Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Uraloğlu Almanya’nın Leipzig kentinde düzenlenen Uluslararası Ulaştırma
Forumu’nda Zirvesi’nde “Ukrayna Hakkında Özel Bakanlar Yuvarlak Masa
Toplantısı’na katıldı ve önemli mesajlar verdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Almanya'nın Leipzig kentinde devam eden Uluslararası Ulaştırma
Forumu (ITF)’nda konuştu. ITF’de alternatif ulaşım sistemlerinin ortaya
koyulması yönünde yoğun tartışmalar olduğunu belirten Uraloğlu, “Her yıl
bakanlık olarak ITF’ye katılıyoruz. Burada öne çıkan konu başlıkları, mutlaka
alternatif ulaşım sistemlerinin ortaya koyulması, aynı sistemlerin içinde de
alternatiflerin oluşturulması, hani hava yolunun kendi içerisinde kara yolunun,
demir yolunun denizinin kendi içerisinde de alternatif oluşturması,
koridorların oluşturulması noktasında bir tartışma ve istişare ortamı var.”
dedi.
Bakan Uraloğlu, Süveyş Kanalı’nda
karaya oturan bir geminin 6 gün bir bütün sistemi durdurduğu ve 10 milyar dolar
civarında dünya ekonomisini zarara uğrattığını anımsatarak, Husilerin saldırısı
nedeniyle oluşan güvenlik risklerinin ulaşımda mutlaka alternatif olması
gerektiğini ortaya koyduğunu vurguladı. Türkiye'nin uluslararası ticaretteki en
önemli projelerinden biri olan, Hindistan, Güney Asya ve Basra Körfezi
ülkelerinden gelecek yüklerin, Irak'ın Fav Limanı aracılığıyla Avrupa'ya
taşınmasını sağlayacak Kalkınma Yolu projesine dikkati çeken Uraloğlu, şöyle
devam etti:
“Basra körfezinden kalkınma
koridoruyla ülkemize bir projemiz olduğunu zaten bütün dünya takip ediyor.
Orada geldiğimiz aşamayı ITF’de anlattık. Bu konuda dörtlü mutabakat sağladık
ve bu bizim için kıymetliydi. Ondan sonra dünyanın ilgisinin birazcık daha
arttığını söyleyebilirim bu noktada. Sonra yine bütün Orta Koridorun ve bu
Kalkınma Yolu koridorunun ülkemizden geçecek olan güzergah üzerinde de
özellikle demir yolu taşımacılığının bu net sıfır karbon emisyonunun
sıfırlanması noktasında yeşil enerji noktasında yaptığımız yatırımlardan
bahsettik. Çünkü önümüzdeki sene Avrupa'da da bu emisyon ticaret sistemi
devreye girecek. Onunla ilgili vergiler başlayacak. Biz de o süreci kendi
ülkemizde aynen hazırlamaya, kaçırmamaya çalışıyoruz. Bunlardan ITF’de
bahsettik.”
“Ukrayna'nın Yeniden İmar
Edilmesiyle İlgili Muhataplarımızla Beraber Gerekli Görüşmeleri Yaptık”
Bakan Uraloğlu, ITF’de Ukrayna
Hakkında Özel Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleştirdiklerini
belirterek, toplantı da Ukrayna'nın yeniden yapılanmasını masaya yatırdıklarını
duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Tabii elbette bizim gündemimiz ulaştırmayla ilgili
olandı. Çok sayıda katılımcının dünyanın her tarafından katılımcılığın olduğunu
söyleyebilirim. Orada neler yapılabilirliği ile ilgili genel tartışmalar oldu.
Türkiye olarak zaten biz bu konuda 2002 yılında Cumhurbaşkanımız ve Başbakan
Yardımcısı yeniden yapılanmadan sorumlu Başbakan yardımcısının imzalamış olduğu
bir mutabakat zaptı vardı. Onun gerekleri noktasında biz gerekli gayretleri
gösteriyoruz. Yine 31 Ocak'ta İstanbul'da düzenlenmiş olan Ukrayna'nın yeniden
imar edilmesiyle ilgili bir forum vardı, oraya katıldık. Orada muhataplarımızla
beraber gerekli görüşmeleri yaptık.” şeklinde konuştu.
“Savaşın Şiddetinden Sonra
Hasar Gören Ulaştırma Yapılarının Türk Firmaları Tarafından Tekrar Ukrayna’ya Dönerek
Yapıldığını Biliyorum.”
Türk müteahhitlik sektörünün
Ukrayna'da çok ciddi yatırım ve taahhütleri olduğunun altını çizen Bakan
Uraloğlu, “Savaşın o ilk andaki şiddetinden sonra hasar gören ulaştırma
yapılarının Türk firmaları tarafından tekrar Ukrayna'ya dönerek yapıldığını
biliyorum. Onları biz o anlamda da teşvik ettik. Tabii bütün herkesin temennisi
orada savaşın bir an önce durması noktasında gerçekten. Yoksa savaş altında
yapılacak olan her şey hem daha riskli hem daha çok pahalı ama diplomasiye bir
fırsat verildiği zaman Türkiye'nin neler yapabileceği de oradaki tahıl
koridoruyla ve tarafları İstanbul'da bir araya getirme ile Türkiye
göstermiştir. Bunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekten çok güçlü iradesi ve
halen her iki tarafla konuşup söylediği sözün lafı olan tek ülke olmasının
gerçekten bir katkısı var diyebilirim.” açıklamasında bulundu.
“Kesinlikle Bizim Temennimiz
Savaşın Bir An Önce Bitmesidir”
Uraloğlu, Türk şirketlerinin
Ukrayna’daki projelerinin finansmanları noktasında Güney Kore ve Japonya ile
görüşmelerinin olduğunu belirterek, “Güney Kore olsun, Japonya olsun, onlar
finansman noktasında destek verip Türk şirketleriyle Ukrayna’da belli şeyler
yapma noktasında da görüşmelerimiz var. Hani biz orada ne diyelim, iyi günde
firmalarımız iş yaptı, para kazandı ama kötü günde de firmalarımız orada.
Rusya'yla da ilişkilerimiz iyi. Ukrayna ile de iyi. Kesinlikle bizim temennimiz
savaşın bir an önce bitmesidir” dedi.
“Ülkemizin Hem Ekonomik Olarak
Hem De Stratejik Olarak Kazanımlarını Koruyacağız, Geliştireceğiz.”
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin
küresel ticaret için koridorlar arasındaki boşluğu doldurmaya çalıştığını
belirterek, “Bizim eski kamyoncular vardır. O kamyoncular en iyi güzergahı en
ekonomik güzergahı bilirler mutlaka oradan giderler. Şimdi bu koridorlar da tam
böyle bir şey. Gerçekten Türkiye hem en kısa koridor en güvenli koridor ve yani
daha ucuz olabilecek olan bir koridor ama bizim bunu mutlaka geliştirmemiz
gerekir ki geliştiriyoruz. Dolayısıyla olan koridorları da alternatifleriyle
beraber ortaya koymamız gerekir ki yarın olabilecek sıkıntılarda bir problemle
karşılaşmamış olalım. Onun için Zengezur Koridoru’ndan tutun da Kalkınma Yolu
koridoruna kadar birçok koridoru geliştiriyoruz. Sadece şunu bile söylememiz
gerçekten kıymetli. Diğer koridorlardan biz yük almamıza gerek yok artanı
taşımamız bile yeterli olacaktır ama aklın yolu bir herkes de daha güvenli,
daha kısa, daha ekonomik koridorları tercih edecektir. Ama bunlar olduğu yerde
olmuyor, gayret edeceğiz, ediyoruz, daha iyisini yapacağız ve oradan da
ülkemizin hem ekonomik olarak hem de stratejik olarak kazanımlarını
koruyacağız, geliştireceğiz.” İfadelerini kullandı.
Basra Körfezi’nden, Irak
üzerinden Türkiye’ye, oradan bütün Avrupa’ya ulaşabilecek bir Kalkınma Yolu
Koridoru üzerinde yoğun çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Uraloğlu, bu
koridor da Türkiye’nin çok ciddi bir kazanımı olacağının altını çizerek,
“Projede (Kalkınma Yolu) artık hani oradaki işletme hızlarından hani nerelere
istasyon yapılacağa kadar konuşulmaya devam ediliyor? İşi yürüten bir İtalyan
firma var. Belli bir aşamaya geldi ve biz de orada neredeyiz gerek bu işin
projelendirilmesinde katkı sağlamak, sonra mutlaka yapılmasına da katkı
sağlamak mutlaka finansman modeli içerisinde yer almak. Hani biz doğrudan bir
para koyma noktasında değil ama yönetme noktasında yer almak ve sonrasında da
işletilme noktasında yer almak. Bunların hepsinde Türkiye'nin gerçekten çok
ciddi bir kazanımı var. Biz bu Irak ziyaretimizden son birkaç gün öncesinde
Dışişlerimizle beraber çok yoğun bir girişimde bulunarak biz bu sürece Irak ile
beraber hem Katar'ı hem de Birleşik Arap Emirlikleri'ni de kattık. Bu gerçekten
bir başarı ve bu dünya kamuoyunda ilgililer nezdinde çok ciddi bir karşılık
buldu ve artık körfezde bazı ülkelerin de bu sürece katılma ile ilgili
taleplerinin çok güçlendiğini size söyleyebilirim. Ha neredeyiz? Projeler bitme
aşamasında orada. Tabii Irak'ta şunu da atlamamak lazım, gerçekten zor bir
ülke. Yaşadığı süreçten dolayı her şey çok istediğimiz hızla devam etmiyor ama
buna rağmen iyi seviyedeyiz. Orada Kuzey Irak'ta biliyorsunuz bir bölgesel
yönetim var. Onların bu koridordan beklentileri var vesaire bunlar konuşuluyor
yani biz bu sene hani fırsat olur da başlama moduna geçebilir miyiz? Bir
ihtimal ama epey sona yaklaştık diyebilirim.” şeklinde konuştu.
“Zengezur Koridoru İle Türk Dünyasına
Nahcivan Üzerinden Daha Rahat Ulaşma İmkanı Olacak”
Bakan Uraloğlu, koridorun
ulaşımda herhangi bir problemle karşılanırsa alternatif güzergah olacağını
söyledi. Uraloğlu, Türkiye’nin şu andaki ulaşımının Hazar geçişli olarak Bakü,
Tiflis ve Kars hattından sağlandığını belirterek, “Bir yıldır kapalıydı ve
ciddi onarımlar yapılması gerekiyor burada. Hattın bir kapasitesi var. Bu
kapasitenin mutlaka geliştirilmesi gerekir. Alternatifin olması gerekir.
Birinci Zengezur koridoru bu anlamda bir kapasite artırımına sebep olacak.
İkincisi sizin elinizde herhangi bir problemle karşılaşırsanız alternatif bir
güzergah olacak. Yine Azerbaycan Bakü geçişli daha yakın bir güzergah olacak.
Daha uygun coğrafyadan iklim şartlarından geçen bir güzergah olacak. Bunu
bitirdiğimiz an Türk dünyasına Nahcivan üzerinden daha rahat ulaşma imkanı
olacak. Tabii burada Ermenistan sürecin içerisinde İran süresini sürecinin
içerisinde yani ikisinin üzerinden de geçme söz konusu. Ermenistan'dan geçerse
43 kilometre İran'dan geçerse yaklaşık 60 kilometrelik bir koridordan
bahsediyoruz. Görüşmeler devam ediyor. Netleştiği zaman oradan da geçiş
sağlanacak ama Azerbaycan tarafındaki bir kısım yapıldı. Bir kısım yapım
çalışmaları devam ediyor. Türkiye tarafında da Dilucu-Iğdır-Kars arası 224
km’nin de ihalesini yaptık, bu sene başlıyoruz inşallah.” İfadelerini kullandı.
“Dünyadaki 10 Uydu
Üreticisinden Bir Tanesi Olduk”
Türkiye’nin 6A uydusunu üreterek
uzay teknolojisinde seviye atladığını belirterek, şöyle konuştu ; “Yani bunun
bir dünya kazanımı var. Biz şu anda uzayda 5 tane haberleşme uydumuz var. 4 tane
de gözlem uydumuz var. Bir kere bu bizim ihtiyacımız. Ne için ihtiyacımız
askeri haberleşme için ihtiyacımız, sivil haberleşme için ihtiyacımız. Her
ikisi de ama mutlaka askeri haberleşme daha önemli. Sağlıklı, güvenli şekilde
yapılması gerekir. Şimdiye kadar onunla ilgili alabileceğimiz önlemleri almaya
gayret ettik ama yerli ve milli uyduyla ki bunun yüzde 90’a varan bir yerlilik
oranı var. Artık yazılımıyla her türlü donanımıyla daha güvende olacağız ve biz
bunu dünyadaki 10 uydu üreticisinden bir tanesi olduk. İnşallah önümüzdeki ay
ABD’ye oradan da temmuz ayında da inşallah 8 ile 14 arası muhtemelen
yörüngesine fırlatarak hem kaliteyi artıracağız hem kapsama alanını artırarak.
Faydası ne olacak? Hem o uydunun aldığı görüntüleri haberleşmeyi daha güvenli
yapmış olacağız, daha kaliteli yapmış olacağız hem de bundan sonra ihtiyacı
olana uydu yapıp satmaya başlayacağız inşallah.”
“6G’yi De Kaçırmayacağız”
Türkiye’nin iletişim
teknolojisinde 5G’ye geçişiyle ilgili değerlendirmede bulunan Uraloğlu, “5G’ye
geçişle ilgili doğru zamanda doğru fiyatla geçelim istiyoruz. Muhtemelen
önümüzdeki yıllar onun bir lisans ve yetkilendirme sürecini tamamlayıp yıl sonu
ama muhtemelen 2026’da 5G’ye geçmiş oluruz. Esasında geçeceğimiz 5G olmayacak.
5,5G gibi olacak. Çünkü zaten o belli bir noktaya geldi. 6G’yi de dünyada takip
ediyoruz ve bununla ilgili toplantılara katılıyoruz. Hani o süreci de
kaçırmayacağız.” dedi.
"Gençler Kendinize
Güvenin”
Türkiye’deki gençlerin başarmak
için önce kendilerine güvenmesi gerektiğini dile getiren Uraloğlu,
“yapabilirim” duygusunun çok önemli olduğunu söyledi. Doğru bilinende sonuna
kadar ısrar etmeyi gençlere tavsiye ettiğini söyleyen Uraloğlu şunları kaydetti:
“Başarmak için bir kere önce
kendimize güveneceğiz. Biz yapabiliriz ki benim gençliğimde bu duygu daha
zayıftı gerçekten ama Cumhurbaşkanımızla beraber bu duygu gerçekten çok daha
gelişti. Önce kendimize güveneceğiz. Çok şükür kendimize güveniyoruz. Ondan
sonra doğru bildiğimiz ve inandığımız yolda sonuna kadar ısrar edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız diyor ya “diklenmeden dik durmak” bunu da yapacağız. Bakın ben
görevim gereği dünyanın her tarafına gidiyorum. Her tarafına gidiyorum.
Gerçekten Türkiye dediğimizde Recep Tayyip Erdoğan dediğimizde insanların
bakışları farklılaşıyor. Hani sevsin veya sevmesin ne kadar hakkaniyetli adil
olduğumuzu ve söylenen sözünün mutlaka dünyada karşılığı olduğunu herkes
biliyor. Bu da bize gurur veriyor. Hani ben de bu, eğer genç kardeşlerime bu
anlamda bir rol model olabilirsek onlara bir ışık tutabilirsek kendimizi mutlu
hissetmiş oluruz.”