Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ukrayna'nın
Karadeniz'deki sahillerinde bekleyen 22 gemi olduğunu belirterek, “Bunlardan
çoğu Türk sahipli. Türk bayraklı olanlar da var içinde. O gemileri oradan
almamız gerekiyor" dedi.
Rize-Artvin Havalimanı'nda ilk test uçuşunun bölgede heyecan yarattığını
kaydeden Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un öneminin daha da arttığına dikkati
çekti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karismailoğlu, düzenlenen iftar programında ulaştırma muhabirleriyle bir araya
geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı
kapsamında hazırlanan "Ulaştırma 2053 Vizyonu"nun ülke yönetimi için
önemli olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, bugün yaşanan sorunların iyi analiz
edilerek, gelecek yıllarda çıkacak sorunlara bugünden hazırlıklı olunması,
planların ona göre yapılması gerektiğini söyledi. Karaismailoğlu, bugünkü
ihtiyaç analizleri, gelişmekte olan süreçler, üretim ve istihdamdaki
gelişmeler, kalkınma planları ışığında ülkenin potansiyelinin ortak akılla iyi
değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, bu vizyonla yılların planlanması
gerektiğini anlattı.
Son 20 yılda yapılan büyük
yatırımları daha da aktifleştirecek ve bunlara yardımcı olacak, ülkenin gelecek
yıllarda yaşayabileceği sorunlar üzerine bugünden hazırlanılmasını sağlayacak
master planların olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, "Ülkelerin master planları olmazsa yaptığınız işlerin de
bir faydası olmaz. Bunları iyi planlayıp, birbiriyle entegre edip koordinasyonu
sağlamak lazım. Son 20 yıldır 170 milyar dolarlık yatırım yaptık" diye
konuştu. Yapılan yatırımlara ilişkin bilgi veren Karaismailoğlu, ülkenin 2053'e
kadar karşılaşacakları olaylara karşı planların hazırlandığını bildirdi.
Karaismailoğlu, 2053 yılına kadar 198 milyar dolarlık yatırım yapılacağını,
demir yolu ve haberleşme ağırlıklı yatırım dönemine girildiğini kaydetti.
UKRAYNA'NIN KARADENİZ'DEKİ SAHİLLERİNDE BEKLEYEN 22 GEMİMİZ VAR
Rusya'nın kontrolündeki Azak
Denizi ve Kerç Boğazı'nda bekleyen ayçiçeği yağı yüklü Türk gemilerinin
haftalar önce döndüğünü anımsatan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu,
şöyle konuştu:
"Şu anda özellikle
Ukrayna'nın Karadeniz'deki sahillerinde bekleyen 22 gemimiz var. Bunlardan çoğu
Türk sahipli. Türk bayraklı olanlar da var içinde. Hatta bugün Ukrayna
Büyükelçisi ile istişare yaptık. O gemileri oradan almamız gerekiyor. Başlarda
200'ün üzerinde mürettebat vardı, onların bir kısmını tahliye ettik. Şimdi 90
mürettebat var ama onlar tahliye talebinde bulunmadı, gemiyi terk etmek
istemiyorlar. Gemilerde tahıl, ayçiçeği yağı, demire kadar yük var. 50 güne
yaklaştı. Gemi sahipleri de tedirgin, müjdeli haber bekliyor. Biz de teyakkuz
halindeyiz. Arama Kurtarma Merkezimizden çalışan gemi adamlarıyla sürekli
irtibattayız. Hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla görüşmelerimiz devam ediyor.
Türkiye'nin dışında başka ülkelerin de gemiler var. Bölgede yaklaşık 100 gemi
bulunuyor. Bir an önce bunların kurtarılması lazım ama savaşın bitmesi lazım.
Ayrıca geminin dışında limanda özellikle Ukrayna tarafında ihracat bekleyen
yükler var. Diğer taraftan aslında bizim limanlarda Ukrayna'ya gitmek üzere
bekleyen yükler de bulunuyor. Savaş ortamı her şeyi altüst ediyor."
RUSYA LİMANLARINDA HAREKETLİLİK BİR NEBZE OLSUN BAŞLADI
Rusya limanlarında bir nebze
olsun hareketliliğin başladığını, Ukrayna tarafında ise bu hareketi
göremediklerini aktaran Karaismailoğlu, Karadeniz'deki ticaretin de savaştan
etkilendiğini, ilk günlerden farklı olarak biraz hareketlilik yaşandığını dile
getirdi. Özellikle Ro-Ro alanında Rusya limanlarına çalışan Türk sahipli
gemilerin olduğunu belirten Karaismailoğlu, savaş ortamından dolayı tedirginlik
yaşandığını aktardı.
Havacılık sektörünün de savaştan
ciddi şekilde etkilendiğine dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu,
Ukrayna hava sahasının kapalı olması nedeniyle bu ülkeyle hiçbir havacılık
ulaşımının olmadığını bildirdi. Savaş ortamının tüm sektörler gibi ulaştırma
sektörünü de tedirgin ettiğini belirten Karaismailoğlu, savaşın bir an önce
bitmesi temennisinde bulundu.
GÜRCİSTAN TARAFIYLA SÜREKLİ GÖRÜŞÜYORUZ
Deniz yoluyla taşınan yüklerin
kara yoluyla taşınmasının mümkün olmadığını ifade eden Karaismailoğlu,
"Büyük bir gemi neredeyse 5 bin kamyonun taşıdığı yükü taşıyor. O yüzden
az da olsa denizde olmayan ticari faaliyet, kara yoluna da yansımış oldu.
Oradaki talep fazla olunca birikmeler başladı. Gürcistan tarafıyla sürekli
görüşüyoruz, hatta arkadaşlarımız Gürcistan'a gidiyorlar, onlarla görüşüp,
trafiği hızlandırma yönünde çabamız var" dedi. İhracattaki artıştan dolayı
sınır kapılarında yoğunluk olduğunu, deniz ticaretinin aksaması dolayısıyla
ekstra yük bindiğini ve hepsini takip ettiklerini vurgulayan Karaismailoğlu,
binin üzerinde tırın beklediğini kaydetti. Karaismailoğlu, Karadeniz'deki
mayınlar konusunda iki tarafın da farklı konuştuğuna işaret ederek,
"Mayınların bu kadar kısa sürede İstanbul yakınlarına gelmesi mümkün
değil. Ukrayna'daki mayınların serbest bırakılması bize de garip geliyor. O
yüzden sürekli mayın tarama gemileri dolaşıyor. Bu da bir endişe yaratıyor.
Riskli bölge olarak gözüküyor o taraflar. Oradaki ticareti etkileyen faktör bu.
Savaş ortamından dolayı bazı belirsizlikler var. Savaşın bitişiyle bunlar kısa
sürede ortadan kalkacak" diye konuştu.
YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ 2026'DA DEVLETE TESLİM EDİLECEK
Yap-İşlet-Devlet (YİD) modeliyle
yapılan projelere değinen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bu
ve kamu-özel iş birliği yöntemlerini fizibilitesi uygun işlerde kullanmaya
devam edeceklerini, yaptıkları projelerin arkasında olduklarını söyledi.
Projelerin fayda-maliyet-etki analizlerini yaptıklarında, her yönüyle faydalı
olduğunu gördüklerini belirten Karaismailoğlu, dünyayı etkileyen Kovid-19
salgını nedeniyle hareketliliklerin azalmasına bağlı olarak projelerin fizibilitelerinde
beklenen geri dönüşlerin sağlanamadığını anlattı. Karaismailoğlu, bu yıl
itibarıyla gelir akışının artarak devam edeceği bilgisini vererek, bu
projelerin 2023'ten sonra direkt devlete gelir akışı sağlamaya başlayacağını,
2030'da doğrudan gelir akışı sağlar hale geleceğini, 2040'ta ise projelerin
işletmecinin olmadığı, tamamen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yönettiği
projeler haline dönüşeceğini kaydetti. YİD'lerin süreli işletmeler olduğunu
vurgulayan Karaismailoğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 2026'da devlete
teslim edileceğini bildirdi. Karaismailoğlu, YİD projelerinde önemli gelişmeler
olacağına dikkati çekerek, "Özellikle Antalya-Alanya Otoyolu ihalesini
hazırlıyoruz. Yaz aylarında YİD olarak ihalesini yapacağız. Ankara-Kırıkkale-Delice
Otoyolu Projesi'nin ihalesini de hazırlıyoruz. Fizibilitesi uygun projelerde
YİD modelini kullanmaya devam edeceğiz" dedi.
SAAT BAŞI TREN KALDIRMA GİBİ BİR HEDEFİMİZ VAR
Bu yıl sonu itibarıyla
Ankara-Sivas YHT Hattı'nı hizmete alacakları bilgisini veren Karaismailoğlu,
Ankara-İzmir YHT Hattı çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Söz konusu
hattaki ihale sorunlarının çözüldüğünü, çalışmaların hızla devam ettiğini
aktaran Karaismrak, "2024 yılı sonu itibarıyla Ankara-İzmir YHT Hattı'nı
açma hedefimiz var. Ankara-İstanbul güzergahında YHT ile 4 saati bulan seyahat
süresi Bilecik'te çalışmaları süren tüneller bittiğinde 45 dakika daha
kısalacak. Önümüzdeki yılın sonuna doğru o tüneller de açılınca süre yaklaşık 3
saat 15 dakikaya inecek. Onun dışında da sefer saatlerini de talep oldukça
artırıyoruz. Saat başı tren kaldırma gibi bir hedefimiz var" diye konuştu.
Karaismailoğlu,
Kapıkule-Çerkezköy-Halkalı hattında çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, bir
taraftan Avrupa hattında Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan ile kapasitenin
artırılmasına ilgili görüşmelerin devam ettiğini, bir taraftan da denizde
İzmir'den İtalya ve İspanya'ya, Karasu'dan Köstence, Varna, Rusya limanlarına
Ro-Ro hattının artırılmasına ilişkin projelerinin olduğunu bildirdi.
YERLİ VE MİLLİ TRENİN TEST SÜREÇLERİ SÜRÜYOR
Yerli ve milli trenin test
süreçlerinin sürdüğü bilgisini veren Karaismailoğlu, yaklaşık 6 bin kilometreye
kadar test yapıldığını, sertifikasyon süreçlerinin devam ettiğini bildirdi.
Karaismailoğlu, "Yerli ve milli trenimiz tahmini yaz ayları içinde yolcu
taşımaya başlayacak, saatte 160 kilometre hıza sahip olacak. Bir taraftan da
225 kilometre/saat hıza kadar çıkabilecek trenin de tasarım çalışmaları devam
ediyor. Artık biz, bir taraftan hem demir yolu hattımızı artırırken demir yolu
araçları ve ekipmanları tarafında da çok önemli işler yapıyoruz. Kendi hızlı
trenini üreten bir ülke olarak 28 bin kilometreye çıkacak demir yolu hattımızda
da kendi trenlerimizi çalıştırmak için projelerimizi yürütüyoruz" ifadelerini
kullandı.
ORTA KORİDOR'UN ÖNEMİ ÇOK DAHA AÇIĞA ÇIKTI
Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu
Hattı'nın ve Marmaray'ın yapılmasıyla Pekin'den Londra'ya kadar kesintisiz bir
akım oluşturularak Kuzey Koridor'a alternatif oluşturduklarını vurgulayan
Karaismailoğlu, bu hattın geliştirilmesi için çok önemli çalışmalarının
olduğunu dile getirdi. Karaismailoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı dönemi dışında
buradan yıllık 5 bin blok tren seferinin düzenlendiğini, yüzde 30 pay almak
için çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Savaş dönemiyle beraber Orta Koridor'un
öneminin çok daha açığa çıktığına dikkati çeken Karaismailoğlu, orada da
altyapı eksikliğinin olduğunu ancak mevcut hattı tam kapasiteyle kullanmaya
çalıştıklarını anlattı.
Divriği-Kars-Ahılkelek hattında
kapasiteyi 3 katına çıkaracak yeni ihale çalışmalarının olduğunu belirten
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Nahçıvan üzerinden de ayrı bir koridor
çalışmalarının olduğunu kaydetti.
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI'NDA İLK TEST UÇUŞU BÖLGEDE HEYECAN YARATTI
Bakan Karaismailoğlu, Rize-Artvin
Havalimanı'nın da çok önem verdikleri projelerden biri olduğunu belirterek,
"Üstyapı itibarıyla işler toparlandı artık ince işler, yol bağlantıları
yapılıyor. İnşallah eksikleri giderdikten sonra mayıs sonuna doğru Rize-Artvin
Havalimanı'nı açmak için hazırlıklarımız devam ediyor. Bugün ilk test uçuşu
yapıldı, bölgede bir heyecan yarattı" dedi.
KANAL İSTANBUL'UN ÖNEMİ DAHA DA ARTTI
Kanal İstanbul'un tamamen
alternatif bir su yolu olarak projelendirildiğini ifade eden Karaismailoğlu,
"Projede ulaşım yollarımıza başladık, kara yolları ve demir yollarındaki
çalışmalarımız başladı. Ulaşım ihtiyaçlarının alternatiflerini sunduktan sonra
kazı işlemine başlayacağız. Kanal İstanbul uzun soluklu, maliyeti yüksek bir
proje. Özellikle genel bütçeye yük olmadan projeyi yapmak için de finansal
modellerde çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah orada da ciddi bir gelişme
olacak" diye konuştu.
Karaismailoğlu, Rusya-Ukrayna
Savaşı'nda Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin öneminin gündeme gelmesinin ardından
Kanal İstanbul'un bu sözleşmeyi tartışmaya açacağına dair eleştiriler
geldiğinin hatırlatılması üzerine şu değerlendirmede bulundu:
"Bence Kanal İstanbul'un
önemi daha da arttı. Kanal İstanbul'un yapımını eleştirenler sadece bu işi bir
emlak, rant dedikodu siyasetine dönüştürerek karalamaya çalışıyorlar. Halbuki
biz burada küresel bir lojistik hareketten bahsediyoruz. Çünkü bu alternatif
bir su yoludur, olması gereken bir projedir. O yüzden bir dedikodu siyasetine
alet edilecek sadece bir rant emlak projesi olarak göstermek onların
basitliklerini gösterir. Büyük, güçlü Türkiye, bu büyük mega projeleri yapmak
zorunda. Ulaşım projelerinde Kanal İstanbul'un altından geçecek olan
Halkalı-Ispartakule Demir Yolu Projesi'ne başladık, Sazlıdere Köprüsü ile
Başakşehir-Bahçeşehir-Hadımköy Otoyolu Projesi kapsamında Kanal İstanbul'a göre
projelendirilerek başlandı ve çalışmaları devam ediyor. Montrö'nün Kanal
İstanbul ile hiçbir alakası yok. Çünkü bu sözleşme hem İstanbul Boğazı'nı hem
Marmara Denizi'ni hem de Çanakkale Boğazı'nı kapsayan bir anlaşmadır. Kanal
İstanbul'dan geçenler Marmara Denizi'ni de Çanakkale Boğazı'nı da kullanacak. O
yüzden burada Montrö'ye aykırı hiçbir şey yok."
Kanal İstanbul'un planlanan
maliyetinde bir değişiklik olmadığını dile getiren Karaismailoğlu, Türkiye'de
bu işi yapabilecek büyüklükte firmaların bulunduğunu, onlarla birlikte altyapı
konusunda dünyanın önde gelen firmalarının da bu projeyi yapabilmek için
aralarında şimdiden yarış yaşandığını bildirdi.
İSTANBUL'DA YAZ AYLARI İTİBARIYLA METROLARI AÇMAYA BAŞLAYACAĞIZ
Özellikle İstanbul'da yaz ayları
itibarıyla metroları açmaya başlayacaklarını vurgulayan Karaismailoğlu,
"İlk Kağıthane-Havalimanı Metro Hattı ile başlıyoruz açmaya, peşinden
Kadıköy-Kartal-Pendik bağlantısını Sabiha Gökçen'e kadar uzatacağız. Ayrıca Çam
ve Sakura Şehir Hastanesi'ne yönelik 6,5 kilometre metro hattını da ağustos ayı
itibarıyla bitirmeyi hedefledik. Belediyenin sorumluluğunda olan 100
kilometrelik metro hattının da bir an önce bitmesi gerekiyor. Çünkü bunlar
beraber planlanmış ve birbirini tamamlayan projelerdir. O yüzden o tarafı da
teşvik ediyoruz ki bir an önce bu projeler bitsin ve beraber İstanbul'a hizmet
etsinler. Şu anda onları göremiyoruz ama inşallah önümüzdeki yıllarda biraz
daha hızlandırırlar" ifadelerini kullandı.