Bakan Turhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle
Bursa-İzmir Otoyolu Badırga mevkiinde gerçekleştirilen Bursa Şehir Hastanesi ve
İstanbul-İzmir Otoyolu Ortak Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, tarihi bir
güne daha tanıklık ettikleri için mutlu ve gururlu olduklarını söyledi.
Turhan, nüfusun önemli bölümünün yaşadığı
İstanbul, Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Manisa ve İzmir gibi şehirleri barındıran
Marmara ve Ege bölgelerinin yeni can damarına kavuştuğunu kaydetti.
Projenin, dünyada büyüklük açısından parmakla gösterilen
yapılardan biri olduğuna dikkati çeken Turhan, şöyle konuştu:
"Otoyollar, köprüler, tüneller, limanlar,
havalimanları, demiryolları, metrolar, iletişim hatları, uydular, barajlar,
sulama sistemleri, enerji santralleri, modern şehirler, hastaneler, okullar,
her alanda saymakla bitmeyecek büyük hizmetler... İşte, bugün açılışını
gerçekleştireceğimiz İstanbul-İzmir Otoyolu, bu hizmet kervanının son
halkası. Cumhurbaşkanım, 2010 yılında bu otoyolunun temelini atarken
'Başlangıçlarla değil, sonuçlarla ilgileniyorum.' demiştiniz. Haklıydınız çünkü
geçmişte temeller atılır ancak sonları bir türlü getirilemezdi.
Sizin liderliğinizde, hükümetlerimizin üstün çaba ve
gayretleriyle bu göz boyamacı anlayış tarih oldu. Allah'a şükür, sonuca
bağlamadığımız hiçbir projemiz bugüne kadar olmadı. Birtakım gecikmeler,
aksamalar olsa da tüm projelerimizden yüzümüzün akıyla çıktık. Şahsen, bu
projenin hazırlık aşamasından beri içinde oldum. O tarihlerde birileri,
projenin İzmir'e kadar uzaması fikrinin ekonomik olmayacağını öne sürmüştü. O
zamanki Bakanımız Binali Yıldırım ve siz Cumhurbaşkanım, projenin
arkasında durdunuz ve ortaya bugünkü muhteşem eser çıktı."
"Proje,
yerli firmalarımız tarafından gerçekleştirilmiştir"
Osmangazi Köprüsü'nün, projenin omurgasını oluşturduğunu
dile getiren Turhan, yol sayesinde İstanbul ile İzmir arasının 8-9
saatten 3,5 saate düştüğünü belirtti.
Bağlantı yollarıyla 426 kilometre uzunluğundaki projenin
yatırım tutarının, finansman maliyeti dahil 11 milyar dolar olduğunu dile
getiren Turhan, şöyle devam etti:
"Bu proje, ülkemizde yap-işlet-devret
modeliyle ihale edilen ilk otoyol projesidir. Avrupa Birliği'nde
yap-işlet-devret kapsamında gerçekleştirilen en büyük ölçekli projedir aynı
zamanda. Projede dikkati çeken bir başka özellik de şu: Bu proje yüksek
teknoloji, yenilikçi uygulamalar ve ileri yapım tekniği gerektiren çalışmalarla
yerli firmalarımız tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu proje, milli bütçe kaynaklarıyla
yapılsaydı birçok başka projemizi hayata geçirmemiz gecikecekti.
Oysa biz, bu projeyi devletin kasasına yük olmadan
6,5 yılda tamamladık. Peki, bu projeyi mevcut bütçe ödenekleriyle yapmaya
kalksaydık hangi eserleri yapamaz olacaktık? Bölünmüş yol uzunluğumuz 2 bin 442
kilometre eksik kalacaktı. 130 kilometre köprü, 200 kilometre tünel gibi
yatırımı hizmete almakta gecikecektik. Örneğin, Ovit Tüneli, Sabuncubeli
Tüneli, Cankurtaran Tüneli, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli, Nissibi Köprüsü,
Ağın Köprüsü, Şehzadeler Köprüsü ve çevre yolları gibi önemli projelerin
gerçekleştirilmesi mümkün olmayacaktı."
"Yılda
3,43 milyar lira zaman ve akaryakıt tasarrufu sağlayacağız"
Otoyolun ekonomiye doğrudan ve dolaylı milyarlarca dolar
katkı sağlayacağının altını çizen Turhan, elbette projede kamunun payına
düşen garanti ödeme durumunun da olduğunu söyledi.
"Fakat bu miktar, proje maliyetinin yüzde 18'ini ancak
oluşturmaktadır." diyen Turhan, şunları kaydetti:
"Bir başka deyişle, bu projeden doğacak hizmetlerden
elde edilen gelirlerle proje maliyetinin yüzde 82'si karşılanacaktır. Projenin
kamuya devrinden sonra bu otoyoldan sağlanacak gelirler ise yeni yolların
yapımına kaynak oluşturacaktır. Yine otoyol sayesinde yılda 3,43 milyar lira,
zaman ve akaryakıt tasarrufu sağlayacağız. Trafikte beklemelerin ortadan
kalkmasıyla da emisyon salınımında yıllık yaklaşık 375 bin ton azalma olacaktır
yani çevreye, doğaya büyük katkı sağlamış oluyoruz."
Turhan, projede emeği geçen çalışanlara ve yüklenici
firmaya teşekkür etti.