Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Tersane İstanbul’da üçüncüsü düzenlenen 3. Türkiye
Denizcilik Zirvesi’nin açılış programında konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın kaptanlığında son 22 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiklerini
bildiren Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin dış ticaretinin tonaj olarak yüzde
87,5’inin, değer olarak ise yüzde 54,8’inin denizyolu ile gerçekleştiğini
bildirdi. Uraloğlu, dünya deniz taşımacılığından Türkiye’nin 11 milyar dolar
pay aldığını belirterek, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemisiyle
Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya
sıralamasında 12’nci olduğunu söyledi. Uraloğlu, 2023 yılında Türkiye’nin 1,94
milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdiğini ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Tersane İstanbul’da gerçekleştirilen 3. Türkiye Denizcilik
Zirvesi’nin açılış programında konuştu. 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren
Kabotaj Kanunu ile yabancı devletlerin Türk Deniz Ticaretindeki hâkimiyetinin
sona erdiğini anımsatan Uraloğlu, “Dün 98. yıl dönümünü coşkuyla kutladığımız
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı da aziz milletimizin Mavi Vatanı olarak gördüğü
denizlerine ve denizciliğe ne kadar önem verdiğinin en büyük kanıtıdır.”
şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, tarih boyunca
Türkiye’nin hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve
kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını söyleyerek,
Türkiye’nin, Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta
Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir
konumda olduğunu belirten Uraloğlu, “Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz
rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzasının da merkezi
olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır.
Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Türk Boğazlarının kontrolünü elinde
tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz
ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır.
Bu sebeple, doğal bir yarımada olan, kara sınırlarının üç katı kadar deniz
sınırlarına sahip ülkemiz için attığımız her adımda denizlerimizden en yüksek
faydayı sağlamak ve dünya denizciliğine katkı yapmak istiyoruz.” ifadelerini
kullandı.
Uraloğlu, denizcilik sektörünün,
bir denizcinin oğlu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ve
kaptanlığında son 22 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiğini söyleyerek,
“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde denizyolu taşımacılığının ve ticaretinin
gelişmesi, denizlerimizde güvenliğinin sağlanması ve çevre duyarlılığıyla
ilgili tüm gereklilikleri yerine getirerek uluslararası standartlara uygun
çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalar Türkiye’nin, uluslararası
denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıyarak gurur verici başarılara
yelken açmış ve ülkemizi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında
saygın bir konuma yükseltmiştir. Geçen yıl Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik
Örgütü Konsey üyeliğine 143 ülkenin desteğiyle bugüne kadar ki en yüksek oyunu
alarak üst üste 13. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır.” diye konuştu.
Türkiye Deniz Taşımacılığından
11 Milyar Dolar Pay Alıyor
Türkiye’nin dış ticaretinin tonaj
olarak yüzde 87,5’inin, değer olarak ise yüzde 54,8’inin denizyolu ile
gerçekleştiğini kaydeden Uraloğlu, Dünyada deniz taşımacılığının navlun
değerinin 380 milyar dolar olduğunu Türkiye’nin ise bundan 11 milyar dolar pay
aldığını belirtti. Uraloğlu, 2002 yılı öncesinde neredeyse sadece İstanbul
Tuzla’ya sıkışmış olan bir tersanecilik faaliyeti söz konusu olduğunu
söyleyerek, “Gemi inşa sanayimiz can çekişiyordu. Türk bayraklı gemiler Paris
Mou’da kara listedeydi. Denizcilik faaliyetleri üzerindeki vergi yükünden
bıkmış denizcilerimiz vardı. Ama biz Bakanlık olarak hayata geçirdiğimiz
denetim ve uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında beyaz listeye geçtik ve o
günden bu yana beyaz listedeyiz. Türk Bayrağı dünyanın en prestijli bayrakları
arasında yer almaktadır.” dedi.
“Son 20 Yılda Yaklaşık 12,8
Milyar Lira Destek ve 6,8 Milyon Ton Yakıt Desteği”
2004 yılından itibaren, sicile
kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı
gemilerine ÖTV’siz yakıt uygulamasını başlattıklarını vurgulayan Uraloğlu, “Son
20 yılda yaklaşık 12,8 milyar lira destek ve 6,8 milyon ton yakıt desteği
sağladık.” diye konuştu. Uraloğlu, denizyolu taşımacılığının kombine
taşımacılıktaki payının artırılması ve karayoluyla taşınan yüklerin denizyoluna
aktarılmasını desteklemek üzere “Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna
Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik" çıkardıklarını
anımsattı.
“Türkiye 48,9 Milyon Dedveyt
Ton Deniz Ticaret Filosu ile Dünyada 12’nci Sırada”
Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve
Mersin’de bulunan konteyner limanlarının dünyada ilk 100 liman arasına
girdiğini açıklayan Uraloğlu, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemi
sayısıyla Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile
dünya sıralamasında 12’nci sırada olduğunu söyledi. Uraloğlu, “Meclisimize
sunduğumuz kanun ile Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanunu kapsamındaki
gemilerimizden alınan kayıt harcı ile yıllık harçlara muafiyet getiriyoruz. Bu
kapsamda, miras intikali devir işlemlerinden harçları kaldırıyoruz. Hisse
devirlerinde hisse oranında harç alacağız. Elektrik gibi yeşil enerji ile
çalışan gemilerimizden de kayıt harcını kaldırıyoruz, yıllık harçlarda da yüzde
50 indirim sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hurdaya ayrılan Türk Bayraklı
gemilerin yerlerine yeni gemi inşa edilmesi için sektör lehine bu yıl bazı
değişiklikler yaparak hurdaya ayrılacak gemilerin başvuru tonajını 10 kat
arttırarak 50 bin Grostona yükselttiklerini anımsatan Uraloğlu, kılavuzluk ve
römorkörcülük ile palamar hizmetlerinin ücretlerini de güncelleyerek; hizmet
tarifelerinin uygulanmasına yönelik sektörde uzun zamandır yaşanan
karışıklıkları da ortadan kaldırdıklarını bildirdi.
“Ülkemiz 1,94 Milyar Dolarlık
Gemi ve Yat İhracatı Gerçekleştirdi”
Uraloğlu, Türkiye’nin gemi inşa
sanayi yüksek katma değerli ürünleri ile ülke ekonomisine döviz girdisi
sağlayan önemli bir değer olarak yükseldiğini söyleyerek, “Gemi inşa sanayi
sektörümüz yaklaşık 94 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. 85 faal tersane ile
Türk Tersanelerimiz gemi siparişinde dünyada 7., gemi tonajına göre ise 11.
konumdadır. 23 gemi geri dönüşüm tesisi ile gemi sökümünde dünyada 4.,
Avrupa’da lider konumdadır. 2023 yılında ülkemiz 1,94 milyar dolarlık gemi ve
yat ihracatı gerçekleştirmiştir.” diye konuştu.
339 Olayda 806 Kişi Kurtarıldı
Seyir, can, mal ve çevre
emniyetini artırmak için denizleri 7 gün 24 saat izlediklerini söyleyen
Uraloğlu, “Bakanlığımız bünyesinde yer alan Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon
Merkezi’miz sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde değil dünyanın her
noktasında ülkemiz ve dünya denizciliğine hizmet vermektedir. Komşu ve diğer
ülkelerin kurtarma merkezlerinin de anlık irtibat kurabildiği ülkemizdeki tek
merkezdir. Tüm denizcilerimize başta can emniyeti olmak üzere ilgili her alanda
kesintisiz hizmet vermektir.” ifadelerini kullandı. Merhum İran Cumhurbaşkanı
İbrahim Reisi ve beraberindekilerin helikopter kazasında düşen aracın
bulunmasında bu merkezden yararlanıldığını anımsatan Uraloğlu, olay gününde ilk
etapta helikopterin bir sinyal verip vermediğini takip ettiklerini ve İran ile
hemen irtibata geçtiklerini söyleyerek, “Ama maalesef muhtemelen sinyal
sisteminin kapalı olduğu veya helikopterde o sinyal sisteminin olmadığı
görüldü. Gururla belirtmek istiyorum ki bu tür kazalar sonrasında merkezimize
gelen ihbarlarla 2023 yılında 339 olayda 806 kişiyi kurtardık.” ifadelerini
kullandı.
Doğu Akdeniz'de Türkiye’nin
etkinliğinin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak olan Doğu Akdeniz Gemi
Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattıklarını söyleyen Uraloğlu,
“Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Projenin tamamlanmasının
ardından hem ülkemizin hem de KKTC’nin Mavi Vatan’daki hakimiyetini önemli
ölçüde artıracağız. Önümüzdeki yıl Marmara Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi
Projesini de başlatmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Denizcilikte Dekarbonizasyon
ve Yeşil Deniz Taşımacılığının Desteklenmesi Projesi Kabul Edildi
Bakan Uraloğlu, çevrenin ve
denizlerin korunması adına atılan her adımın gelecek nesillere daha güvenli bir
dünya bırakma yolunda önemli bir adım olduğunu belirterek, Bakanlık olarak
denizlerde seyir emniyeti, can, mal güvenliğiyle birlikte çevre güvenliğini
artırmaya yönelik yatırımları tüm hızıyla sürdürdüklerini söyledi. Uraloğlu yapılacak
yeni düzenleme ile limanlara gelen gemilerden “Gemi Emisyon Bedeli” tahsil
edilmesi ve bu bedelin sadece denizciliğin yeşil dönüşümü kapsamında Türk
Bayraklı gemilere destek olarak ödenmesini sağlayacaklarını bildirerek ilgili
kanunun bu ay yasalaşmasını beklediklerini söyledi.
Liman tesisleri için de uzun
yıllardır sürdürülen Yeşil Liman uygulamasını güncelleyerek emisyon salınımının
azaltmayı hedeflediklerini söyleyen Uraloğlu, “Ayrıca bildiğiniz üzere
gemilerimizde ve limanlarımızda çevre dostu yenilikçi yeşil teknolojiler için
‘Denizcilikte Dekarbonizasyon ve Yeşil Deniz Taşımacılığının Desteklenmesi’
projemiz de Avrupa Komisyonu tarafından kabul edildi. Oluşturulacak mekanizma
ile sektörümüze Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 20 milyon Avro hibe, 50
milyon Avro uzun vadeli uygun maliyetli kredi desteği alacağız.” ifadelerini
kullandı. Deniz turizm araçlarının marinalara kalkış işlemlerinde kullandıkları
kâğıt ortamındaki seyir izin belgesi uygulamasını, bu işlemleri kolaylaştırmak
ve bürokrasiyi azaltmak için dijital ortama taşıma işleminin de son aşamaya
geldiği müjdesini de veren Uraloğlu, on binlerce vatandaşın bu işlemleri liman
başkanlığına gitmeden internet üzerinden halledebileceklerini söyleyerek
sistemi bu ay devreye alacaklarını bildirdi.
Bir milyonu aşan amatör denizci
ve 140 bin aktif gemi insanının denizcilik sektörünün en önemli parçaları
olduğunu belirten Uraloğlu, gemi insanlarının tüm işlemlerini daha kolay ve
hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini temin etmek için Gemi İnsanları Bilgi
Sistemini güncelleyerek devreye aldıklarını ifade ederek, “Bu sayede gemi
insanımızın tüm denizcilik işlemlerini çok daha hızlı ve sistematik olarak
yürüterek başvurularını ortalama 3 gün içinde sonuçlandırıyoruz. Yeni kurulan
sistem sayesinde de vatandaşlarımız dünyanın herhangi bir yerinden, gemide
görevdeyken bile e-Devlet entegrasyonu üzerinden neredeyse hiç belge sunmadan
başvuru yapabilir ve işlemlerini takip edebilirler.” dedi.
“Kuzey-Güney ve Doğu-Batı
Lojistik Koridorlarının Kesiştiği Yerde Bulunan Türkiye’miz Bölgenin En Güçlü
ve İstikrarlı Ülkesidir”
Denizcilik sektörünün
Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’yi işgali, Kızıldeniz ve Basra
Körfezindeki gemilere düzenlenen saldırılar gibi küresel nedenlerle önemli
dönüşümlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Tüm bu ateş
çemberinin ortasında, Kuzey-Güney ve Doğu- Batı lojistik koridorlarının
kesiştiği yerde bulunan Türkiye’miz bölgenin en güçlü ve istikrarlı ülkesidir.
22 Nisan’da Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında
mutabakatı imzalanan Kalkınma Yolu Projesi de küresel ticaretin gelişimi
açısından çok önemli bir projedir. Bildiğiniz üzere Uzakdoğu ülkeleri ve
Çin’den Avrupa’ya yapılan ticaret Kuzey, Orta ve Güney olarak adlandırdığımız
üçlü koridor üzerinden ilerlemektedir.” ifadelerini kullandı. Güney koridorunun
Kalkınma Yoluyla stratejik açıdan kesiştiğini söyleyen Uraloğlu, Kalkınma
Yoluyla Çin’den başlayan taşıma zincirinin, Basra Körfezi’nde inşa edilmekte
olan Irak’ın Faw Limanı’na kadar uzanarak önce Türkiye sonra Avrupa’ya kadar
genişleyebileceğini söyledi. Uraloğlu, bu hattın Kuşak Yol projesinin
Çin-Hindistan limanlarından hareketle deniz yoluyla Süveyş Kanalı’nı
kullanarak, Akdeniz’den Avrupa’ya uzanan eksene de alternatif olacağını söyledi.
Denizciliğin gücünü aynı zamanda
özel sektörden de aldığını kaydeden Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Türkiye Yüzyılı’nda
denizciliğimizi en üst seviyeye çıkarmak adına hepimize önemli görevler ve
sorumluluklar düştüğünün farkında olarak inşallah sektörümüzü her alanda
geliştirmek için birlikte çalışarak başaracağız. Sizlerin problemlerini
biliyoruz. Çözüm üretiyoruz ve iş birliği yapıyoruz. Bunu da yapmaya devam
edeceğiz. Bu vesileyle 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin öngörülen amaçlara
ulaşma sürecinde başarılı sonuçlar vermesini ve denizcilik sektörü için yararlı
olmasını diliyorum. Bir kez daha başta IMO Genel Sekreteri Ansenio Dominguez ve
IMO Sekretaryası olmak üzere tüm yerli ve yabancı konuklarımıza büyük destek ve
yüksek katılımları için teşekkür ediyorum. Mavi Vatanımızın güvencesi,
denizlerdeki bağımsızlığımızın simgesi Denizcilik ve Kabotaj Bayramımızı
tekrardan kutluyorum.” dedi.