ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: İKİLİ VE TRANSİT TAŞIMALARIN SERBESTLEŞTİRİLMESİNE ÖNCELİK VERİYORUZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ikili ve transit
taşımaların serbestleştirilmesine öncelik verdiklerine dikkati çekti ve “Bu
adımın dostlarımızca benimsenmesi halinde ticaretimiz artacak ve milletimizin
ürünlere erişimi daha ucuz ve hızlı olacak. Türk Devletleri Teşkilatı
çerçevesinde müzakerelerine devam ettiğimiz Kombine Taşımacılık Anlaşması’nın
imzalanmasına da büyük önem veriyoruz. Hazar Denizi taşımaları bizleri kombine
taşımacılık çözümlerini kullanmaya yöneltiyor” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, Özbekistan’da düzenlenen Türkiye-Özbekistan-Azerbaycan
Ulaştırma, Dışişleri ve Ticaret Bakanları Toplantısı’na katıldı.
Karaismailoğlu, “Ulaştırma altyapısının; ekonomik gelişmenin lokomotifi olduğu
bilinciyle ülkemiz ve bölgemiz için öncelikli projelerimizi hayata geçiriyoruz.
Özellikle ülkelerimizin ekonomisine, kalkınmasına, refahına benzersiz katkılar
sunacak Orta Koridor’a büyük önem veriyoruz. Türkiye, Orta Koridor’da, Asya ve
Avrupa arasında, güçlü bir lojistik ve üretim üssüne dönüşerek önemli
sorumluluklar üstlendi. Çin’den Londra’ya kadar uzanan tarihi ipek yolunun
merkezinde yer alan Türkiye’nin uluslararası ticaretteki kritik değeri bir kez
daha kanıtlandı. The Ever Given
Gemisi’nin Süveyş Kanalı’nı 6 gün kapaması küresel ticarette onarılması zor
hasarlara yol açmıştı. Yüzlerce gıda, petrol ve LNG gemisi beklemek zorunda
kalmıştı. Bu olay, dünya ekonomisine günlük 9 milyar dolara mal olmuştu”
değerlendirmesinde bulundu.
ORTA KORİDOR’U ÖNCELİKLE TERCİH EDİLEN BİR ALTERNATİFE DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ
Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşının,
kuzey hattının güvenliğini sorgular hale getirdiğine dikkati çeken
Karaismailoğlu, öte yandan tüm hesaplamaların da Orta Koridor’un rakipsizliğini
büyük avantajlarını ortaya koyduğunu söyledi. “Çin'den Avrupa'ya giden bir yük
treni, Rusya Kuzey Ticaret Yolu'nu tercih ederse; 10 bin kilometreyi en az 20
günde kat ediyor” diyen Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Gemiyle Süveyş Kanalı üzerinden
Güney Koridor’u kullanırsa 20 bin kilometre seyrederek ancak 45 ile 60 günde
Avrupa’ya ulaşabiliyor. Ancak; aynı tren Orta Koridor ve Türkiye üzerinden ise
7 bin kilometreyi 12 günde kat ediyor. İşte Orta Koridor Asya ve Avrupa
arasındaki küresel ticarette, bu denli avantajlı ve güvenli. Bölgemiz için
kilit önemdeki bu gelişmeler, bizlere Orta Koridor güzergahını daha da etkin
hale getirerek diğer yolları tercih eden yük akışını burada tutmamız için
fırsatlar sunuyor. Açılan fırsat pencerelerini değerlendirebilmek için kısıtlı
süremiz olduğunun ve ortaya çıkan talebe hızla cevap vermemiz gerektiğinin
özellikle altını çizmek istiyorum. Sorunları tespit etmek ve çözüm üretmek için
dost ve kardeş ülkeler olarak ortaklığımızı ve eşgüdümlü çalışmalarımızı daha
da verimli kılmalıyız. Böylece Orta Koridor’u daha karlı ve hızlı bir
alternatif haline getirebilir. Diğer koridorlardaki sorunlar son bulduğunda
dahi Orta Koridor’u öncelikle tercih edilen bir alternatife dönüştürebiliriz.
Bildiğiniz gibi hükümetimiz büyük ekonomilerin can damarları olan ulaştırma ve
haberleşme altyapılarının gelişimine özel önem veriyoruz.”
HER ZAMAN “KAZAN-KAZAN” İLKESİ İLE İLERLİYORUZ
Son 20 yılda planlı şekilde 183
milyar dolarlık ulaştırma ve altyapı yatırımının hayat geçirildiğini aktaran
Karaismailoğlu, bu yatırımlar sayesinde Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı ve
İstanbul Boğazı’nın altından Marmaray ile kesintisiz demiryolu erişiminin
sağlandığını kaydetti. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Dünyanın en önemli
projelerinden Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İstanbul
Havalimanı gibi yatırımlarımızla bölgemizdeki insan ve yük hareketliliğinin
merkezine yerleştik. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımız kapsamında, 2035 ve
2053 yıllarına kadar tamamlayacağımız ve bölgemizi destekleyecek altyapı
projelerimiz bulunuyor. Asya ile Avrupa arasındaki ticaret hacmi 2021 yılında
828 milyar doları aştı. 2053 planlamamız çerçevesinde, sizlerle de ortak
çalışmalar yaparak her birimizin bu pastadan aldığı payı artırmayı, bölgemizi
dünyada söz sahibi konuma yükseltmek amacındayız. Bu hedeflerimizle Türkiye’nin
lojistik kabiliyetini; çevreci, sürdürülebilir, verimli ve düşük maliyetli,
yani her anlamda avantajlı konuma getireceğiz. Bunların sadece bizler için
değil, tüm dost ve kardeş ülkeler için artı değer getireceğini biliyoruz; her
zaman ‘kazan-kazan’ ilkesi ile ilerliyoruz” dedi.
YURT DIŞINA YÜK TAŞIMACILIĞINDA DEMİRYOLUNUN PAYINI 10 KAT DAHA
YÜKSELTECEĞİZ
Bunun için ulaşım ve iletişim
stratejilerini küresel ve bölgesel şartlar ışığında her daim güncel tutmaya
gayret ettiklerini aktaran Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı
çerçevesinde 2053 yılına kadar toplam 8 bin 554 kilometrelik yeni demiryolu
güzergahı planlayarak, toplam demiryolu ağının 28 bin kilometrenin üzerine
çıkarılmasının hedeflendiğini belirtti. Karaismailoğlu; “Bu çerçevede,
önümüzdeki 30 yılda yapmayı planladığımız 198 milyar dolarlık yatırımda en
büyük payı demiryolu sektörüne ayırarak, yük taşımalarında yüzde 5 olan
demiryolu payını yaklaşık yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Böylelikle; yurt
dışına yük taşımacılığında da demiryolunun payını 10 kat daha yükseltmiş
olacağız” ifadelerini kullandı.
ORTA KORİDOR BOYUNCA GÜZERGAHIN REKABETÇİLİĞİNİ ARTIRACAK TEDBİRLER
ALMALIYIZ
Türkiye olarak, Asya-Avrupa
ticaretinden azami faydayı elde etmek için devlet aklıyla, tüm kaynaklarla ve
üstün bir gayretle çalıştıklarını anlatan Karaismailoğlu, Orta Koridor boyunca
güzergahın rekabetçiliğini artıracak tedbirler alınmasının hayati önem
taşıdığını vurguladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Bölgemiz
için yeni projelere yatırım yapmanın yanı sıra, var olan demiryolu sistemini
geliştirmek ve darboğazları ortadan kaldırmak için de çalışmalıyız. Türkiye
olarak, irade göstermeye ve darboğazları tespit ederek iyileştirmek için
çalışmaya her zaman hazır olduğumuzu özellikle ifade ediyoruz. Karayolları
sektörü açısından baktığımızda da çözümlenmesi gereken konular mevcut. Geçiş
belgelerinin ve alınan ücretlerin, hala nakliyecilerin önüne çekilmiş bir set
oluşturduğunu görüyoruz. Ülkeler arası ticaretin gelişmesi ve ekonomilerimizin
büyümesi adına; ikili ve transit taşımacılığın serbestleştirilmesi ve geçiş
ücretlerinin kaldırılması yönünde adımlar atılmasını dostlarımıza tavsiye
ediyoruz. Aramızda Taşımacılığı serbestleştirdiğimiz ülkelerle harikulade sonuçlar
alıyoruz. Aynı kolaylık ve verimi siz değerli meslektaşlarımızla da tecrübe
etmek istiyoruz. Dost ve kardeş ülkelerimizin de çok iyi bildiği üzere;
birlikte hareket edebildiğimiz ölçüde güçlüyüz. Öte yandan, Orta Koridor’un
rekabetçiliğinin önünde duran, mercek altına almamız gerek bir diğer engel ise
Hazar Denizi geçişleri. Yüksek maliyetler ve kısıtlı yük kapasitesi nedeniyle,
Hazar Denizi üzerinden taşımacılık yapmak tercih edilebilirlikten uzak kalıyor.
Geçen ay Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan olarak, bugün burada bulunduğumuz
amaçla bir araya geldiğimizde, sorunun çözümüne yönelik olarak bir çalışma
grubu oluşturduk. İnanıyorum ki, bu çalışma grubunun alacağı tedbirler Hazar
Denizi’ne kıyısı olmayan ülkelerin de faydasına sonuçlar doğuracaktır. Dolayısıyla,
Özbek kardeşlerimizin bu sürece sağlayacakları katkılara her zaman açık
olduğumuzu belirtmek isterim” şeklinde konuştu.
ULAŞTIRMANIN HER ALANINDA YAKIN İŞ BİRLİĞİ DEVAM EDİYOR
Özbekistan ve Azerbaycan ile
Türkiye arasında ulaştırmanın her alanında yakın iş birliğinin devam ettiğinin
altını çizen Karaismailoğlu, karayolu alanında atılan her adımın, bölge
ülkeleriyle ticareti artırıcı etki oluşturduğunu söyledi. “Öncelik verdiğimiz
husus ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesidir” diyen
Karaismailoğlu, “Bu adımın dostlarımızca benimsenmesi halinde ticaretimiz
artacak ve milletimizin ürünlere erişimi daha ucuz ve hızlı olacak. Diğer
yandan, karayolu sektöründe serbestleşme sağlanana kadar, Özbekistan ile
başlattığımız E-Permit sisteminin uygulanması, yani karayolu geçiş belgelerinin
elektronik ortamda teati edilerek takibinin ve kullanımının yine elektronik
olarak gerçekleştirilmesi, ulaştırma sektörüne önemli kolaylıklar
sağlayacaktır. Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde müzakerelerine devam
ettiğimiz Kombine Taşımacılık Anlaşması’nın imzalanmasına da büyük önem
veriyoruz. Hazar Denizi taşımaları bizleri kombine taşımacılık çözümlerini
kullanmaya yöneltiyor. Devlet Başkanlarımız bu anlaşmanın nihayetlendirilmesi
hususunda bizleri talimatlandırdı. Anlaşmanın hayata geçmesiyle, sadece
karayolu veya demiryolu değil, her güzergahta uygun olan taşıma modunun
kullanılması imkanı ortaya çıkacak” değerlendirmesinde bulundu.
HAVACILIKTA ÇOKLU TAYİN UYGULAMASI İÇİN HEP BİRLİKTE ADIM ATMALIYIZ
Taşımacılık alanında optimum
çözümlerin uygulanmasına izin verecek bu adımı uygun platformlarda
destekleneceğine yürekten inandığını dile getiren Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, şunları dedi;
“Havacılık sektörünü ele alacak
olursak, bölge ülkelerinin genel olarak hat bazında tekli tayini tercih
ettiklerini, bu nedenle hatlarda tek havayolu firmasının uçuş yaptığını
görüyoruz. Türkiye olarak, sivil havacılıkta çoklu tayin uygulamasına
geçilmesinin hem havacılık piyasasını rekabete açarak uçuş ücretlerini azaltacağını
hem de yeni oyuncuları pazara çekeceğini değerlendiriyoruz. Bu konuda da en
kısa sürede hep birlikte adım atmalıyız. Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan
arasında geçen ay düzenlediğimiz toplantıda konuların takibine ilişkin mutabık
kaldığımız yönteme benzer biçimde hareket edebileceğimizi düşünüyorum. Ancak,
sonuç odaklı ilerleyebilmemiz için, öncelikle bu konudaki fikir birliğimizi
ortaya koymamız gerekiyor.”
ÜLKELERİMİZ ARASINDA KARAYOLU VE DEMİRYOLU TAŞIMALARININ ARTMASINI
BEKLİYORUZ
Karaismailoğlu, karayolu
taşımacılığının serbestleştirilmesi, Kombine Taşımacılık Anlaşması
müzakerelerinin sonuçlandırılması, Sivil Havacılık alanında çoklu tayin
uygulamasına geçilmesi, Orta Koridordaki darboğazlara ilişkin yürütülebilecek
ortak çalışmalar konularıyla ilgili iç değerlendirme süreçlerinin tamamlanarak,
bir araya gelinmesinin faydalı olacağına işaret etti ve “Ülkelerimiz arasında
ticaret hacminin yükselmesiyle hem karayolu hem de demiryolu taşımalarının
artmasını bekliyoruz. Bizler bölge ülkeleri olarak bu yükleri taşımazsak, diğer
ülke taşımacıları bu hareketliliğin faydasını görecek. Bizlerse rekabette geri
kalacak, ülkelerimiz ve milletimiz adına önemli fırsatları değerlendirememiş
olacağız. Ülkelerimiz arasındaki yüklerin bizlerin taşımacıları tarafından
taşınması önceliğimizdir. Bu hususları, iç değerlendirmelerinizi yaparken göz
önüne almanızı hassaten rica ediyorum” dedi.