Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2053 Ulaştırma ve
Lojistik Ana Planı’nı açıkladı. 2053’te bölünmüş yol ağının 38 bin 60
kilometreye, demiryolu hat uzunluğunun da 28 bin 590 kilometreye çıkarılacağını
bildiren Karaismailoğlu, havalimanı sayısının da 61’e yükseltileceğini duyurdu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Lojistik Master Planı-Ulaştırma 2053 Vizyonu
Lansmanı'nda konuştu. Türkiye’yi
“dünyanın ilk 10 ekonomisi” içinde hak ettiği yere kavuşturmak için
çalıştıklarını belirten Karaismailoğlu, “Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde, 20
yıldır neyin sözünü verdiysek inşa ettik, neyi hayal ettiysek milletimizin
hizmetine sunduk. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde yürüdüğümüz ‘Büyük ve Güçlü
Türkiye’ hedefimizde tek pusulamız ‘milletimiz’ oldu. Bu yolda, bu hedefe
başarıyla yürüdük. Devlet aklı ile planladık. ‘Ortak akıl’ ile istişare ettik.
Akıl gücü ile inşa ettik ve dev eserlerimizi milletimizin hizmetine gururla
sunduk. Bizi yatırımda, üretimde, ihracatta, istihdamda dünyanın en büyükleri
arasına yükseltecek dev projelerimizi tamamlayarak hem ecdadımıza saygımızı
sunmayı hem de gençlerimize, geleceğimize en güzel armağanları vermeyi
başardık. ‘Kamu özel iş birliği kazandırır’ dedik; bu model aracılığıyla ile
doğu-batı ayrımını ortadan kaldırdık. Türkiye’mizin dört yanına aynı anda
yatırım yapma imkanına kavuştuk” diye konuştu.
MİLLETİMİZİN GÜVENİ VE ÜLKEMİZİN POTANSİYELİ İLE BİZDEKİ TÜRKİYE
SEVDASI BİRLEŞTİ
Bu modelle yeniden ele alınan
Antalya Havalimanı ile 765 milyon avroluk yatırım, Hazine’ye 8 milyar 550
milyon avroluk da kira bedeli kazandırıldığını kaydeden Karaismailoğlu, bunun 2
milyar 138 milyon avroluk bölümünün Hazine’ye girdiğini söyledi. Tüm ulaşım ve
haberleşme modlarında entegre bir anlayışı benimsediklerini aktaran
Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizin her bir köşesindeki
yatırımlarımız, bu yaklaşıma uygun biçimde ‘ana planımız doğrultusunda inşa
edildi. Türkiye’mizi 20 yılda köy köy, kasaba kasaba, il il, bölge bölge
birbirine bağladık. Bununla da yetinmedik. ‘Dünyayı Türkiye’ye bağladık’. 20
yılda ne dediyse yapmış, dev hizmetleri milletine sunmuş bir iktidarın gururunu
ve özgüvenini taşıyoruz. Bu duygular ve milletimizin teveccühü bizi daha da
kamçılıyor. Ülkemizin stratejik coğrafi konumu bize büyük avantajlar sağlıyor.
Milletimizin güveni ve ülkemizin potansiyeli ile bizdeki Türkiye sevdası
birleşti. Şimdiye kadar nasıl durmadıysak, bundan sonra da bizi kimse
durduramaz. Yine devlet aklıyla hazırlanmış, ülkemizin önünü açacak 30 yıllık
planlarımız hazır. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile gençlerimizin
aydınlık geleceğini, milletimizin refahını bugünden tayin edeceğiz. Bunun için
var gücümüzle çalışacağız. Tüm ulaşım modlarını entegre bir yaklaşımla ele
alarak, yolcu ulaşımı için en iyi alternatiflerin sunulmasını amaçladığımız
2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile yük taşımacılığında da rekabetçi bir
lojistik sektörün oluşturulması için gerekli adımlar ve stratejiler de ortaya
konuldu."
ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK FAALİYETLERİNDE BÜTÜNSELLİĞİ SAĞLAYACAĞIZ
“2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana
Planımız, odaklandığımız temel konular olan mobilite, lojistik ve dijitalleşme
alanlarında vatandaşlarımızın beklentilerini karşılarken, Türkiye’mizin
ekonomik gelişimine de üst düzeyde katkıda bulunacak” diyen Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, Türkiye’nin yeni, hızlı ve konforlu bir altyapıyla daha
sürdürülebilir, güvenli, çevreci, erişilebilir, kapsamlı, hızlı ve teknolojik
olarak daha yenilikçi bir ulaştırma sektörüne sahip olacağını ifade etti. Bu
yenilenme sürecinin, ulaşım ve haberleşme alanlarında bütünsel kalkınma odaklı
ve dünyayı Türkiye’ye entegre etmeyi hedefleyen iddialı bir süreç olduğunu
vurgulayan Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve lojistikte küresel ölçekte öncü,
bölgesinde lider bir ülke olmak için ulaştırma ve lojistik faaliyetlerinde
bütünselliği sağlayacağız. Ulaşım hizmetlerine adil erişimi artıracak ve
altyapı kalitesini en üst seviyeye yükselteceğiz. Ulaştırma ve lojistikte
etkinlik ve verimliliği sağlayacak, maliyetleri düşüreceğiz. Bu hedeflerimiz
doğrultusunda 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, kıtalararası kesintisiz bir
ulaşım altyapısı tahsis etmemiz için kritik değerdedir” dedi.
ASYA İLE AVRUPA ARASINDAKİ TİCARETTEN ALDIĞIMIZ PAYI ARTIRMAYI
HEDEFLİYORUZ
Büyük ve Güçlü Türkiye’nin
inşasında pay sahibi olan projelerin, Türkiye’nin yatırım, üretim, ihracat ve
istihdam odaklı büyüme stratejisinin hayata geçmesi için gerekli altyapıyı
sağladığının altını çizen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu nedenle dünyanın lider
ekonomileri arasına girme mücadelesinde son virajda yer alan ülkemiz için
kritik önemdedirler. Bizler, 2053 vizyonumuz doğrultusunda, ülkemizin Asya ile
Avrupa arasında 700 milyar doları aşan ticaretten aldığımız payı artırmayı
hedefliyoruz. 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkenin ve 30 trilyon dolarlık
küresel ticaret hacminin merkezindeyiz. Bütün yatırımlarımızda, bu
potansiyelden daha fazla faydalanabilmeyi amaçlıyoruz. 38 trilyon dolar gayrisafi
milli hasılaya sahip ve 7 trilyon dolardan fazla ticaret hacmi bulunan bu
ülkelerde, 1 milyar 650 milyon insan yaşıyor. Tüm bu hedeflerimiz ve coğrafi
konumumuz, ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar
ışığında her daim güncel tutma ihtiyacını Türkiye için vazgeçilmez kılıyor.
Belirlediğimiz hedefleri, elbette devlet aklının gerektirdiği bir
profesyonellikle, dünyanın gideceği güzergahı okuyarak oluşturuyoruz. Küresel
ticarette en önemli belirleyiciler arasında yer alan nüfus artışı, lojistik
hareketliliğini, dolayısıyla da ticaret hareketliliği direkt etkiliyor. Güncel
veriler ışığında ilerlediğimizde Avrupa’nın yıllık ticaret hacmi 8,7 trilyon
dolar olurken, Çin’in de yer aldığı Uzak Asya’da bu hacim 6,8 trilyon dolar
olarak gerçekleşiyor. Geleceğin yükselen yıldızı Afrika’da ise Orta Doğu ile
birlikte toplamda 2,05 trilyon dolarlık bir ticaret hacmi söz konusu. Dünya
ticaret hacminin ise yüzde 82’si Avrupa, Uzak Asya ve Kuzey Amerika
bölgelerinde gerçekleşiyor. Nüfus hareketliliğine baktığımızda ise, gelecekte
ticaret hareketliliğinin nerede artacağına dair fikir sahibi olabiliyoruz.
Birleşmiş Milletler, 2010-2025 yılları arasında en kayda değer nüfus artışının
Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika’da gerçekleşeceğine işaret ediyor. Burada
ise ülkemizin merkezinde bulunduğu, yükselen bir Avrupa-Asya-Afrika ticaret
üçgeni bizim için en büyük global fırsatlar arasında yer alıyor.”
2050 YILINDA DÜNYA EKONOMİSİNİN YÜZDE 90’INDAN FAZLASI KENTSEL
ALANLARDA ÜRETİLECEK
Küresel ticaretteki artış
rakamlarına bakıldığında Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme alanındaki
ihtiyaçlarına karşı ne kadar isabetli adımlar atıldığını bir kez daha gözler
önüne serildiğini kaydeden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “2020
yılında 12 milyar ton olarak gerçekleşen tüm dünyadaki ticaret hacminin, 2030
yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ve 2100 yılında 150 milyar
tona ulaşması bekleniyor. Küresel nüfus artışının en çok beklendiği bölgeler
ile birlikte küresel ticaret artışındaki rakamları birleştirdiğimizde
Türkiye’nin ortaya koyduğu ‘Orta Koridor’da küresel bir lojistik süper güç
olma’ iddiasının ne kadar yerinde olduğu ortaya çıkıyor. Küresel nüfus
artışının yanı sıra artan kentsel nüfus da hareketliliği ve ulaştırma ile
ilgili gerçekleştirilecek yatırımların gidişatını belirliyor. Yine Birleşmiş
Milletler rakamlarına baktığımızda, bugün yüzde 50’si kentte yaşayan dünya
nüfusu için bu oran, 2050 yılında yüzde 70 olarak değişecektir. Bir başka
deyişle dünya ekonomisinin yüzde 90’ından fazlası kentsel alanlarda
üretilecektir. Bu artış bize gösteriyor ki dünyada ulaşıma yönelik talep 2050
yılına geldiğimizde iki katına çıkacaktır” diye konuştu.
AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
Bu talebin gelişmiş ya da
gelişmekte olan ekonomilerde ulaştırma altyapılarının geleceği için önem arz
ettiğini belirten Karaismailoğlu, bu talebi ve ihtiyacı karşılamak için tüm
ülkelerin ulaştırma ve altyapı yatırımlarına hız vermesi gerektiğini söyledi.
“Amerika Birleşik Devletleri, açıkladığı 2 trilyon dolarlık yeni altyapı planı
ile önümüzdeki dönemde ulaştırma yatırımlarına ağırlık verecek” diyen
Karaismailoğlu, şunları dedi:
“Çin’e baktığımızda bu rakam 559
milyar dolar olarak gerçekleşirken, komşumuz Yunanistan yine 57 milyar dolarlık
bir altyapı yatırımını planlamıştır. Gerek dünyada gerek ülkemiz için
öngördüğümüz altyapı yatırımları, bu yatırımlar için ayrılan bütçeler, nüfus ve
dolayısıyla lojistik hareketliliğinin yanı sıra, farklı küresel etkenlerce
belirlenmektedir. Bu etkenler arasında yer alan Akıllı Ulaşım Sistemleri için
önemli adımlar attık. Akıllı Ulaşım Sistemleri’ni yaygınlaştırılarak, trafik
güvenliğini artırma, seyahat sürelerini azaltma, mevcut yol kapasitelerinin
daha etkin, daha verimli kullanılması ve mobiliteyi artırmayı hedeflediğimizi
deklare ettik. Ulaştırmanın dünyadaki geleceğini belirleyen diğer etkenler ise
Sürdürülebilirlik, Yeni Nesil Ulaşım ve Şehirleşme olarak özetlememiz
mümkündür. Ulaştırma yatırımlarımızı gerçekleştirirken geleceğin ulaşım
teknolojilerini ve değişen hareketlilik alışkanlıklarını da göz önünde
bulunduruyoruz. Bu bağlamda yeni nesil ulaşım trendlerini yakından takip ederek
yatırımlarımızı bunların ışığında şekillendiriyoruz. Elektrikli araçlar, ilk belirleyici
trend olarak öne çıkarken, 2035 yılında elektrikli araçların yeni araç
satışındaki payının yüzde 35’e ulaşması beklenmektedir. Bizler de ülkemizdeki
elektrikli araç altyapısı için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir diğer trend
olan Paylaşımlı Seyahat’e baktığımızda ise 2035 yılında tüm ulaşım modlarında
kullanılan araçları paylaşarak seyahat etmek isteyenlerin oranının yüzde 14’e
ulaşması öngörülmektedir. Otonom araçların da yine ulaştırmanın geleceği için
öne çıkan, etkin bir trenddir. 2025-2030 yılları arasında hayatımızın olağan
bir parçası olması beklenen otonom araçlarında 2035 itibariyle yeni araç
satışlarındaki payının yüzde 16 olacağı tahminleri yapılmaktadır. Bu alandaki
son trend olan bağlantılı araçlar, yani her an internet erişimi olan, birbiriyle
ve altyapıyla anbean iletişim içerisinde olan araç sistemlerinin 2035 yılında,
toplam araçlar içerisindeki payının yüzde 68’e çıkacağı tahmin edilmektedir.
Bizler de şimdiden akıllı otoyollarımızı inşa ederek bu geleceğe
hazırlanıyoruz. Yarının stratejisine hazırlanırken yola çıktığımız
İnsan-Veri-Yük kavramlarının artık Lojistik-Mobilite-Dijitalleşme ekseninde,
yeni ulaşım yaklaşım ve uygulamaları ile ele alınacak.”
ESER VE HİZMET SİYASETİ BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ OLMUŞTUR
Özellikle 2020 yılında hazırlanılan
Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı ile
geçen yıl 12’ncisini gerçekleştirilen Ulaştırma ve Haberleşme Şûrası,
Türkiye’de ulaştırmanın geleceğinin önemli yapı taşları olduğunu dile getiren
Karaismailoğlu, “Birileri temel atmama töreni ile, Türkiye’yi ileriye taşıyacak
her türlü projeye karşı çıkarken, bizler, dün olduğu gibi bugün ve yarın da
Türkiye’nin akıllı geleceğini inşa etmeye odaklanıyoruz. O nedenledir ki eser
ve hizmet siyaseti bizim vazgeçilmezimiz olmuştur. AK Parti’nin Türkiye’nin
dümenine geçtiği günden bugüne asırlık projeler başta olmak üzere milletimizin,
ihracatçımızın, sanayicimizin faydasına binlerce projeyi hayata geçirdik.
Marmaray, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara Otoyolu, İzmir-İstanbul Otoyolu,
Osmangazi Köprüsü, Ankara-Niğde Otoyolu, İstanbul Havalimanı, Kömürhan Köprüsü,
Horasan-Karakurt Yolu, Botan Çayı-Beğendik Köprüsü, Zarova Köprüsü,
İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı, Bakü - Tiflis - Kars Demiryolu, Ordu -
Giresun Havalimanı, Gayrettepe - İstanbul Havalimanı Metrosu, Çamlıca Kulesi,
Filyos Limanı, Tokat Havalimanı, Rize - Artvin Havalimanı, Konya Karaman Hızlı
Tren Hattı, Çukurova Havalimanı, İyidere Lojistik Limanı, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü, Türksat 5A, Türksat 5B ve tabii ki şanlı 18 Mart Zaferi’mizin yıl
dönümünde Çanakkale Boğazı’na taktığımız yakut gerdanlık: 1915 Çanakkale
Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu. Bunlar, ülkemize, hatta dünyaya
kazandırdığımız eşsiz bir eserlerin hepsi değil ama en önemlilerindendir” ifadelerini
kullandı.
HER 9,5 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM 1 MİLYON VATANDAŞIMIZA YENİ İŞ İMKANI
SAĞLADI
Ulaştırma ve haberleşme
altyapılarının, tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye ekonomisinin de
önünü açtığını, büyümesine çok önemli katkılar sunduğunun altını çizen
Karaismailoğlu, 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 5 sektör üzerinden
gerçekleştirilen yatırımların toplamının 172 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, yapılan yatırımların katkıları
hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu yatırımlarla; 17,9 milyon
insanımızın aş sahibi olmasına yardımcı olduk. Yatırdığımız her 9,5 milyar
dolar, 1 milyon vatandaşımıza yeni iş imkanı sağladı. Milli gelirimize 520
milyar dolardan fazla katkı sunduk. Ekonomimizin üretim gücünü desteklemek ise
temel önceliklerimiz arasında yer aldı.
2003-2021 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz yatırımlar sayesinde
Türkiye, 1 trilyon 42 milyar doların üzerinde daha fazla üretti. Bu hacimde;
üretime, istihdama, milli gelirimize, ihracata bu derece etki eden projeleri
hayata geçirmek tabii ki de tek başına yeterli değildi. Değişen dünya, yeni
küresel dinamikler; İnsan, yük ve veri ekseninde bugüne kadar planlanan ve
hayata geçirilen ulaştırma ve haberleşme alanlarında, yeni nesil yaklaşımları
zorunlu kılmaktaydı. Artık daha mobil, lojistik kabiliyetlerin öne çıktığı,
verinin işlenerek dijitalleşmenin bel kemiğini oluşturduğu bu dönem için
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak kayıtsız kalamazdık. 12. Ulaştırma ve
Haberleşme Şûrası’nda İstanbul’da, ulaşım ve haberleşmenin dünyadaki ve
Türkiye’deki yol haritasını belirledik. Lojistik, mobilite ve dijitalleşme
ekseninde güncellediğimiz politika ve vizyonumuz için Ortak Akılla hareket
ettik. Bin 500’ü aşkın akademisyen, STK temsilcisi, özel sektör temsilcisi ve
kamu kurum ve kuruluşlarındaki arkadaşlarımızın katkıları ile Türkiye Ulaştırma
Politikası’nın sürdürülebilir bir yapıda olması için 5 sektörü; yönetişim,
insan kıymetleri ve eğitim, kalite ve verimlilik, emniyet ve güvenlik,
regülasyon, finans yönetimi, teknoloji, inovasyon ve dijitalleşme enerji
verimliliği ile çevresel ve toplumsal sürdürülebilirlik olarak 8 başlık
altında topladık. Bu başlıklar doğrultusunda; yüksek katma değerli üretim ve
ihracat odaklılığını destekleyecek ulaştırma ve lojistik altyapı yatırımları
ile gerekli mevzuat düzenlemelerini gerçekleştirmek, Ulaştırma ve Lojistikte
Küresel Ölçekte Öncü, Bölgesinde Lider Bir Ülke Olmak İçin Ulaştırma ve
Lojistik Bütünselliği, Ulaştırma ve Lojistik Hizmetlerine Adil Erişimi
Sağlamak, Ulaştırma ve Lojistik Altyapı Kalitesini Yükseltmek, Ulaştırma ve
Lojistikte Etkinliği ve Verimliliği Sağlamak, Maliyetleri Düşürmek, Ulaştırma
ve Lojistikte Akıllı ve Sürdürülebilir Hareketliliği Sağlamak, insan
kaynaklarını yetkinliğini artırmak, Ulaştırma ve Lojistikte Çevre Duyarlılığını
Sağlamak ve Enerji Verimliliğini Artırmak, Ulaştırma ve Lojistikte Güvenliği
Artırmak ve Toplum Refahını Sağlamak şeklinde belirlediğimiz 6 hedef ile
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı için çok önemli bir adım attık.”
ARAÇ SAHİPLİĞİ 2053’TE 2019 YILINA GÖRE %242 ARTACAK
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı
için de ciddi, veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir
anlayış ile ilerlediklerini aktaran Karaismailoğlu, öncelikle güncel
sosyo-demografik, arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm
verilerini toplayarak, ihtiyacı analiz ettiklerini belirtti.
Ardından ihtiyaca uygun olan,
sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gidişatını ve tabii ki ulaştırma ile
haberleşme alanındaki trendleri de dikkate alarak bir modelleme
oluşturduklarını kaydeden Karaismailoğlu, bu modellemede; yolculuk üretimi,
yolculuk çekimi, türel ayrım, atama parametrelerini belirlediklerini aktardı.
Ardından da Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nın hazırlanmasına başladıklarını
dile getiren Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Vizyon, hedef ve
stratejilerimizi belirlerken, alternatif senaryolar üreterek, Türkiye’nin
lojistik ve ulaştırma da ne gibi farklı ihtimaller ile karşı karşıya
kalabileceğini değerlendirdik. Güncel Verilerin Toplanması, Analizi ve
Değerlendirilmesi başlığında 2053 yılına kadar olan tahminler ve beklentileri
ışığında hareket ettik. 2053 yılına gelindiğinde Türkiye’deki araç sahipliğinin
2019 yılına göre yüzde 242 artış gösterecek. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içinse
2035 yılında Türkiye 7 trilyon 870 milyar liraya ulaşırken, 2053 yılı için
öngörülen ise GSYİH hacminin 11 trilyon 240 milyar liraya ulaşmasıdır. Bir
diğer parametre olan nüfus için öngörülen rakamlar 2035 yılı için 98,09 milyon
ve 2053 yılı için 112,61 milyondur. 2019 yılında 28 milyon üzerinde olan
istihdam rakamlarımızın 2035 yılında 40 milyonun, 2053 yılında ise 63 milyonun
üzerine çıkması öngörülmektedir. Artan nüfusun etkilediği bir diğer başlık ise
öğrenci sayısı olmuştur. 2035 yılında 9.35 milyon olması beklenen öğrenci
sayısı, 2053 yılında 10.84 milyon olması beklenmektedir. Yani Yeni Türkiye;
nüfusu artan, çalışan sayısı yükselen, gençleşen, refahı artan, zenginleşen bir
ülkeye dönüşecek.”
DEMİRYOLUNUN YÜK TAŞIMACILIĞINDAKİ PAYI 2019’DAN 2053’E KADAR 7 KAT
ARTACAK
Yolcu talebinin, özel araçlı
yolculuk ve şehirlerarası toplu taşıma yolculuk olarak iki alt başlığa
bölündüğünü, şehirlerarası toplu taşıma yolculuk için taleplerin 4 ulaşım
moduna göre belirlendiğini vurgulayan Karaismailoğlu, lojistik talepler için de
4 ulaştırma modunun esas alındığını söyledi. “Senaryolar için de belirlediğimiz
parametreler; yük ve yolcu taşımacılığından emisyon salınımını azaltma hedefli
çevreci, akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı dijital, ithalat ve ihracat odağında
yük taşımacılığının dikkate alındığı ihracat ve hareketlilik odaklı senaryolar
oldu” diyen Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Her senaryonun en iyi yönlerini
hesaplayarak oluşturduğumuz Sürdürülebilir Senaryo ise önümüzdeki dönemin
yatırımlarını şekillendirdi. Sürdürülebilir senaryoda ön plana çıkan ise
demiryolu yatırımlarımızdır. 2019 yılında yük taşımacılığında demiryolunun
oranı yüzde 3,13 ile yaklaşık 33 milyon ton olarak gerçekleşirken, 2023 yılında
yüzde 5’i geçen bir oranla demiryolunun toplam payının 55 milyon tona çıkmasını
bekliyoruz. Özellikle demiryollarında başlattığımız reform hareketi ile
Cumhuriyet’imizin ilk yıllarından sonra ihmal edilen demiryollarını, 2003’ten
bugüne hem yeniledik hem de yeni hatlarla zenginleştirdik. Demiryolunun
taşımacılıktaki oranının 2029 yılında yüzde 11’in üzerine yükselmesini, 2053’te
ise yaklaşık yüzde 22 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Böylece demiryolunun
yük taşımacılığındaki payı 2019’dan 2053’e kadar 7 kat artacak. Yine Yurt Dışı
Yük taşımacılığında da demiryolunun payını 10 kat artırmayı hedefliyoruz. Yolcu
taşımacılığında ise yine 2053 Vizyonumuz için hedeflediğimiz, trenin payının 6
katın üzerinde artmasıdır. Böylece karayolunun 2023’te yüzde 71’in üzerine
çıkacak yük taşımacılığındaki oranını, 2053’te yaklaşık yüzde 15 düşürmeyi
hedefliyoruz. Bu rakamlar aynı zamanda karbon salınımının ciddi anlamda
azaltılması anlamına geliyor. Demiryolunun payını hatırı sayılı ölçüde artması
için planlarımızı yapıyor, hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz. Burada özel
araç kullanımının sahip olduğu pay net bir biçimde görüyorsunuz. 2023 ila 2053
beklentileri arasında özel araç ile yolcu taşımacılığının payını aynı tutmayı
hedefliyoruz. Bu aynı zamanda çevreci yaklaşımımızı güçlendirecek,
projelerimizin yakıt, çevre ve zaman tasarruflarını artırarak, projelerimizin
millî servetimize olan katkılarını güçlendirecektir. 2023 yılında demiryolu ile
taşınan yolcu sayısının yaklaşık 19,5 milyon olmasını öngörüyoruz. Bu rakamı
sırasıyla 2035 yılında 145 milyonun, 2053 yılında ise 269 milyonu geçmesini
hedefliyoruz.”
2053’TE BÖLÜNMÜŞ YOL AĞINI 38 BİN 60 KİLOMETREYE YÜKSELTECEĞİZ
2023 yılından 2053 yılına kadar
geçen sürede yapılacak yatırımlarla Karayolu Hizmet Düzeyini en üst seviyeye
çekerek ‘kesintisiz ve konforlu’ bir ulaşım tesis edeceklerini anlatan
Karaismailoğlu, 20 yıllık çalışma ve yatırımla bölünmüş yol ağının 6 bin 101
kilometreden 28 bin 647 kilometreye, otoyol ağını ise 1714 kilometreden 3 bin
633 kilometreye çıkarıldığını belirtti. “2053’e geldiğimizde ise bölünmüş yol
ağımızı 38 bin 60 kilometreye; otoyol ağımızı ise 8 bin 325 kilometreye
yükselteceğiz” diyen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“2053 yılına kadar Aydın –
Denizli Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu Hadımköy – Başakşehir Otoyolu, Kınalı –
Tekirdağ Çanakkale Savaştepe Otoyolu, Çanakkale – Savaştepe otoyolu, Mersin –
Erdemli – Silifke – Taşucu Otoyolu (Çeşmeli – Kızkalesi Kesimi) , Ankara –
Kırıkkale – Delice Otoyolu, Antalya – Alanya Otoyolu, Sapanca – Afyonkarahisar
Otoyolu, Samsun – Mersin Otoyolu, Trabzon – Habur Otoyolu, Afyon – Burdur
Otoyolu, Alanya – Silifke Otoyolu, Delice – Samsun Otoyolu, Ankara – İzmir
Otoyolu, Bozüyük – Afyonkarahisar Otoyolu, Çeşmeli – Erdemli – Silifke – Taşucu
Otoyolu (Kızakalesi – Taşucu Kesimi), Denizli – Burdur – Antalya Otoyolu,
Gerede- Merzifon – Bürgulak Otoyolu, Sivrihisar– Bursa Otoyolu, Şanlıurfa –
Habur Otoyollarımız (Diyarbakır Bağlantı Yolu Dahil) tamamlanacak.”
DEMİRYOLU HAT UZUNLUĞU 2053’TE 28 BİN 590 KİLOMETREYE ÇIKARILACAK
Yıllarca kaderine terk edilmiş
demiryollarının yeniden canlanması için, “Ana yurdu demir ağlarla örme”
politikasının daha da ileriye taşınabilmesi için deyim yerindeyse ‘seferberlik’
ilan ettiklerine dikkati çeken Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Bu kapsamda da
olumlu etkileri yalnızca ülkemize değil, dünyaya yansıyacak reform niteliğinde
çalışmalara imza attık. 2 bin 505 kilometre olan sinyalli demiryolu hat
uzunluğunu, rekor oranda yüzde 183 artırarak 7 bin 94 kilometreye ulaştırdık. 2
bin 82 kilometre olan elektrikli demiryolu hat uzunluğumuzu ise yüzde 188
oranında artırarak 5 bin 986 kilometreye yükselttik. Konvansiyonel hat
uzunluğumuzu 11 bin 590 kilometreye ulaştırdık. 1.213 kilometrelik YHT hattı,
219 kilometre hızlı tren hattı inşa ettik. Türkiye’mizi, bugün dünyada 8.,
Avrupa’da da 6. YHT işletmecisi ülke konumuna gururla taşıdık. Bakü-Tiflis-Kars
Demiryolu hattını hizmete sunarak Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz demiryolu
bağlantısı sağladık. 2003 yılında 10 bin 959 kilometre olan demiryolu hat uzunluğunu,
13 bin 22 kilometreye çıkardık. Bu rakamı 2053’te 28 bin 590 kilometreye
taşıyacağız” diye konuştu.
KARAYOLLARININ ÜZERİNDEKİ YÜKÜ, DEMİRYOLLARINA AKTARIYORUZ
“Karayollarının üzerindeki yükü,
demiryollarına aktarıyoruz” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, Türkiye’nin potansiyelinden ve coğrafi üstünlüğünden en etkin
biçimde yararlanılması için karayolları üzerindeki yolcu ve yük taşıma payının
diğer ulaşım modlarına aktarılmasının önemini bildiklerini dile getirdi.
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nda, demiryollarına özel bir yer verdiklerine
işaret eden Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yolcu ve yük taşımacılığı
açısından demiryollarının, ülkemizin ulaşım ağındaki payı artırarak,
demiryollarının yolcu taşımacılığındaki payını yüzde 1’den Avrupa ortalamasının
üzerine yüzde 6,20’ye çıkaracağız. Bu da bugün 19,5 milyon olan yolcu sayımızın
yaklaşık 270 milyona ulaşması demektir. Yolcu ve yük taşımacılığında karayolu
payının azaltılmasının ulaşımdan kaynaklı karbon emisyonunun düşürülmesine de
ciddi katkılar sağlayacağız. 2023 yılında, tüm ulaşım modları arasında, yük
taşımacılığının, 2023 yılında 55 milyon ton ve yüzde 5,08 olması beklenen oran
7 kat artırılarak 440 milyon yükün demiryolu ile taşınması sağlanacak ve yüzde 18
olan Avrupa ortalamasının da üzerine çıkarak yüzde 21,93’e yükselteceğiz.
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’mıza göre; 2053 yılına kadar 6 bin 196
kilometre hızlı tren hattı, 1.474 kilometre konvansiyonel hat, 622 yüksek hızlı
tren hattı ve 262 kilometre çok yüksek hızlı tren hattı olmak üzere 8 bin 554
kilometrelik demiryolu hattını tamamlamayı öngörüyoruz. Mevcut yüksek hızlı
tren hatlarına ilave olarak 2053 yılına kadar tamamlanacak 622 kilometrelik
yüksek hızlı tren hattının 546 kilometresi önümüzdeki yıl tamamlanacak.
Ülkemizde yolcu ve yük taşımacılığında demiryollarının payının artırılması
adına atılan adımlardan biri olan hızlı tren hatları, 2053 yılına kadar önemli
derecede yaygınlaşacak, hızlı trenlerle bağlı il sayımız 8’den 52’ye çıkacak.”
LİMAN TESİS SAYISI 255’E ÇIKARILACAK
Türkiye’deki limanların rolünün
ülke çapında taşımacılık modlarının entegre edilmesi, aynı zamanda bölgesel ve
uluslararası ulaşım koridorlarını doğudan batıya ve kuzeyden güneye bağlamak
için giderek daha da önem kazandığını belirten Karaismailoğlu, 2023 yılında
yaklaşık 254 milyon 343 bin ton yük taşıması yapıldığı, 2053 yılı için ise bu
rakamın yaklaşık 420 milyon 978 bin ton olmasının planlandığını dile getirdi.
Mevcutta liman tesis sayısı 217 olduğunu, bunun 2053 yılında 255’e
çıkarılacağını bildiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu,
“Ulaşım Planlama Modelinde 2029 yılı itibariyle yer alan Kanal Projesi ile
mevcutta İstanbul Boğazı’nda yaşanan gemi grafiğinin azaltılması ve ülkemizin
jeopolitik konumundan kaynaklı gücünün daha da artması hedeflenmektedir” dedi.
HAVALİMANI SAYISI 61’E YÜKSELECEK
Türkiye’nin, Avrupa, Asya’nın
Batısı ve Afrika için hem yolcu hem de yük trafiği açısından önemli bir hava
ulaştırma merkezi konumunda olduğunun altını çizen Karaismailoğlu, şu
değerlendirmelerde bulundu:
“Hızla büyüyen ülke ekonomisi ve
turizmini destekleyen 56 havalimanıyla Türkiye yoğun bir havalimanı şebekesine
sahiptir. Bu rakam, 2053 yılına kadar 61’e yükselecek. Havalimanı ağımızın
geliştirilmesi için yapımı devam eden ve planlanan projeler, Çukurova
Havalimanı, Rize-Artvin Havalimanı, Bayburt-Gümüşhane Havalimanı, Yozgat
Havalimanı, Antalya Havalimanı Genişletilmesi
Trabzon Havalimanı
Genişletilmesi, Esenboğa Havalimanı Genişletilmesi, İstanbul Havalimanı 2.Etabı’dır.
Ulaştırma ve Lojistik Altyapı Planı’mızda Lojistik alanı değerli bir yer
tutmakta… Bu kapsamda Lojistik Faaliyetlerin ve Ulaştırma Stratejilerinin
Geliştirilmesine Yönelik Önerilerimizi bazı ana başlıklar altında topladık.
Hareketliliğin Artırılması politikaları, Taşımacılıkta Türlerin Dengelenmesi
politikaları, Altyapının Optimum Kullanılması politikaları, Hizmet Kalitesi ve
Operasyonel Verimliliğin Artırılması politikaları, Enerji Verimliliği ve
Çevresel Duyarlılığın Artırılması politikaları, Emniyet ve Güvenliğin
Artırılması politikaları, İnsan Kaynakları Kalitesi ve Verimliliğinin
Artırılması politikaları, Teknoloji ve Dijitalleşme Seviyesinin Artırılması
politikaları, Yatırım Olanaklarının İyileştirilmesi politikaları, İş Geliştirme
Faaliyetlerinin Artırılması politikaları bu başlıklardır. Bugüne kadar 13 adet
lojistik merkezi işletmeye açtık. Bu sayı 26’ya yükseltilecek ve ortaya harita
gördüğünüz tablo çıkacak.”
HIZLI TREN BAĞLANTISI OLAN İL SAYISI 8’DEN 52’YE YÜKSELTİLECEK
“2053 Vizyonumuzun büyüklüğünü,
yatırımlarımızın ve gelecek tasarımımızın kapsayıcılığını rakamla ifade etmek
gerekirse; 5’er yıllık planlamalarımız sonunda 2053 yılına geldiğimizde;
demiryolu, karayolu, denizyolu, havayolu ve haberleşme için 198 milyar dolar
yatırım yapacağız” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Bu sadece karayolu,
demiryolu, denizyolu ve havayolu yatırımlarımızdan elde edilecek tasarruf
faydalarımız 59 milyar dolar zamandan, 26 milyar dolar yakıttan, 10 milyar
dolar kaza maliyetlerinden, 31 milyar dolar emisyon azalım maliyetlerinden ve
56 milyar dolar dış etkilerden olmak üzere yatırımlarımız toplam 176 milyar
dolarlık tasarrufu hazinemize, yani milletimize kazandıracağız” ifadelerini
kullandı.
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı
çerçevesinde yapılan yoğun çalışmalar sonucunda her bir sektör için hedefleri
tek tek belirlediklerini dile getiren Karaismailoğlu, bu yolda 55 ülkeden üst
düzey katılımcıların yer aldığı 12. Ulaştırma ve Altyapı Şûra’nın çıktılarının
da ışık tuttuğunu söyledi. Karaismailoğlu, “Buna göre demiryollarımızda; yolcu
taşımacılığının payı yüzde 0,96’dan yüzde 6,20’ye, yük taşımacılığınınki ise
yüzde 5,08’den yüzde 21,93’e çıkartılacak. Hızlı Tren bağlantısı olan il sayısı
8’den 52’ye yükseltilecek. Bunların sonucunda; bir yılda taşıdığımız yolcu
sayısını 19,5 milyondan 270 milyona, yükü ise 55 milyon tondan 448 milyon tona
ulaştıracağız. Emniyetli, hızlı, verimli ve etkin bir altyapıya sahip olacak
Türkiye’mizin demiryollarındaki toplam enerji ihtiyacının yüzde 35’inin
yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak. Demiryollarındaki bu dönüşüm
karayollarımız üzerindeki yoğunluğu azaltması yönünden de son derece önemli. Bu
yöntemle, karayollarımızdaki yıllık yük taşımacılığı payı yüzde 71,39’dan yüzde
57,47’ye düşürülecek. Akıllı ve otonom teknolojiler ile donatılmış, hızlı,
emniyetli yol altyapısı ile kazalar azaltılacak. Milletimizin can ve mal
güvenliği korunacak. Karayollarında fosil yakıt yerine elektrikli ve alternatif
enerji kullanımı artırılacak. Bunun için ‘elektrikli şarj’ gibi elektrikli
araçlar için uygun altyapılar oluşturulacak” diye konuştu.
YEŞİL LİMAN UYGULAMALARI YAYGINLAŞTIRILACAK
Mavi Vatanının temeli,
uluslararası ticaretin, ulaşımdaki entegrasyonunun kilit noktası
denizyollarında ise liman tesisi sayısının 217’den 255’e çıkarılacağını
belirten Karaismailoğlu, Yeşil Liman uygulamalarının yaygınlaştırılarak,
limanlarda yüksek oranda yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasının
sağlanacağını kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu,
“Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemler ile
elleçleme verimliliği artırılacak. Limanların aktarma hizmeti kapasitesi
genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek çok modlu ve kısa mesafeli
deniz taşıma altyapısı geliştirilecek. Ve tabii yalnızca ülkemizin değil,
dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Türkiye’nin denizyolu
taşımacılığındaki rolünü güçlenecek ve Karadeniz’i, Türk Ticaret Gölü haline
dönüşecek Kanal İstanbul ile İstanbul Boğazı’nda seyir emniyeti artırılarak, gemi
trafiği azaltılacak” diye konuştu.
LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ SIRALAMASINDA İLK 10 ÜLKE ARASINDA YER
ALINACAK
“Havacılık sektörü yaklaşımımızı
bugüne kadar Cumhurbaşkanı’mızın ifadesiyle ‘Havayolu halkın yolu olacak’
sözüyle özetledik. Buna inandık ve bunu başardık” diyen Karaismailoğlu,
İstanbul Havalimanı’nın, bu alandaki başarıların bir sembolüne dönüştüğünü söyledi.
“Kimse oradan uçmaz” denilen İstanbul Havalimanı’nın, 2020 yılında Avrupa yolcu
trafiği sıralamasında birinci sırada yer aldığının altını çizen Karaismailoğlu,
ilk işletme yılında, garanti edilen 233,1 milyon avroluk dış hat yolcu
gelirinin aşıldığını, Hazine’ye 22,4 milyon avro tutarında ek ödeme yapıldığını
vurguladı. Emisyon izleme, raporlama, doğrulama altyapısının oluşturulacağını
ve karbon emisyonlarının stratejik şekilde yönetileceğine dikkati çeken
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Havayolları taşımacılığında çevre dostu
bio-yakıt veya sentetik yakıt üretimi yapılacak. Bölgesel havayolu kargo
taşımacılığı daha da geliştirilecek. Ticaretimizin dinamosu lojistik sektörümüz
için de hedeflerimiz net. 2053 yılına kadar; lojistik merkez sayısı 13’ten
26’ya çıkarılacak. Lojistik Performans Endeksi sıralamasında ilk 10 ülke
arasında yer alınacak. Kuru liman
sistemi geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak. Orta Koridorda lojistik bir üs
haline gelinecek. Uluslararası standartlarda etkin işletme yönetiminin
benimsendiği lojistik merkez sayısı artırılacak. Dijital dönüşüm desteklenecek
ve gümrük kontrol süreçlerinin hızlandırılacak ve etkinliği artırılacak”
ifadelerini kullandı.
HEDEFLERİMİZİ DUYAN BAZILARI HEMEN BİR KULP TAKMAYA BAŞLAYACAK
“Bu hedeflerimizi duyan
bazılarının hemen bir kulp takmaya,
‘Yapamazlar, edemezler’ demeye başlayacaklarını biliyoruz” diyen
Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz onların karalama çabalarını
da iftiralarını da yalanlarını da milletimizin vicdanına ve adalete havale
ettik. Onlara en güzel cevabımız bugüne dek yaptıklarımızdır. 2003-2021 yılları
arasında ulaştırma ve haberleşme alanlarına 172 milyar dolardan fazla yatırım
yaptık. Bunun sonucunda da yalnızca 520,1 milyar dolarlık GSYH’ye katkımız bile
yatırım miktarının 3 katından fazladır. Ayrıca üretime katkımız 1,079 milyar
dolar ve istihdama ise 17,9 milyon kişi katkı sağlandık. 20 yılda ülkemize
kazandırdıklarımız ortada. Yatırım ortada, hizmet ortada, ekonomimizin gücüne
güç katacak katkılar ortada. Milletimizin refahı için ilmek ilmek işlenen 20
yıl ortada. Bundan sonra da 2022’de başlamak üzere 2053’e kadar, 30 yıl içinde;
198 milyar dolar yatırım yapacak, bu yatırımlarımızın karşılığını da yine
misliyle alacağız. 2053 yılına kadar GSYH’ya katkımız 1 trilyon doları bularak,
yatırım bedelinin 5 katından fazlasını kazandıracak. Üretime katkımız ise
yaklaşık 1,94 trilyon dolar ile yatırım bedelinin yaklaşık 10 katını
kazandıracak. İstihdama katkımız ise 2053 yılında 27,7 milyon kişiyi bulacak.
AK Parti Hükümetleri olarak, 20 yılda ülkemizin ulaşım ve haberleşme alanlarına
1 trilyon 337 milyar 250 milyona yakın yatırım yaptık. Ülkemizi uluslararası
ticaret yollarının kalbi, Yeni İpek Yolu’nun ana güzergahı haline getirme
hedefimiz doğrultusunda, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkelerini Avrupa
kıtasına bağlayan güzergahın, bilinen adıyla Orta Koridor’un önemli bir halkası
olduk. Dünya ile ekonomik, ticari ve sosyal bağlarımızı güçlendiren tüm ulaşım
ve haberleşme yatırımlarımızla hedefimiz, bütünsel kalkınmamızı desteklemek,
insanımızın yaşam kalitesini yükseltmek, milletimizin her bir ferdinin bu
zenginleşmeden yararlanmasını sağlamaktır. ‘Hizmet siyaseti’ anlayışının
temsilcileri olarak, karayolundan havayoluna, demiryolundan denizyoluna tüm
ulaşım modlarını bu anlayışla, planlı şekilde zenginleştirmek için
yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. AK Parti hükümetleri olarak, hızlı ve
etkili çalışarak, yaklaşan yeni çağa uygun yolcu, yük ve veri taşıma
altyapısını en kısa sürede tamamlayıp, ‘Gelişmekte olan’ değil, ‘gelişmiş
dünyanın’ öncü ülkesi olmaya kararlıyız.”