Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlu, toplam genişbant abone sayısının 87 milyonla
Türkiye nüfusunu aştığına vurgu yaptı ve “Teknolojiye gem vurmak mümkün değil.
Bu anlamda ülkemizde gerek sabit gerekse mobil ve uydu altyapıları bakımından
önemli yatırımlar yaptık” dedi. Yerli ve milli ürünleri kullanarak 5G
şebekelerini devreye alacaklarını da belirten Karaismailoğlu, şu anda 5G
teknolojisinin yanında 6G sistemine de hazırlık yaptıklarına dikkati çekti.
Ulaştırma
ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bilişim Zirvesi’21 açılış törenine
çevrimiçi olarak katıldı. Karaismailoğlu, “İnsanlık, geçirdiği zaman
dilimlerini hep o çağa damgasını vuran teknolojik gelişmelerle anmış, bu
yeniliklere uygun isimler verdi. Buharlı makinaların icadı ile başlayan Birinci
Sanayi Devrimi’ni, 1870’te elektrik enerjisinin kullanımı ile başlayan İkinci
Sanayi Devrimi ve sonrasında gelen makineleşme dönemi takip etti. 1970’lerden
sonra ise bilgisayarların ve otomasyonun yaygınlaşmasıyla yaşanan sıçramayla
insanlık Üçüncü Sanayi Devrimi’ne adım attı. Yaşadığımız 21’inci yüzyıla
damgasını vuran en önemli dinamik ise hiç şüphesiz bilgisayarlar ve iletişim
teknolojileridir. Çağımız, internet ve mobilite ile hız kazanan dijital dönüşüm
hareketi ‘Endüstri 4.0’ ya da Dördüncü Sanayi Devrimi olarak anılmaya başlandı.
Artık İletişim teknolojileri açısından hayli gelişmiş bir safhadayız. İnternet
başta olmak üzere gündelik hayatımızın her aşamasında haberleşme araçlarından
yararlanıyoruz” dedi.
TEKNOLOJİYE GEM
VURMAK MÜMKÜN DEĞİL
Akıllı
telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlarla haberleşildiğini, internet ve
kitle iletişim araçlarından da çok yoğun bir şekilde istifade edildiğini
anlatan Karaismailoğlu, teknolojinin ilerleme ve yeniliklerin zamanın akışını
hızlandırdığı bir bilgi çağında yaşandığını söyledi.
“Artık
uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı,
sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde
kalktı” diyen Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bilişim
ve iletişim teknolojisinde meydana gelen yenilikler artık toplumların kimyasını
değiştirdi. Toplumlar sadece kendilerine sunulanı değil, her alanda dünyada en
iyi olanı talep etmeye başladı. Bunu anlamayan ülkelerin, gelişmelerin ve
zamanın arkasında kalacakları da açıktır. Şu tartışmasız bir gerçektir ki;
teknolojiye gem vurmak mümkün değildir. Bu çağın adı bilişim ise atacağınız
adımlarda onu hesap etmemek bu zamanda yapacağınız en büyük hata olacaktır.
Bugün heyecanla izlediğimiz bilim kurgu filmlerindeki gelecek profilleri gerçek
hayatta bir bir tezahür etmektedir. Bugün hayal ürünü dediğiniz şey, yarının
gerçekliğidir.”
DİJİTAL BİR DÖNÜŞÜM
YAŞIYORUZ
1990’lı
yılların başında haberleşme hizmetlerindeki temel amacın bu hizmeti sadece
bireylerin kullanımına sunma çabası olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, “Bugün
ise biz bu hizmeti daha hızlı, daha güvenli ve daha ekonomik olarak en
yenilikçi teknolojilerle insanlara ulaştırma anlayışına hâkimiz. Adeta dijital
bir dönüşüm yaşıyoruz. Dijital dönüşümün olmazsa olmazı karada, denizde, havada
güçlü elektronik haberleşme altyapılardır. Dijital dönüşüm; öncelikle güçlü
altyapıların varlığına ve bu altyapılar üzerinden verilen hizmetlerin
vatandaşlar tarafından erişilebilir olmasına bağlıdır. Bu anlamda ülkemizde
gerek sabit gerekse mobil ve uydu altyapıları bakımından önemli yatırımlar
yaptık. Artık yediden yetmişe internet, mobilite, nesnelerin interneti, bulut,
yapay zekâ, robot teknolojileri, veri analitiği gibi teknoloji uygulamalarıyla
iç içeyiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de
2003 yılında 18 bin genişbant abonesi bulunduğunu, abone sayısının doğru ve
yerinde yatırımlarla 2010 yılında 7,1 milyona, günümüzde ise 17,5 milyona
ulaştığının altını çizen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, sabit genişbantta bu gelişme
yaşanırken, 2009 yılında başlayan mobil genişbant hizmetinin ise hızla ülke
geneline yayıldığını, bugün mobil genişbant abone sayısının 69 milyonu aştığını
söyledi.
Toplam
genişbant abone sayısının 87 milyonla Türkiye nüfusunu aştığına vurgu yapan
Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Özellikle
son yıllarda sabit genişbant tarafında en büyük gelişme gösterdiğimiz hizmet
türü fiber abonelerdir. Fiber abone sayımız 2010 yılında 150 bin dolayındayken,
bugün 4,5 milyona ulaştı. Bu da yaklaşık olarak şu andaki her dört sabit
aboneden birinin fiber internet hizmeti aldığı anlamına geliyor. Artık
ülkemizin teknolojik olarak uluslararası konumuna baktığımızda, mobil
şebekelerin yaygınlığı ve aboneye verilen hizmetlerin kalite ve çeşitliliği,
genişbantın gelişimi, fibere yapılan yatırımlar gibi konularda ülkemizin
yükselen bir trende sahip olduğunu görüyoruz.”
SEKTÖRÜN İHRACATI 10
MİLYAR TL’Yİ AŞTI
Dijitalleşme
sürecinde yerli ve milli üretimin önemine değinen Karaismailoğlu, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonunda ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ile artık bilgi
teknolojileri sektörünün hizmet ve yazılım alt sektörlerinde yerli üretim
payının yüzde 75’leri bulduğunu belirtti. Şu anda Türkiye’de bilgi ve iletişim
sektörü kapsamında 84 teknokentte yaklaşık 5 bin 700 firmanın 58 bin kişilik
istihdam ile faaliyet gösterdiğini kaydeden Karaismailoğlu, sektörün 2020 yılı
toplam ihracatının bir önceki yıla göre yarı yarıya artarak 10 milyar TL’yi
aştığını dile getirdi.
YERLİ VE MİLLİ
ÜRÜNLERİ KULLANARAK 5G ŞEBEKELERİMİZİ DEVREYE ALACAĞIZ
Karaismailoğlu,
“5G’yi de yerli ve milli ürünlerimizle insanımızın hizmetine verme hedefi ile
çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızla başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Bu
hedefle 2017 yılında Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesini kurduk. 5G’ye giden
yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarımız için ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G
Haberleşme Şebekesi Projesi’ geliştirdik. Proje ile ilk fazda 5G yeni radyo,
çekirdek şebeke, Şebeke Yönetim Sistemi, Radyolink gibi ürünlerin Ar-Ge süreçleri
ve prototiplerini hazırladık. Artık üretim süreci için çalışmalarımızı
yürütüyoruz. Çalışmalar neticesinde, uçtan uca güvenlik mekanizması bilenen ve
kontrol edilebilen yerli ve milli ürünleri kullanarak 5G şebekelerimizi devreye
alacağız” dedi.
5G TEKNOLOJİSİNİN
YANINDA 6G SİSTEMİNE DE HAZIRLIK YAPIYORUZ
Projeyle,
dünya standartlarındaki yerli ve milli 5G ürünlerini hem iç piyasaya hem de
diğer ülkelere arz edilmesini hedeflediklerini vurgulayan Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Haberleşme
teknolojilerinde gelişmeler o kadar hızlı ki, 5G daha yaygınlaşmaya başlamadan
6G teknolojisini konuşmaya başladık. 5G ile karşılaştırıldığında, 6G kablosuz
iletişim ağlarının çok daha yüksek spektrum, enerji ve maliyet verimliliği, daha
yüksek veri hızı, daha fazla otomasyon imkanı, sağlaması bekleniyor. 6G ile
ilgili, ülkemizde işletmecilerimizle ve özellikle üniversitelerde akademik
seviyede önemli çalışmaları hayata geçirdik. Şu anda 5G teknolojisinin yanında
6G sistemine de hazırlık yapıyoruz. Çünkü teknolojik yeniliklerde söz sahibi
olabilen ülkeler; kendi teknolojilerini kendileri üretebilen ve herkesten önce
oyuna girebilenler olacaktır. Bu çalışmalarımızın yanı sıra özellikle yerli ve
millî uydu teknolojilerimizin desteği ile de bilişim ve iletişimde bölgemizde
lider, dünyada da önde gelen ülkeler arasında yerimizi alacağız. Türkiye’nin
dijital dönüşüm yolculuğunda güçlü ve kararlı adımlarla ilerliyoruz.”