ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: DENİZCİLİK SEKTÖRÜMÜZE 2053 YILINA KADAR 21.6 MİLYAR DOLAR YATIRIM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, deniz taşımacılığının
küresel ticaretin belkemiği olduğuna dikkati çekerek, denizcilik sektörüne 2053
yılına kadar 21.6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini vurguladı.
Türkiye’nin küresel deniz ticaret filosu bakımından dünyada 15. Sırada yer
aldığını belirten Karaismailoğlu, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da en
önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu
taşımacılığındaki rolünün güçlendirileceğini kaydetti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, 2. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin açılışında konuştu; “Geçen
yıl ilkini düzenlediğimiz Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde sektöre ilişkin
ülkemizdeki düzenlemelerin sonuçlarının takip edilmesi, yaşanılan darboğazların
gerek ilgili diğer kamu kurumları gerekse de özel sektörle iş birliği hâlinde
ele alınması, geleceğe yönelik atılması gereken adımlara esas yol haritasının
belirlenmesi, Mavi Vatan ve Kanal İstanbul’un stratejik önemi konuları ön plana
çıkmıştı. Bu hususların bire bir takipçisi olduk. Sektörümüzle ortak akıl
çerçevesinde çalıştık” dedi.
DENİZ TAŞIMACILIĞI KÜRESEL TİCARETİN BELKEMİĞİ
Bu yılda Türkiye Denizcilik
Zirvesi kapsamında; Türk denizcilik filosunun geliştirilmesi, gemi insanı
istihdamı, lojistik odağında deniz yapıları altyapısı ile jeopolitik gelişmeler
konularıyla 4 ana oturumda bir araya gelineceğini dile getiren Karaismailoğlu,
konuşmasına şöyle devam etti;
“Hem ülkemiz hem de dünya için
vazgeçilmez olan denizlerimizle ilgili strateji, hedef ve çalışmalarımızı
masaya yatıracağız. Dünya ticaretinin yüzde 90’ını üstlenen deniz taşımacılığı,
şüphesiz ki dünya ekonomisinin merkezi, küresel ticaretin de belkemiğidir.
Dünya genelinde taşınan yüklerin, değer olarak ise yüzde 70’i denizyoluyla
taşınıyor. Düşük maliyet ve verimlilik avantajıyla deniz taşımacılığı;
sürdürülebilir ekonomik gelişim ve refah için olmazsa olmazdır. Denizyolu
taşımacılığı; havayolu taşımacılığına göre 22 kat, karayolu taşımacılığına göre
7 kat, demiryolu taşımacılığına göre 3,5 kat daha ekonomiktir. Bu veriler bize,
ünlü Türk denizcisi ve devlet adamı Barbaros Hayrettin Paşa’nın ‘Denizlere
hâkim olan cihana hâkim olur’ sözünü günümüzde de bize hatırlatıyor.”
DENİZYOLU İLE YAPILAN YÜK HACMİ 5O YILDA 20 KATTAN DAHA FAZLA BÜYÜDÜ
Denizyolu ile yapılan yük
hacminin son 50 yılda 20 kattan daha fazla büyüdüğü denizcilik sektörünün,
küresel ticarette en stratejik sektör konumunda olduğuna dikkati çeken
Karaismailoğlu, “Ancak, küreselleşmenin etkisini her geçen gün biraz daha fazla
hissettiğimiz günümüzde, dünyanın herhangi bir yerinde vuku bulan bir gelişme
diğer ülkeleri direkt veya dolaylı olarak ziyadesiyle etkilemektedir. Hepimizin
bildiği üzere, Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını tüm dünyaya yayılmış,
ülkeler sınırlarını kapatmış, insanlar izole olmuş, ulaşım aksamış, ortaya
çıkan tedarik zinciri problemleri, hemen hemen tüm sektörleri yeniden
şekillendirmiştir. İstatistikler, dünyada covıd-19 nedeniyle yaşanan yaklaşık
yüzde 30’luk ticari daralmanın, 2008 finansal krizinden daha derin olduğunu
göstermektedir. Pandemi döneminde, bu zorlu süreçte, ülkemizin lojistik sektörü
tüm diğer ülkelerdekiler gibi önemli bir sınav vermiştir. 2020-21 yıllarında
pandeminin etkisiyle navlun fiyatlarının yüksekliği, boş konteyner bulunamaması,
ham madde tedarikindeki gecikmelerden dolayı siparişlerin zamanında yerine
ulaştırılamaması gibi birçok olumsuzluk yaşanmıştır. Konteyner fiyatları ve
navlunları tarihi rekorlar kırmıştır. İşletme maliyetinin yüzde 40-50’sini
teşkil eden liman ve elleçleme ücretlerinde yüzde 30’un üzerinde artışlar
gözlemlenmiştir. Benzer şekilde dünya denizciliğinin önemli kavşak
noktalarından olan Süveyş ve Panama kanallarından geçiş tarifelerinde de önemli
artışlar kaydedilmiştir. Spot piyasalardaki olağanüstü navlun artışlarının
yanında, uzun dönemli kontratlarla imza altına alınan meblağlardaki artışların
da doğrudan etkisiyle ikinci el gemi fiyatları da çok yüksek seviyelere ulaştı”
değerlendirmesinde bulundu.
NAVLUNLARDAKİ YÜZDE 12’LİK ARTIŞ, DÜNYA ENFLASYONUNU YÜZDE 1,6
YÜKSELTTİ
2020 yılının ilk çeyreğinde varil
fiyatı 15 dolar olan brent petrolün, 2022 yılında son 10 yılın zirvesini de
aştığını ve 2 yıl içerisinde yaklaşık 7 kat arttığını belirten Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, “2020 yılına oranla 2 katına çıkan hurda fiyatları, 600 dolar
ile son 13 yılın zirvesine yükseldi. Özetlemek gerekirse, denizcilik
sektöründeki maliyetlerin bu olağanüstü artışı, arz-talep dengesini
değiştirdi. Bu durum da doğal olarak
navlunlara yansıdı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın bir
yayınına göre; konteyner navlunlarındaki yüzde 12’lik artış, dünya ortalama
enflasyonunu yüzde 1,6 oranında artırdı. Neticede; Çin’in Şangay limanından
Hollanda'nın Rotterdam limanına 40’lık bir konteyner bundan 2 yıl önce denizyolu
ile 2 bin dolara taşınırken, bu meblağın 10 bin doları aşarak 5 katına çıktığı
bir dönemi hep birlikte yaşadık. Pandemi süresince neredeyse durma noktasına
gelen lojistik faaliyetleri sonrasında; stokların tükenişi, bekleyen tüketici
taleplerinin aynı zamanlara denk gelmesi, hizmet sektörüne yönelik taleplerin
henüz pandemi öncesi seviyelere ulaşamaması gibi nedenlerle deniz lojistiğinde
yaşanan dar boğazlarda yığılmalar kaydedilmeye devam etmektedir” dedi.
TÜRKİYE, ORTA KORİDORUN ANAHTARI KONUMUNDA
Liman Tıkanıklığı endekslerinde
de tarihi zirveler görüldüğünü ve görülmeye devam edildiğini anlatan
Karaismailoğlu, “Yüzlerce gemi, milyonlarca ton yük dolu konteynerlar demirleme
alanlarında limana giriş sırasını bekliyor. Zincirdeki yoğunluk sebebiyle boş
konteynerların dönüşünde de önemli gecikmeler yaşanıyor. Öte yandan herhangi
bir ülkede yaşanan en ufak bir politik gelişmenin dahi denizcilik sektörüne
kayda değer ölçüde etkisinin olduğunu da gözlemliyoruz. Ukrayna ve Rusya
arasındaki savaşın etkilerine de hep beraber şahit oluyoruz. Tüm bu gelişmelere
rağmen ülkemiz bu darboğazı, devlet aklıyla planlanan yatırımlar ve aldığı
önlemler ve sektöre verdiği destekle güçlenerek çıkmıştır. Üç kıtayı birbirine
bağlayan önemli jeostratejik ve jeopolitik konumuyla ülkemiz, aslında sadece
deniz taşımacılığı sektörü açısından değil, ulaşımın her modunda lojistik bir
üs olmaya aday. Türkiye; 4 saatlik bir uçuş süresiyle; 1,6 milyar insanın
yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayrisafi Millî Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret
hacminin olduğu bir pazarım tam ortasındayız. Asya-Avrupa kıtaları arasında en
kısa, güvenli ve ekonomik uluslararası ulaşım koridoru olan “Orta Koridor” un
anahtarı konumundaki ülkemizin uluslararası ticaretteki reddedilemez önemi her
geçen gün artıyor. Çin’den Avrupa’ya doğru yola çıkan bir tren; Orta Koridor ve
Türkiye’yi tercih ederse 7 bin kilometrelik mesafeyi 12 günde kat ediyor. Aynı
tren, Rusya Kuzey Ticaret Yolu’ndan giderse 10 bin kilometrelik yolu en az 20
günde geçebiliyor. Güney Koridoru’nu kullandığında ise gemi ile Süveyş Kanalı
üzerinden 20 bin kilometrelik yolu ancak 60 günde aşabiliyor. İşte bu nedenle
Orta Koridor, şu an Asya ile Avrupa arasındaki en güvenli, en istikrarlı
küresel lojistik koridordur” şeklinde konuştu.
SON 20 YILDA ULAŞIM VE İLETİŞİM ALTYAPISINA 183 MİLYAR DOLAR YATIRIM
YAPTIK
Bu ortamın ulaşımın her modunda
yapılan dev yatırımların sonucu olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, “Ulaştırma
ve Altyapı Bakanlığı olarak, 2003 yılından bu yana uluslararası ulaşım
koridorlarını sürekli geliştiren ve güçlendiren bir ulaşım politikası izledik.
Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına 183 milyar dolar yatırım
yaptık. Türkiye’nin yıllardır süren altyapı problemini büyük ölçüde çözdük.
Ülkemizi; Asya, Avrupa, Kuzey Afrika,
Ortadoğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri arasında ulaşımın her modunda
uluslararası bir koridora dönüştürdük. Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars
Demiryolu Hattı, Filyos Limanı, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara
Otoyolları gibi dev ulaştırma projelerini başarıyla tamamladık ve hizmete
açtık. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin kilometreden 28 bin 664 kilometreye
çıkardık. Otoyol ağımızı 3 bin 633 kilometreye yükselttik. 1432 kilometre hızlı
tren hattı inşa ettik. Toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık.
Havalimanı sayımızı 57’ye yükselttik. Dış hat uçuşlarımızı 129 ülkede 338
noktaya çıkartarak hava yoluyla dünyada en çok destinasyona uçan ülke olduk”
değerlendirmesinde bulundu.
DENİZ TİCARET FİLOMUZ İLE DÜNYADA 15. SIRADAYIZ
Denizcilik sektöründe de son 20
yılda çok önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Deniz ticaret filomuz 31,2
milyon dedveyt tonluk kapasitesi ile ülkemiz, küresel deniz ticaret filosu
bakımından 15. sırada. 2002 yılında 149 olan liman sayımız 217’ye, 37 olan
tersane sayımızı 84’e çıkardık. Salgına rağmen aldığımız tedbirler neticesinde
dünyanın aksine denizyolu sektöründe ülkemiz 2020 yılında da 2021 yılında da
büyüme kaydetti. Dünya genelinde konteyner elleçlemelerinde yüzde 1,2’lik bir
düşüş, toplam yük elleçlemesinde ise yüzde 3,8’lik bir azalma kaydedilmiş
olmasına rağmen, ülkemiz limanlarında toplam yükte yüzde 2,6’lık bir artış
yaşandı. Elleçlenen konteyner miktarı bir önceki yıla göre yüzde 8,3 artarak
12.6 milyon TEU olarak gerçekleşti. Elleçlenen toplam yük miktarı ise bir
önceki yıla göre yüzde 6 oranında arttı ve 6 milyon tona ulaştı. Dolayısıyla
gerek pandemi sürecinde gerekse de pandeminin etkilerinin azaldığı dönemde
liman elleçlemesinde ülkemizde, dünya ortalamasının üzerinde bir artış
gözlemlendi. 2022 Ocak-Mayıs döneminde, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen geçen
yılın aynı dönemine nazaran yük elleçlemede yüzde 7,2’lik, konteynerda ise
yüzde 3,2’lik artış kaydedildi.”
GEREKLİ DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ
Kabiliyet ve kapasite açısından
son 20 yılda çok önemli mesafe kat eden Türk denizciliğinin, Türkiye’nin
itibarı açısından da kayda değer adımlar attığını dile getiren Karaismailoğlu,
Bakanlığın denizcilik sektöründe attığı adımları şöyle anlattı;
“Gururumuzu katladı: Bakanlığımız
olarak, gerekli destekleri ve teşvikleri hayata geçiriyoruz. Nisan 2021’de
yürürlüğe koyduğumuz Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni
Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik uyarınca önemli bir teşvik
mekanizmasını da devreye aldık. Ülke menfaatlerimizi etkileyen, Mavi
Vatan’ımıza ilişkin her türlü haklı savunmalarımızda bir güç teşkil etmesi
bakımından sahibi bir Türk olan ve fiilen de Türkiye’den işletilen gemilerin
Türk Bayrağı çekmeleri stratejik seviyede önem arz etmektedir. Bu noktada
Zirve’de yapılacak oturumlar ile yabancı bayraktaki gemilerin Türk Bayrağına
geçişine ilişkin de yol haritası belirlenecektir.”
DENİZCİLİK SEKTÖRÜMÜZE 2053 YILINA KADAR 21.6 MİLYAR DOLAR YATIRIM
GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
“Türkiye’mizin 2053 Vizyonu
ışığında, ülkemizi ‘dünyanın ilk 10 ekonomisi’ içinde hak ettiği yere
kavuşturacak, 30 yılık ulaştırma ve haberleşme yatırım planımızı tüm kamuoyu
ile paylaştık” diyen Karaismailoğlu, bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar
dolar yatırım öngörüldüğünü söyledi. Denizcilik sektörüne 2053 yılına kadar
21.6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini kaydeden Karaismailoğlu, bu
sayede 180 milyar dolar milli gelirimize katkı sunulacağını ifade etti. Üretime
etkisinin 320 milyar doları aşacağını anlatan Karaismailoğlu, 30 yıl boyunca
istihdama katkısının ise 5 milyon kişi olacağını vurguladı.
KANAL İSTANBUL İLE TÜRKİYE’NİN DENİZYOLU TAŞIMACILIĞINDAKİ ROLÜNÜ
GÜÇLENDİRECEĞİZ
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu,
“Kısaca 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımızda Mavi Vatan’ımızın temeli,
ulaşımdaki entegrasyonumuzun kilit noktası denizyollarına özel bir yer ayırdık.
Liman tesisi sayısını 217’den 255’e çıkaracağız. Yeşil liman uygulamalarını yaygınlaştırılarak
Limanlarımızda yüksek oranda yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasını
sağlayacağız. Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom
sistemler ile elleçleme verimliliği artırılacak. Limanların aktarma hizmeti
kapasitesi genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek çok modlu ve kısa
mesafeli deniz taşıma altyapısını geliştireceğiz. Yalnızca ülkemizin değil,
dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin
denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir
emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Tüm dünya
denizciliğine mal edeceğimiz, deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek
Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler,
değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki
artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal
İstanbul tamamlandığında, başta İstanbul Boğazı ve çevresinde can ve mal
güvenliğinin sağlaması ve Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının
yanı sıra; Boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak
İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifletecektir” ifadelerini kullandı.
MAVİ VATANA TÜM GÜCÜMÜZLE SAHİP ÇIKIYORUZ