Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlu, son 20 yılda 183 milyar dolarlık yatırım
yapıldığına işaret ederek, "Yatırımlar vatandaşımızın hayatına konfor,
güvenlik getirdi, hayatı kolaylaştırdı, yaşam kalitesini artırdı. O yüzden
vatandaşımızın memnuniyetini görmek bizi mutlu ediyor. Yatırımlarımıza ara
vermeden devam edeceğiz" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ankara’da
medya temsilcileri ile bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Ulaştırma sektörüne son 20 yılda 183 milyar dolarlık yatırım yapıldığını,
yatırımların karşılığında vatandaşın hayatındaki gelişmeleri görmenin
kendilerini mutlu ettiğini belirten Karaismailoğlu, yatırımların devam
ettiğinin altını çizdi.
Yatırımlarla yılda 7 milyar saat zaman tasarrufu, 1 milyar
litre akaryakıttan doğrudan tasarruf sağlandığını aktaran Karaismailoğlu,
doğrudan tasarrufun yanı sıra bölgeye de istihdam, üretim, turizm ve tarım
alanında katkı sağlandığını anlattı. Karaismailoğlu, 183 milyar dolarlık
yatırımın, üretime 1 trilyon doların üzerinde etkisinin olduğunu bildirdi.
Karaismailoğlu, İstanbul'a birinci köprü yapıldığında
eleştirilerin geldiğini hatırlatarak, şu anda Birinci Boğaz Köprüsü'nden 200
bin, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden 250 bin, Avrasya Tüneli'nden 60 bin, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü'nden de günlük ortalama 100 bin aracın geçtiğini,
Marmaray'dan 600 bin vatandaşın geçiş yaptığını söyledi. Karaismailoğlu,
"Yatırımlar vatandaşımızın hayatına konfor, güvenlik getirdi, hayatı
kolaylaştırdı, yaşam kalitesini artırdı. O yüzden vatandaşımızın memnuniyetini
görmek bizi mutlu ediyor. Yatırımlarımıza ara vermeden devam edeceğiz."
diye konuştu.
1915 ÇANAKKALE
KÖPRÜSÜ TÜRKİYE'NİN PROJESİ
Projelerde yatırım maliyetinin önemine dikkati çeken
Karaismailoğlu, Osmangazi Köprüsü'nün 6,7 milyar dolar, Malkara-Çanakkale
Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 2,545 milyar avro olan maliyetlerine
ilişkin devletten bir kuruş para çıkmadığının, 1915 Çanakkale Köprüsü ile
Malkara-Çanakkale projelerinin yıllık 40 milyon dolar olan işletme masraflarına
da karışmadıklarının altını çizdi.
Karaismailoğlu, 8 milyar dolarlık proje olan Kuzey Marmara
Otoyolu'nun, 1 milyar liranın üzerindeki işletme maliyetlerine de
karışmadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu 8 milyar doların işletme süresi içinde geri dönüşü
için bir finansman modeli üzerinden ihaleye çıkıyoruz. Yavuz Sultan Selim
Köprüsü, devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan 2027'de devlete geçecek. Burada
yapım maliyeti, işletme süresi, finansmanını da hesaplayarak firmalar ihale
için teklif veriyor. Bizim YİD projelerinin tamamı yüklenicilere açık,
projeleri yapabilecek kabiliyetteki tüm firmalara açık, burada bir yarış olur.
Çanakkale Köprüsü'nde 17 firmanın hazırladığı 4 ayrı teklif yarışmıştır. Burada
da kamu açısından en uygun teklif seçilerek yapılmıştır. Bu sefer de diyorlar
ki 'maliyetler yüksek, 1 köprü yerine 3 köprü yaparsınız.' Neye göre bunu
söylüyorsunuz? 2,545 milyar avro 1915 Çanakkale Köprüsü'nün maliyeti. Bunu
bugün ihale etseniz 3 milyar avrodan aşağı çıkmaz. Yatırımcı bunu yurt dışı
finansmanıyla devletten bir kuruş almadan ülkeye değer olarak kazandırdı. Bu,
Türkiye'nin projesi oldu. Bunu da 12 yıl işletecek."
Söz konusu projelerin devlet bütçesiyle yapılması halinde
yapım maliyetinin yanı sıra işletme maliyetinin de karşılanacağını belirten
Karaismailoğlu, projelerden dolayı yakıttan, zamandan, kaza maliyetlerinden
elde edilen kazançların, ödenen paraların kat kat üzerinde olduğuna işaret
etti. Karaismailoğlu, hava ve deniz yollarına da destek vererek gelir artışı sağladıklarını
bildirdi.
Antalya Havalimanı'nın işletilmesine ilişkin ihale
kapsamında alınan ön ödemeye dikkati çeken Karaismailoğlu, "Biz zaten hava
ve deniz yolundan direkt gelir akışı sağlıyoruz. Bunları topladığınız da zaten
önümüzdeki yıldan sonra YİD projeleri kendi kendilerini destekleyecekler. Belli
bir süre sonra destek de bitecek, direkt komple gelir akışı sağlayacak modeli
görüşecekler." ifadelerini kullandı.
DÜNYADA İSTANBUL
HAVALİMANI'NDAN DAHA FİZİBİL BİR PROJE YOKTUR
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı'nın,
devlet kasasından bir kuruş çıkmadan 10 milyar avroluk yatırımla 25 yıllık
işletme süresi içinde 22 milyar avroluk kira getirecek finansman modeliyle
başarıyla hayata geçirildiğini söyledi. "Bütün dünyada İstanbul Havalimanı'ndan
daha fizibil bir proje yoktur." diyen Karaismailoğlu, 200 bin kişinin
istihdam edildiğini dile getirdi.
Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle yolcu sayılarının altta
kaldığını söyleyen Karaismailoğlu, "Bu yıldan itibaren tekrar artıya
geçmeye başlayacağız. Hem kiramızı alacağız hem de artan yolcu sayısına paralel
gelirimiz olacak. Şu anda 120 milyon yolcuya hizmet verecek kapasite var. Bunu
ilave yatırımlarla 200 milyon yolcuya kadar çıkarabiliriz. Yani önümüzdeki 100
yılın projesini, 100 yılın ihtiyaçlarını bugünden öngörerek, ülkemize, devlete
hiçbir yük getirmeden kazandırdık." değerlendirmesinde bulundu.
Karaismailoğlu, aynı bölgede kısa mesafede Atatürk
Havalimanı'nın hizmet vermesine gerek olmadığının altını çizerek, "İkisi
de açık kalsın diyenlere Allah akıl, fikir versin. Bölgede iki havalimanının
hizmet vermesi, onun işletme maliyetlerine katlanmak ancak bu işi eleştiren
malum zihniyetin düşünebileceği ya da kafasından uydurabileceği bir
şeydir." dedi.
İSTANBUL HALKINI
BİRİLERİNİN KEYFİNE BIRAKACAK HALİMİZ YOK
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin metro hatlarına ilişkin de
şu anda İstanbul'da işletilmekte olan 260 kilometrelik metro hattının
bulunduğunu, bunun 80 kilometresini oluşturan Marmaray'ı Bakanlığın işlettiğini
belirten Karaismailoğlu, şu an Belediyenin elinde inşaatı devam eden metro
hatlarının uzunluğunun 100 kilometre olduğunu, bunların ihalesinin de 2019
yerel seçim öncesinde yapıldığını, yaklaşık 4 yılda bitirilmesi gereken
hatların yapım süreçlerinin 5-6 yıla varmasına rağmen gerçekleşme oranlarının
yüzde 10'larda olduğunu kaydetti.
Karaismailoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen
metro hatlarına da değinerek, "Ortada hiçbir icraatın olmadığı bir yerel
yönetim var. Maalesef devlet, belediyelere bölgesindeki ihtiyaçları karşılaması
için bütçe veriyor ama ortada bir yatırım yok, para da yok. Onu da seçimler
geldiğinde vatandaşımız soracaktır ama biz, İstanbul halkını birilerinin
keyfine bırakacak halimiz yoktu. Biz şu anda 7 metro hattında İstanbul'da yoğun
çalışma yapıyoruz. Bunların da toplam uzunluğu 103 kilometredir. Bunun da
önümüzdeki eylül ayı itibarıyla 3 metro hattını da bir bir hizmete açmaya
başlayacağız. 2023'te de bu 7 metro hattını tamamen bitirmiş olacağız."
diye konuştu.
5 BÜYÜK FİRMA
HİKAYESİ TAMAMEN UYDURMA
Bakan Karaismailoğlu, "5 büyük firma hikayesi"nin
tamamen uydurma olduğunu belirterek, "Bizim YİD projelerimize teklif veren
30'un üzerinde firma var, burada da hiçbir kısıtlama yok, büyüklükleri yaklaşık
olarak birbirlerine eşittir. Çanakkale Köprüsü’ne 17 firma teklif verdi. Bu 30
firma dünyanın her yerinde altyapı projelerinde iş yapan müteahhitler. Bu
altyapı firmaları kendilerini ispatlamış firmalar ve bütün dünyadan teklifler
alıyorlar, bunlar Türkiye’nin kıymetli firmaları. Deneyimleri, tecrübeleri sayesinde
proje danışmanlığı, mühendisliği, müşavirliği ihraç ediyorlar. Türkiye bu
alanda artık dünyanın en iyilerinden birisi olmuştur." değerlendirmesinde
bulundu.
Projelerdeki Hazine garantileriyle ilgili soru üzerine
Karaismailoğlu şunları kaydetti:
"İşin bir yapım maliyeti var, paranız varsa devletin
bütçesinden harcarsınız, bu 2 milyar 545 milyon avroyu 4 yıl içerisinde
ihalenizi yaparsınız ve bir firmaya verirsiniz, yaparlar. Son 20 yıl içerisinde
183 milyar dolarlık yatırım yaptık, bunun sadece yüzde 20’sini yap-işlet-devret
modeli ile Hazine garantisi ile gerçekleştirdik. Yüzde 80’ini de Anadolu’nun
her köşesinde binlerce proje olarak vatandaşımıza hizmet olarak kullandık. 38
milyar dolarlık proje stokunu yap-işlet-devret modeliyle finans sorunu olmadığı
için, projeleri zamanından önce bitirmek için kullandık, kamusal fayda
sağlıyoruz. Bolu Dağı Tüneli'ni herkes bilir, ‘patates deposu mu olacak?’ diye
konuşuluyordu. 17 yıl sürdü Bolu Dağı Tüneli. Neden? Finansman problemi,
müteahhit problemi… Vatandaşımız o projeyi 10 yıl boyunca kullanamadığı için
bütçemiz 400 milyon dolar kayba uğramıştır."
ANKARA'DAKİ METRO
HATTI PROJELERİNİ 2023 YILI İLK ÇEYREKTE BİTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ
Türkiye genelinde yaptıkları toplamda 185 kilometre metro
hattı çalışması olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, Ankara'da inşası devam eden
metro hatları bulunduğunu, onları da 2023 yılı ilk çeyreğinde bitirmeyi
hedeflediklerini söyledi. Karaismailoğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesinin de
getirdiği projeler olduğunu, onların onay süreçlerinin de Altyapı Yatırımları
Genel Müdürlüğünde devam ettiğini söyledi.
Karaismailoğlu, son yıllarda Türkiye'nin çok ciddi afetlerle
karşı karşıya kaldığına işaret ederek, afetlerde ciddi tahribatlar oluştuğunu
ancak söz konusu tahribatların son 20 yıl içinde yapılan projelerde olmadığını
söyledi. Yapılan yeni yatırımların bu afetlere son derece dayanıklı olduğunu
dile getiren Karaismailoğlu, bunların hepsinden ders aldıklarını,
planlamalarını ona göre yaptıklarını ifade etti. Türkiye genelinde yapımı devam
eden 5 bin şantiye olduğunu belirten Karaismailoğlu, bunların hepsinin mühendis
ve müşavirlerle çalışılan projeler olduğunu dile getirdi.
Karaismailoğlu, "Yeni projelerin afetlerden etkilenmesi
çok zor, hatta mümkün değil diyebilirim. Yaşanan afetlerden ders alarak
projelerimizdeki güvenlik kat sayılarını daha da artırdık. Depreme, afetlere
dayanıklı yapılar üretmeye devam ediyoruz." diye konuştu.
KANAL İSTANBUL
TÜRKİYE İÇİN OLMAZSA OLMAZ
Bakan Karaismailoğlu, dünyadaki ticaret hacminin artmasıyla
bunlara lojistik olarak cevap verilebilmesi ve Boğaz trafiğinin rahatlatılması
için Kanal İstanbul projesinin çok önemli olduğunu belirterek, "Kanal
İstanbul Türkiye için olmazsa olmaz." ifadesini kullandı. Kanal İstanbul ile ilgili önce ulaşım
yollarını yapmayı sürdürdüklerini söyleyen Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Ulaşım alternatiflerini sağladıktan sonra da ana
ihaleyi yapıp ana işe başlayacağız. Şu an kara yolu
Başakşehir-Hadımköy-Ispartakule bağlantısındaki işimiz devam ediyor. Sazlıdere
Köprüsü'ndeki imalatlarımız da devam ediyor. Orası da yaklaşık 45 kilometrelik
bir yoldur. Hem Kanal İstanbul'a ait köprülerin birini imal ediyoruz hem de
Mahmutbey TEM Otoyolu gişelerindeki sıkışıklığı ortadan kaldıracak alternatif
bir yol olan yolumuzu yapmaya devam ediyoruz. Demir yolunda da Kanal İstanbul'a
uygun bir şekilde boğazın altından geçecek şekilde Halkalı-Ispartakule
arasındaki ihalemizi yaptık, orada da imalatlarımız devam ediyor. Bu dünyanın
en büyük altyapı projelerinden biri."
ÖNÜMÜZDEKİ 2 YIL İÇİNDE
YATIRIMLARDAKİ DEMİR YOLU PAYI YÜZDE 65'E ÇIKACAK
Bakan Karaismailoğlu, demir yolu ağırlıklı bir yatırım
dönemine başladıklarını ifade ederek, "Önümüzdeki 2 yıl içinde
yatırımlardaki demir yolu payı yüzde 65'e çıkacak, kara yolu da yüzde 30'larda
devam edecek. Bizim bugün 13 bin 50 kilometrelik demir yolu ağımız var, 1400
kilometresi hızlı tren ama 2053 hedefimiz, tam 28 bin kilometre demir yolu
hattına sahip olacağız." dedi.
Şu an Türkiye genelinde 4 bin 500 kilometre yapımı devam
eden demir yolu hattı bulunduğunu dile getiren Karaismailoğlu,
Halkalı-Ispartakule-Çerkezköy-Edirne-Kapıkule demir yolu hattının 220 kilometre
uzunluğunda olduğunu, bunu da 2024 yılı sonunda hizmete açmayı hedeflediklerini
bildirdi.
Karaismailoğlu, Ankara-İzmir hızlı tren hattının ihalelerini
de tamamladıklarını, çalışmaların hızlı bir şekilde devam ettiğini belirterek,
2025 yılı sonu itibarıyla da 500 kilometre uzunluğundaki Ankara-İzmir hızlı
tren hattını faaliyete alacaklarını söyledi.
Ankara-Sivas hattında da imalatların son aşamaya geldiğini,
Ankara ile Kırıkkale arasında sıkıntılar olduğunu, buna karşın imalatların
yoluna girdiğini dile getiren Karaismailoğlu, 2023 yılı başlarında da
Ankara-Sivas hızlı tren hattını hizmete alacaklarını bildirdi.
Karaismailoğlu, 220 kilometre uzunluğunda
Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hattındaki çalışmaların da 2024 yılı sonu
itibarıyla faaliyete geçeceğini belirterek, yapılan yatırımların sadece yolcu
taşımacılığı için değil lojistik açıdan maliyetlerin düşürülmesi anlamında çok
kıymetli olduğuna dikkati çekti.
HABERLEŞMEDE YERLİLİK
ORANI YÜZDE 30'LARA ULAŞTI
Karaismailoğlu, 2053 yılına kadar 190 milyar dolarlık
yatırım planladıklarını, bunun önemli bir kısmını demir yolu ve haberleşme
sektörüne ayırdıklarını dile getirdi. Şu anda kırsal kesimdeki internet
ihtiyacı konusunda çok önemli bir ihaleyi yaptıklarını belirten Karaismailoğlu,
1000 köyde sabit baz istasyonu konusunda çalışmaların sürdüğünü, gelecek aydan
itibaren işletmeye almaya başlayacaklarını ifade etti.
Karaismailoğlu, 5G ile ilgili çok ciddi çalışmalarının
olduğunu vurgulayarak, yerli ve milli olması için Ankara'da bir haberleşme
kümesi kurulduğunu, onların yaptığı işleri de takip ettiklerini bildirdi.
Haberleşmede yerlilik oranının yüzde 30'lara ulaştığını
söyleyen Karaismailoğlu, bunun artarak devam edeceğini belirtti.
Bir taraftan 5G ihalesi bir taraftan mevcut imtiyazların
yenilenmesi bir taraftan da makinalar arası iletişimde kullanılan 2G'nin gelecek
yıl bitiyor olması ve bunun uzatılmasının gündemdeki konular olduğunu anlatan
Karaismailoğlu, "Türk Telekom, Turkcell, Vodafone ile sürekli iletişim
halindeyiz. Dünyadaki gelişmeleri de bir taraftan takip ediyoruz. 29 Temmuz'da
İstanbul Havalimanı'nda çok önemli bir toplantıyla lansman yapacağız. 5G'li bir
havalimanı olacak İstanbul Havalimanı. Onunla ilgili de hazırlıklarımız devam
ediyor." dedi.
Bakan Karaismailoğlu, siber güvenlik konusunda da
Türkiye'nin güçlü altyapısı bulunduğunu ifade etti.
TÜRKİYE YİD MODELİNİ
DÜNYADA EN BAŞARILI KULLANAN ÜLKELERDEN BİRİ
Karaismailoğlu, Yap-İşlet-Devret (YİD) projeleriyle ilgili
bir soruya şu yanıtı verdi:
"37,5 milyar dolarlık işi öz bütçeden yapmış olsaydık,
bugün 28 bin 664 km bölünmüş yol uzunluğu var, bunu tahminen 10-15 yıl sonra
tamamlayabilecektik. Bunun sonucunda ne olacaktı? Yakıt, zaman masrafı var,
kaza maliyetleri olacaktı. Bunları devlet bütçesinden yapsaydık somut olarak
örnek vermek gerekirse Tokat Havalimanı'nı yapamayacaktık. Rize-Artvin Havalimanı'nı
yapamayacaktık. YİD projelerinin bütçeye kaynak sağlama açısından, kısa zamanda
bitmesi ve kamuya kısa zamanda geri dönüş sağlaması açısından katkısı,
yaptığımız ve harcadığımız paranın çok ötesinde. Dolaylı olarak da üretimde,
sanayideki tarımdaki, istihdamdaki artışlar bunları da izleyip fayda maliyet
analizlerine ekliyoruz."
"Zafer Havalimanı'nı devlet olarak yapmış olsaydık 50
milyon dolar direkt devletin bütçesinden harcayacaktık, her yıl 7 milyon dolar
işletme masrafı yapacaktık." diyen Karaismailoğlu, şu anda Adıyaman
Havalimanı'na da 7 milyon dolar işletme masrafı harcadıklarını söyledi.
Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Zafer Havalimanı'na karşı çıkmak ayrı konudur, finans
modeli olarak YİD modeline karşı çıkmak ayrı bir konudur. 'Çanakkale Köprüsü'ne
de karşıyım ihtiyaç değil' diyebilirsiniz. Ama 'Bu projeyi pahalı yaptınız,
yanlış modelle yaptınız' demek ayrı bir şeydir. Bunları açıklamaya devam
edeceğiz. Kütahya Bölgesel Havalimanı olarak Zafer Havalimanı o bölgenin
ihtiyacı olarak planlanmış ve yatırım maliyeti belli olan bir işte finansal
model olarak YİD modeli tercih edilmiştir. 37,5 milyar dolarlık YİD projeleri
içinde sadece 50 milyon dolarlık bir projedir, o da fizibil bir projedir,
bölgenin ihtiyacı olarak yapılmıştır. Oradaki yolcu sayıları söyleniyor. 2
yıldır Kovid-19 süreci var evlere kapandık, havalimanlarını kapattık. Tabii ki
yolcular düşecektir. Yolcu inmemiş olabilir ama askeri uçaklar, ambulans
uçaklar orayı kullanıyor. Bunlar gözükmüyor yolcu sayılarında. Bizim Anadolu'da
günde 1-2 uçak inen havalimanları da var ama her gün 1 uçak inse o havalimanı
bölge için kıymetlidir. Zarar ediyor diye orayı kapatacak mıyız? Ona bakarsanız
hastaneler de zarar ediyor kapatalım mı? Adalet sarayları da zarar ediyor. Ama
biz kamusal yükümlülük olarak belli hizmetleri vatandaşımızın ayağına getirmek
için yapmak zorundayız. Direkt kamu bütçesinden yaptığımız harcamalar, YİD
olarak yaptığımız harcamalar, dış kredi olarak yaptığımız harcamalar...
Bunların hepsi bir fizibilite sonucunda karar verilmiş yapım modelleridir.
Bugün bunların sıkıntısını bazı projelerde çekiyoruz ama hava, deniz ve kara
yolu projeleri birbirini destekliyor. Hele Kovid-19 salgını olmasaydı bunları
belki hiç konuşmayacaktık. Bunlardan ne kadar gelir geldi? Onları sorgulayacaktık.
Ama 2030'a geldiğimizde bırakın projelere destek vermeyi, biz 2040'lara
geldiğimizde devletten bir kuruş almadan Bakanlık bütçesini bu projelerden
gelen gelirler sayesinde üreteceğiz. Bunlar uzun soluklu bir planlamanın
sonucu. Bunların hepsi 3-5 yıllık fizibilite değil. Cumartesi günü Osmangazi
Köprüsü'nün gişelerindeydim. Vatandaşlarımızın o yolu kullandığında yoldan
aldıkları keyfi, konforu, güvenliği, ülkesine duyduğu güveni ben hepsinin
gözlerinde gördüm. Sosyal medya başında, oturduğu yerden keyif yapmak için bu
projeleri karalamayın, bu projeleri en çok kullananlar bu tezviratları
yapıyorlar. Ama hakikaten bunlardan vatandaşlarımız memnun. Hem vatandaşın
hayatını kolaylaştırdı hem de yıllarca hizmet edecek bu projeler. Türkiye YİD
modelini dünyada en başarılı kullanan ülkelerden biri."
FİBER ALTYAPIMIZ ŞU
AN YAKLAŞIK 470 BİN KİLOMETREYE ÇIKTI
Telekomünikasyon sektöründe ortak fiber altyapı kullanımının
uzun süredir gündemlerinde olduğunu aktaran Karaismailoğlu, "Fiber
altyapının geliştirilmesi için yatırımlara devam ediyoruz. Fiber altyapımız şu
an yaklaşık 470 bin kilometreye çıktı, tabii ki yeterli değil. Onu
geliştirmemiz lazım ama bir taraftan da ortak altyapı konusunda da hem sektör
hem de işletmeciler bazında çalışmalarımız devam ediyor. Türk Telekom'un
yeniden yapılanması konusunda da ortak altyapı gündemimizde olan önemli
işlerden bir tanesi." diye konuştu.
Karaismailoğlu, 5G'ye yerli ve milli olarak geçme çabası
içinde olduklarını belirterek, "2023 içinde 5G ile ilgili önemli adımlar atmak
üzere çalışmalarımızı devam ettiriyoruz." ifadesini kullandı.
SEYAHAT SÜRESİ
İSTANBUL HATTINDA 3,5 SAATE KADAR DÜŞECEK
Karayolları Genel Müdürlüğünün yap-işlet-devret (YİD)
projelerinin geçiş ücretlerinin ihale sözleşmesi ve şartnamesi doğrultusunda
belirlendiğini anımsatan Karaismailoğlu, yüklenicilerin de tekliflerini buna
göre hazırladığını vurguladı. Karaismailoğlu, büyük projeler kapsamında 25
Ağustos'ta Antalya-Alanya yolunun YİD olarak ihalesinin yapılacağına işaret
ederek, Ankara-Kırıkkale-Delice yolunun da 25 Ağustos'ta ihalesinin
gerçekleştirileceğini söyledi. Karaismailoğlu, büyük projeler kapsamında daha
çok demir yolu ağırlıklı yatırım dönemine girdiklerini bildirdi.
Ankara-İstanbul hızlı tren hattında ulaşım süresinin
kısaltılması için Bilecik kesimindeki imalatların devam ettiğine dikkati çeken
Karaismailoğlu, "Orada hızlar düştüğü için 4 saati buluyor. Bilecik'teki
tünel imalatlarımız 2024'e doğru bittiğinde seyahat süresi İstanbul hattında
3,5 saate kadar düşecek. Ayrıca, Ankara ve İstanbul arasında 350 kilometre hıza
imkan tanıyan çok yüksek hızlı tren çalışmamız da bir taraftan devam ediyor.
Onun YİD olarak yapılması için fizibilitelerimiz sürüyor. Yavuz Sultan
Köprüsü'nden geçecek Gebze-Çatalca hızlı tren hattında ihale süreçlerimiz devam
ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Karaismailoğlu, milli elektrikli tren setinde test
süreçlerinin raylarda devam ettiğini vurgulayarak, bu yıl itibarıyla
sertifikasyon işlemlerini tamamladıktan sonra seri üretime geçeceklerini
söyledi.
YİD PROJELERİNDE 30
MÜTEAHHİT ÇALIŞIYOR
YİD projelerinin maliyetinin yüksek olduğu iddialarının
tamamen asılsız olduğunu aktaran Karaismailoğlu, bu ihalelerin kamuya açık
şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Karaismailoğlu, bu ihalelere katılan 30
farklı müteahhit olduğuna işaret ederek, "5 firmadan bahsediliyor ama
büyük firma olarak YİD projelerinde 30 müteahhit çalışıyor. Bizim ayrıca
bakanlığa iş yapan tam 1200 farklı müteahhit var. Bunların içinde eskiden CHP
milletvekili olmuş, şu anda mecliste CHP milletvekili olan müteahhitler dahil
olmak üzere farklı kesimden insanlar var. Kamuya iş yapacak kamu yararı
gözetecek tüm firmalarla çalışırız, getirir teklif verirler, yarışma sonucunda
uygun teklif varsa kabul edilir iş yapılır." diye konuştu.
SORUMSUZ ŞEKLİDE BU
İŞLERİN PAHALI OLDUĞUNU SÖYLEYEREK BU İŞLER OLMUYOR
Yapılan açık ihalelerde tekliflerin toplandığını ve birden
fazla teklif alındığını anlatan Karaismailoğlu, yarışma sonunda en uygun
teklifi veren firmanın seçildiğini bildirdi. Karaismailoğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Oturduğunuz yerden sorumsuz şeklide bu işlerin pahalı
olduğunu söyleyerek bu işler olmuyor. Bu işlerin maliyeti var, birim metrajları
var, piyasa fiyatları da belli. Oturduğunuz yerden bir laf atıyorsunuz.
Bursa-İstanbul hızlı treniyle ilgili Kılıçdaroğlu yalan yanlış iftiralar
atmıştı. Çıktık, tek tek açıkladık ama hiç arkalarına bakmıyorlar, yalanlarını
yüzlerine vuruyoruz, başka bir yalanla devam etmeye çalışıyorlar. Bizim
bunlarla kaybedecek vaktimiz yok, yapacak o kadar çok işimiz var ki. 190 milyar
dolarlık daha iş planladık."
8 TEMMUZ’DA OSMANGAZİ
KÖPRÜSÜ'NDEN 80 BİNİN ÜZERİNDE ARAÇ GEÇTİ
Karaismailoğlu, 8 Temmuz günü Osmangazi Köprüsü'nden 80
binin üzerinde araç geçtiğini anımsatarak, bu kadar aracın feribotla karşıya
geçmesinin mümkün olmayacağına dikkati çekti. Köprü olmasaydı ulaşımın
kilitleneceğini belirten Karaismailoğlu, bunun düşünülüp köprünün 10 yıl önce
planlandığını anlattı.
MARMARAY'I
GÜZERGAHIMA UYGUN OLDUĞU İÇİN KULLANDIM
Karaismailoğlu, Marmaray'da seyahat etmesine ilişkin bir
soru üzerine şunları kaydetti:
"1995'te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım
Müdürlüğünde yeni mezun mühendis olarak işe başlamıştım. İstanbul'daki tüm
ulaşım ağının planlamasında, yapımında ve işletme kısmında tüm aşamasında
bulunduğum, hangi seyahatin daha uygun, daha kısa olduğunu çok iyi bildiğim
için güzergaha uygun olan toplu taşıma hatlarının hepsini kullanırım.
Marmaray'ı da güzergahıma uygun olduğu için o günlerde kullandım. Özellikle
Marmaray'la Söğütlüçeşme'ye, oradan da hızlı trene binerek Bilecik, Bursa ve
Ankara seyahatlerimi bu şekilde yapmaya çalışıyorum. Bundan sonra da
kullanacağım tabii. Vatandaşımızın içinden geliyoruz, biz de Anadolu çocuğuyuz.
Bayramda köyümüzdeydik, yine oraya gideceğiz. Biz vatandaşın, milletin
kendisiyiz."
Kamuoyuna yansıyan fotoğrafın Söğütlüçeşme'deki hızlı trene
gitmek için Marmaray'a bindiği gün çekildiğini aktaran Karaismailoğlu,
"Otobüse de binmek isterim ama yolda kalma riski var İstanbul'da. Bizim
metrodaki, Marmaray'daki, hızlı trenlerin asansör ve yürüyen merdivenleri gayet
iyi çalışıyor, bir sıkıntı yok. Bütün engelli ve erişme sıkıntılı
vatandaşlarımız da çok rahat kullanıyor ama o imkanın belediyenin
işlettiklerinde olmadığını basından görüyoruz İnşallah onlar da kısa zamanda
düzelir." değerlendirmesinde bulundu.