiler doğrultusunda Türkiye Lojistik
Master Planı'nın hayata geçirilmesinden ve gerekli durumlarda zaman planı,
aktiviteler ve rollerle sorumlukların güncellenmesinden sorumlu olacağına
işaret ederek, programın ilgili kurumlarla plana uygun gerçekleştirilmesinin
takip edileceğini söyledi.
Söz konusu plan kapsamında yapılacak yatırımlarla kombine
taşımacılığın geliştirilmesinin sağlanacağını, lojistik maliyetlerin minimize
edileceğini vurgulayan Turhan, "Türkiye Lojistik Master Planı
hedeflerine ulaşılabilmesi için ulaşım altyapısına uzun vadede 110 milyar dolar
yatırım yapmayı planladık." dedi.
Büyük
yatırım hamlesi
Türkiye Lojistik Master Planı'nın gelecek dönem lojistik
yatırımlarına yön vererek, Türkiye'nin dış ticaret hedeflerini destekleyecek
büyük yatırım hamlesi olarak görülebileceğini bildiren Turhan, şunları
kaydetti:
"Türkiye'nin 2053 yılındaki 1 trilyon dolarlık ihracat
hedefine ulaşmak için lojistik altyapının güçlendirilmesi gerekiyor. Ülkemizin
küresel ticarette kendi bölgesinde lojistik üs olabilmesi için bu hamleye
ihtiyacımız var. Bir Kuşak Bir Yol, Trans-Avrupa Ulaştırma Ağları,
Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru gibi güzergahlarda, yeni gelişen
Rusya-Afrika hattında transit ticaretin Türkiye üzerinden geçmesini sağlamak
için bu hamleye ihtiyacımız var."