Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 5G ihalesinin 2023
yılında yapılacağını bildirdi ve “Dünyanın transit merkezi İstanbul
Havalimanı’nda başlattığımız 5G kıvılcımını 3 babayiğit operatörümüzün
çalışmaları ve vizyonuyla ülkemizin dört bir yanına yayacağız” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı’nda 5G ile ilgili gelinen süreci kamuoyu
ile paylaştı. Bakanlık olarak, bütün sektörlerde olduğu gibi haberleşme
alanlarındaki gelişimleri de yakından takip ettiklerini belirten
Karaismailoğlu, “Türkiye’yi çağın ötesindeki yeniliklerle buluşturmak için
büyük bir çaba gösteriyoruz. Ulaştırma da olduğu gibi ülkemizin haberleşme
altyapısını da devlet aklıyla planlıyor, akademik, bilimsel zeminde
değerlendiriyor ve kamu-özel sektör iş birlikleriyle hayata geçiriyoruz. 20
yıldır neyin sözünü verdiysek yerine getirmenin özgüveniyle çalışmalarımıza,
başkalarının hayalini bile kuramadığı yatırımlarla devam ediyoruz. Haberleşme
sektöründeki, 5G de tabi bunlardan biri. Bilgi ve iletişim teknolojileri, son
yıllarda baş döndürücü bir hızla gelişiyor ve tüm dünya çapında etkisini
giderek artırıyor. Bu hızlı gelişim ile birlikte klasik çalışma, düşünme,
eğlenme yöntemleri değişiyor, yaşam yeni şekilleriyle elektronik ortama
taşınıyor” diye konuştu.
HEDEFİMİZ, DÜNYAYLA REKABET EDECEK HIZI MİLLETİMİZE SUNMAK
“Hedefimiz, dünyayla rekabet
edecek hızı milletimize sunmak” ifadelerini kullanan Karaismailoğlu, 5G’nin
bağlantılı araçlar, arttırılmış gerçeklik ve gelişmiş video ve oyun gibi yeni
kullanım durumlarını mümkün kılarak hem profesyonel hem de kişisel yaşamları
tamamen yeniden şekillendireceğini söyledi. Özellikle mobil telefonların,
insanoğlunun en sık kullandığı teknolojilerden biri olduğu için, mobil
teknolojilerin de olanca hızıyla geliştiğini kaydeden Karaismailoğlu,
konuşmasına şöyle devam etti;
“Henüz 4G, 4,5G teknolojileri
insan hayatına yeni girmişken, bir anda 5G teknolojilerinin içinde bulduk
kendimizi. Hatta şimdiden 6G’yi konuşuyoruz. Gelecekte hedeflenen veri akışında
5G’nin dahi hız ve güvenlik hedeflerini karşılayamayacağını düşünüyoruz. Bu
bakımdan, elektronik haberleşme şebekelerimizde yerli ve milli donanım ve
yazılımların kullanılması, sadece cari açığın azaltılması değil, aynı zamanda
günümüzde ülkelerin savunma ve güvenlik politikaları açısından da önemlidir.
Dünyada 2020-2025 yılları arasında mobil şebekelere 1,1 trilyon dolar yatırım
yapılacağı ve bunun yaklaşık yüzde 80’inin 5G teknolojisine yönelik olacağı ön
görülüyor. Bu durum hem iç pazar hem de dış pazar açısından büyük bir
potansiyelin olduğunu gösteriyor. İşte böyle bir ortamda bilgiyi üretmeyen,
ürettiği bilgiyi ürüne dönüştüremeyen ve bunu dünyaya pazarlayamayan ülkelerin
gelişmeleri, kalkınmaları da zor gözüküyor. İşte bu yüzden: dijital dönüşümün
kilit noktasını oluşturan 5G teknolojisini yerli ve milli imkanlarla üretmek
durumunda olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemiz takip eden
değil, takip edilen olacak. Devlet olarak açtığımız bu yolda tüm iş dünyamız,
üniversitelerimiz, gençlerimiz bizimle yürüyerek Türkiye'yi layık olduğu
geleceğe taşıyacak Türkiye 5. nesil mobil teknolojiyi ifade eden 5G
teknolojisinde önemli ve ciddi atılım stratejilerine sahip olarak yoluna devam
edecektir.”
5G’nin dünyada son 2 yıldır
kullanılmaya başlandığını ve ilk olarak 4G altyapısı üzerindeki geliştirmelerle
sunulan ve sonrasında standartları belirlenen beşinci nesil iletişim altyapısı
olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, 5G teknolojisinin iletişim sektöründe
getireceği yenilikleri şöyle sıraladı; “Elektronik haberleşme sektörünü şu anki
ses, veri ve görüntü iletiminden ileri bir boyuta taşıyacak 5G teknolojisinin
makineler arası iletişim, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, medikal, makine
öğrenmesi, robotik gibi pek çok alanda yenilikler getirmesi beklenmektedir.
5G’deki düşük gecikme süreleri ile robotik, akıllı araçlar ve akıllı ulaşım
sistemleri gibi gecikmeye duyarlı yenilikçi hizmetlerin sunulması
kolaylaşacaktır. 5G, otomotiv, sanayi, enerji, sağlık, tarım, medya ve eğlence
gibi birçok alanda dijital dönüşümü hızlandırarak yenilikçi uygulamaların
geliştirilmesi ve kullanılmasında etken olacaktır. Pandeminin ilk zamanlarını
hatırlayın. Milyonlarca kişi evden çalışmaya ve okumaya geçerken, hızlı,
güvenilir internet temel bir ihtiyaç haline geldi. Milyonlarca vatandaşımız
evden çalıştığı dönemde Türkiye'deki mevcut altyapı tıkır tıkır işledi.
Bankacılık faaliyetleri için artık bankalara gidip saatlerce beklemiyoruz.
Devlet kurumlarıyla olan işlerimizi e-Devlet üzerinden çözüyoruz. Kısaca
hayatımızı internet ile kolaylaştırıyoruz. Elbette bu gelişmeleri bilgi toplumu
olma yolunda önemli adımlar olarak görüyoruz.”
SİBER SALDIRILARLA ELE GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILAN HASSAS VERİLER ÜLKELERİN
DNA’SIDIR
Türkiye’nin 2023, 2053, 2071
hedeflerine ulaşması için yüksek teknolojiye ve katma değerli ürünlere ihtiyacı
olduğuna vurgu yapan Karaismailoğlu, 5G’nin de bunlardan biri olduğunu söyledi.
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Ülkemizde 5G ve ötesi yeni nesil iletişim
teknolojilerinin etkileyeceği dikey sektörlerde dijital dönüşümün etkin ve
hızlı bir şekilde sağlanmasını hedefliyoruz. Bu dönüşüm esnasında
geliştirilecek katma değeri yüksek yerli üretim teknoloji ve uygulamaların
ülkemizin ekonomik büyümesine katkı sağlayacağının bilincindeyiz. Bilgi
teknolojileri sektörümüzün geleceğini şu 3 başlık altında ele alıyoruz; yerli
üretim, yüksek teknoloji ve küresel marka. Kritik bir sektör olarak
tanımladığımız bilişim sektörünü bu üç fazda başarıya ulaştırarak, yüksek
teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunarak, özgün ve yenilikçi
üretimle küresel değer zincirlerindeki payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Ayrıca
5G’yi sadece bir iletişim teknolojisi olarak değil, ülkemizin milli güvenliği
açısından da öncelikli konular arasında görüyoruz. 5G’de daha yüksek yerlilik oranlarına erişmek
için çalışıyoruz. Ülkemizin siber güvenliğine, yani mahremiyetine sahip
çıkıyoruz. Biz büyüyen, gelişen, küresel rekabette liderliğe oynayan bir
ülkeyiz. Göz önündeyiz, dostumuz da var düşmanımız da. Ve günümüzde siber
saldırılarla ele geçirilmeye çalışılan hassas veriler ülkelerin de milletlerin
de bir nevi DNA’sıdır. Türkiye’nin teknolojiyi sadece tüketen değil, asıl
olarak tasarlayan, geliştiren, üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke haline
gelmesini hedefliyoruz.” Dedi.
1000’DEN FAZLA SAHADA ULAK BAZ İSTASYONU DEVREYE ALINMIŞTIR
Haberleşme Teknolojileri
Kümelenmesi’ni, kısa adıyla HTK’yı kurulduğunu anımsatan Karaismailoğlu, “O
günden bugüne sürekli gelişen Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi bugün
160’tan fazla firmayı ve 8 binden fazla çalışanı bünyesinde barındıran büyük
bir organizasyon haline gelerek yerli üretim ekosistemi için önemli bir konuma
sahip oldu. HTK üyesi firmalarımız ve üç mobil işletmeci tarafından, 5G'ye
giden yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarına yerli ve millî imkânlar ile cevap
verebilmek amacıyla ‘Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ni
geliştirdik. Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile 5G baz
istasyonları, 5G çekirdek şebeke, 5G şebeke yönetim ve operasyonel yazılımları
ve 5G sanallaştırma platformu gibi 5G teknolojisine özel kritik şebeke donanım
ve yazılımları geliştiriyoruz. Projede geliştirilen prototip ürünler
işletmecilerce test edilmekte, mevcut ticari 4.5G mobil şebekelere bağlanabilen
yerli ve milli 5G baz istasyonları üzerinden çeşitli demo gösterimleri yaptık.
Bakanlığımız ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın birlikte başlattığı ULAK
Projesiyle de 4,5G baz istasyonu geliştirildi. Projede geliştirilen ilk
yerli/milli 4,5G ULAK baz istasyonu Bakanlığımızın evrensel hizmet projeleri
kapsamında 750’den fazla sahada kullanılmaktadır. Ticari şebekelerimizde
1000’den fazla sahada ULAK baz istasyonu devreye alındı. Türkiye’de üretimi,
teknolojik araştırma ve geliştirme faaliyetlerini, yerli ve yabancı yatırımları
teşvik ediyor. Ekonomimizin sürdürülebilir büyümesini destekliyoruz”
ifadelerini kullandı.
AVRUPA’NIN BİRİNCİSİ İSTANBUL HAVALİMANI 5G’Lİ HAVALİMANI OLDU
Haberleşme alanında çok önemli
aşamaların geride bırakıldığına dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, 5G teknolojisinin dönüşümünün büyük bir organizasyon olarak
düşünülmesi gerektiğini aktardı. “Halkımızın 5g teknolojisine kavuşmasına az
kaldı” diyen Karaismailoğlu, “Bugün başka bir gururu da aynı anda yaşıyoruz.
Rekorlardan rekorlara koşan, Hani o yapamazlar, kimse uçmaz, açsalar bile
başarılı olamayacaklar dedikleri İstanbul Havalimanı…İstanbul Havalimanı
ekonomik değeri olmayan, yaşamın ve yeşilin olmadığı 75 milyon metre alanda
devletten 1 kuruş çıkmadan 10 milyar euro yatırım yaptırılarak işletme süresi
içinde 25 milyar euro devlete verilecek kira garantisi ile finansal olarak da
dünyanın en başarılı projelerinden biri oldu. Burada bir ilki daha
gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. İstanbul Havalimanı’nın almadığı ödül,
kırmadığı rekor kalmadı. İstanbul Havalimanı’nda günde ortalama 1400 uçak,
günde ortalama 230 bin yolcu İstanbul Havalimanı’nı kullanıyor. 8 Temmuz’da
1422 uçuş ile tüm zamanların rekorunu kırmıştır. Rekorlara, dünya çapında
birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı Avrupa’nın ‘en yoğun’ ve ‘en iyi’
havalimanı oldu. Avrupa’nın birincisi İstanbul Havalimanı bugün 5G’li
havalimanı oluyor. İstanbul Havalimanı’nda belirlenen bölgelerde 5G kapsaması
ve altyapısı operatörlerimizce sağlanmış abonelere 5G sinyali verilmesi için
gerekli ön hazırlıklar tamamlandı. Operatörlerin 5G uygulamaları ve uygulama
alanlarındaki gecikme, hız gibi avantajları gözlemleyebileceğimiz çalışmalar da
hazırlandı. Bugün burada yerli teknoloji şirketlerimizin kurduğu stantlarda
Türkiye’nin 5G yolculuğunda geldiği aşamayı göreceğiz” şeklinde konuştu.
BİZİM GÖSTERDİĞİMİZ KARARLILIĞI OPERATÖRLERİMİZİN DE GÖSTERMESİ
GEREKİYOR
Türkiye’de mobil elektronik
haberleşme teknolojilerine yönelik olarak mobil şebeke işletmecilerinin yazılım
ve donanım yatırımlarının 2021 yılında yaklaşık 3,2 milyar TL olarak
gerçekleştiğini dile getiren Karaismailoğlu, “Bugüne kadar çoğunluğu ithal
edilen donanım ve yazılımları artık kendi imkanlarımızla üreterek ülkemizin
ekonomisine, kalkınmasına, istihdamına ve güvenliğine hizmet ediyoruz.
Halihazırda ülkemizde 5G destekli cihazların oranı düşük seviyelerde olup 5G’yi
yazılımsal ve donanımsal destekleyen cep telefonların artması ile
vatandaşlarımız da 5G hizmetlerinden faydalanabilir hale gelecektir. 5G
teknolojilerinin artık önümüzdeki yılların vazgeçilmezi olduğu su götürmez bir
gerçektir. Evet, şu ana kadar çok önemli mesafeler kat edildi, ancak artık bu
yolu daha büyük adımlarla kat edeceğiz. 5G teknolojisine geçiş süresini
hızlandırmak ve daha geniş coğrafyalarda yaygınlaştırmak için yatırımlarımızı
arttıracağız. Biz Bakanlık ve ilgili kuruluşlarımızla gerekli olan her türlü
desteği bugüne kadar sağladık, bundan sonrada sağlamaya devam edeceğiz. Bizim
gösterdiğimiz kararlılığı operatörlerimizin de göstermesi gerekmektedir”
ifadelerini kullandı.
5G VE ÖTESİ TEKNOLOJİLERE YÖNELİK KRİTİK BİLEŞENLERİN MİLLİLEŞTİRİLMESİ
TEMEL ÖNCELİĞİMİZ
“Bakanlığımız, 4.5G ihalesinde
belirlediğimiz ‘yerlilik yükümlülükleri’ ile sektöre yönelik önemli bir vizyon
çizmiştir” diyen Ulaştırma Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“4.5G’nin ilk yatırım döneminde
yüzde 1 olan yerlilik oranının, 2020-2021 yatırım dönemi itibariye yüzde
33’leri geçtiğini görüyoruz. Ancak, bu oranı yeterli bulmuyoruz, öncelikle
yüzde 45’lik yerlilik hedefinin işletmecilerce yerine getirilmesini bekliyoruz.
5G ve ötesi teknolojilere yönelik kritik bileşenlerin millîleştirilmesi de
temel önceliğimizdir. 5G’ye giden yolda yerli ve milli üretim ekosistemini
desteklemeye ve korumaya yönelik önemli adımları attık. Bundan sonra da sektör
paydaşlarımızın görüşlerini de alarak en uygun çözümleri geliştirmeye devam
edeceğiz. Orta yaş ve üstü kuşaklar, Türkiye’nin elektronik haberleşme alanında
nerelerden geçerek buraya geldiğini gayet iyi biliyor. Bilgi ve iletişim
teknolojileri sektörünün hacmi 2003 yılında 20 milyar TL seviyesinde iken 2021
sonu itibarıyla 189 milyar TL seviyesine çıktı. Bilişim alanında, 2022’nin ilk
çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 büyüdük. Fiber hat
uzunluğumuzu, 88 binden 478 bin kilometreye ulaştırdık. Sabit geniş hat abone
sayımızı son 20 yılda 20 binden 18,5 milyona ulaştırdık. Sabit altyapılarda
fiber abone sayımızı 154 binden, 5 milyona çıkardık. Mobil abone sayımız 87,5
milyona ulaştı. Genişbant abone sayımız da 89 milyon oldu. M2M abone sayımız 8
milyona ulaştı. Sektörde bu büyük gelişmeler olurken, on yıl önce dakikası 8,6
kuruş olan ortalama tarife ücretini, 1,5 kuruşa indirdik. 2022 yılı birinci
çeyrekte internet kullanım miktarını bir önceki yılın aynı dönemine göre,
sabitte yüzde 25, mobilde de yüzde 35 oranında arttırdık.”
6G ÇALIŞMALARIMIZA DA ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE HIZ KAZANDIRACAĞIZ
Yakın bir tarihte Türkiye’nin en
yüksek verimli ve güçlü uydusu olan TÜRKSAT 5B’nin hizmete alındığını kaydeden
Karaismailoğlu, “TÜRKSAT 5B; Ortadoğu’nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz,
Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini de içine
alacak geniş bir kapsama alanına sahip. Yeni uydumuz üzerinden yüksek hızda
geniş bant internet hizmeti de sağlayacağız. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve
haberleşme altyapısına 183 milyar doların üzerinde yatırım yaptık.
Yatırımlarımızla millî gerimize, 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. 2053
yılına kadar da 198 milyar dolarlık ulaşım ve haberleşme yatırımları yapmayı
hedefliyoruz. Bu süreçte 68 milyar dolarlık haberleşme yatırımlarımızı da
planladık. Yaptığımız yatırımlar ile haberleşme sektör büyüklüğümüzü 266 milyar
liradan 1,5 trilyon liraya yükseltmeyi hedefliyoruz. Kısa vadede mobil
genişbant abone yoğunluğunu yüzde 100’e çıkararak her eve 100 megabit saniye
internet hizmeti ulaştıracağız. 5G altyapımızı tamamlayarak tüm milletimizin
hizmetine sunacağız. 6G çalışmalarımıza da önümüzdeki dönemde hız
kazandıracağız. Ülkemizi dijital yollarla öreceğiz. Fiber ağ uzunluğumuzu 478
bin kilometreden 1 milyon kilometreye çıkararak, genişleyen uydu filomuz ve
uluslararası işbirlikleri ile global ölçekte hizmet verebilen dünyanın en büyük
10 uydu operatörü arasına gireceğiz. Bugünden 2053 yılına kadar
gerçekleştireceğimiz toplam 198 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme
yatırımıyla üretime 2 trilyon dolar, milli gelire de 1 trilyon dolar katkı sağlayacağız.
Bakanlık olarak, ülke menfaatlerimizi gözeterek hem ulaşım hem de iletişim
sektörlerinin gelişmesi için gereken her türlü çalışmanın gereğini yapmaya
devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
3 BABAYİĞİT OPERATÖRÜMÜZÜNDE
ÇALIŞMALARI İLE ÜLKEMİZİN DÖRT BİR YANINA YAYACAĞIZ