ULAŞTIRMA BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: ERİŞEBİLİRLİĞİ MERKEZE ALAN
ÇALIŞMALARA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYORUZ"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 12. Ulaştırma ve
Haberleşme Şûra'sında konuştu, ulaştırma ve haberleşme sektöründeki yatırımlara
ve hedeflere dikkati çekti. Erişilebilirliği merkeze alan, verimli,
sürdürülebilir, akıllı ve entegre hareketliliği sağlamak için çalışmalara hız
kesmeden devam ettiklerini belirten Karaismailoğlu, "Bütünsel kalkınmayı
sağlayacak ekonomi ve ulaşım koridorlarının gelişimi ve ülkelere
etkisi gibi önemli konularda sektördeki işbirliği fırsatlarını, bölgesel
sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyacağız. Geleceğe yönelik fırsatları
belirleyeceğiz ve iş birliği olanaklarımızı masaya yatıracağız"
dedi..
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, 3 gün sürecek 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şûra'sının açılışında
konuştu. Şûra'da geleceğe yönelik ulaşım ve haberleşme stratejilerini ve çözüm
önerilerini ortaya koymak üzere “Lojistik-Mobilite-Dijitalleşme” odağında
paneller ve sektör toplantıları gerçekleştirileceğini kaydeden Karaismailoğlu,
3 gün boyunca ulaşım ve iletişim dünyasının kalbinin İstanbul'da atacağını
söyledi. Haberleşme ve ulaştırma sektörlerinin, küresel dünyada ekonominin
temel sütunları arasında yer aldığını vurgulayan Karaismailoğlu, şöyle devam
etti:
"İletişim ve ulaşım çağının
hayli gelişmiş bir safhasını yaşıyoruz. Artık ülkelerin sağlıklı bir iletişim
ve ulaşım altyapısına sahip olmadan küreselleşen dünyada rekabet etmesi mümkün
değildir. Teknolojinin ilerleme ve yeniliklerinin, zamanın akışını
hızlandırdığı bir bilgi çağında yaşıyoruz. Artık uzak-yakın,
bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı, sınırlar
şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde
kalktı."
BİRKAÇ SAATLİK İLETİŞİM KESİNTİSİNDE YERLİ VE MİLLİ UYGULAMALARIN NE
KADAR GEREKLİ OLDUĞUNA ŞAHİT OLDUK
Toplumların, sadece kendilerine
sunulanı değil, her alanda dünyada en iyi olanını, anında talep etmeye
başladığını kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, birkaç saatlik iletişim
kesintisinin bile toplumda oluşturduğu rahatsızlığa yerli ve milli
uygulamaların ne kadar gerekli olduğuna çok yakında bir kez daha şahit
olunduğunu söyledi. "Şeffaflık, özgürlük, adalet, hesap verebilirlik ve
iyi yönetim artık sadece dünyanın imtiyazlı bir bölümü için değil, tamamı için
geçerli değerler haline dönüştü" diyen Karaismailoğlu, bunu anlamayan,
reddeden, dönüşüme ayak uyduramayan
ülkelerin, olayların ve zamanın
arkasında kalacağının açık olduğunun altını çizdi.
TEKNOLOJİYE GEM VURMAK MÜMKÜN DEĞİL
Karaismailoğlu, "Şu
tartışmasız bir gerçektir ki; teknolojiye gem vurmak mümkün
değildir. Çünkü, bugün hayal edilenler yarının
gerçeklikleridir. Teknolojik gelişmeler, yarının dünyasını
bugünkünden çok daha şeffaf hale getirecek ve hiçbir şeyi dar bölgeler
içerisinde bırakmayacak. Ülkelerin dünya ve çağın gereklerine entegre
stratejiler dahilinde, ulaşım ve iletişim altyapılarına yatırım yapması
şarttır. Bizim için de üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan, jeopolitik ve
jeostratejik konumuyla Türkiye'nin ulaştırma ve haberleşme stratejisini, bölgesel
ve küresel boyutlarıyla planlanması ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü her
şeyden önce, dünya üzerinde bir coğrafi alanın bölge olarak
adlandırılabilmesi için ülkeler ve halklar arasında iletişim ve etkileşimi
mümkün kılacak haberleşme ve ulaşım ağları olmalıdır" diye konuştu.
Bunun tarih boyunca böyle
olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, "Mesela İpek Yolu ya da Baharat Yolu
olmadan Avrasya Bölgesi’nden bahsetmek mümkün değildi. Ulaşım ağları
sayesinde farklı medeniyetler birbirleriyle hem ticari, hem de insani ilişkiler
geliştirdiler. Bugün de olduğu gibi Türkiye, tarih boyunca hem coğrafi hem
kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının
kesişme noktasında yer aldı. Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda
doğal bir köprü olduğu gibi, Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan
kuzey güney koridorlarının da tam ortasındadır" dedi.
Türkiye'nin 4 saatlik bir
uçuş ile 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar gayri Safi
Milli Hasılaya sahip ve 7 trilyon 45 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67
ülkenin merkezinde olduğuna vurgu yapan Karaismailoğlu, "Jeostratejik
konumumuzdan hareketle, ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel
şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak
Türkiye için vazgeçilmezdir" ifadelerini kullandı.
BÖLÜNMÜŞ YOL AĞINI 28 BİN 340 KM'YE ÇIKARDIK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın “Siyaset demek; ülke için eser üretmek, millete hizmet etmek
demektir" ifadesine dikkati çeken Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 19
yıldır bu anlayışla çalıştıklarını, ulaşım ve iletişim alanında
gerçekleştirilen yatırımlarla çehresi aydınlanan Türkiye’nin gelecek vizyonunu;
dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima
entegrasyonu merkeze koyarak şekillendirdiklerini belirtti. Ulaşım ve
iletişim alanında Türkiye'nin 2002’den bu yana kat ettiği gelişmelere
değinen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Son 19 yılda
ülkemizin yıllardır süren ulaşım altyapısı problemini büyük ölçüde çözdük.
Nice dev ulaştırma projelerini tamamladık ve hizmete açtık. 2003 yılı öncesi
mevcut 6 bin 101 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızı 28 bin 340 kilometreye
çıkardık. Otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye ulaştırdık. Osmangazi
Köprüsü’nün dahil olduğu İstanbul-İzmir Otoyolu’nu, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nü içeren Kuzey Marmara Otoyolu’nu, Ankara-Niğde Otoyolu’nu ve
Menemen Çandarlı Otoyollarını bitirdik. Edirne'den Şanlıurfa'ya kesintisiz
otoyol bağlantısı tesis ettik. Aydın-Denizli Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu
Nakkaş-Başakşehir Kesimi ve 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de dahil olduğu Malkara-
Çanakkale otoyol yapım çalışmalarımız ise devam ediyor. 1915 Çanakkale
Köprüsü, 2 bin 23 metre orta açıklık ile Cumhuriyetimizin 100. kuruluş
yıldönümünü sembolize edecek. Bu uzunluğu ile tamamlandığında ‘dünyanın en
büyük’ orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip olacak.
Yaklaşım viyadükleri ile beraber toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608
metreye ulaşmaktadır. İki çelik kule arasındaki Köprümüz, dünyada ikiz
tabliye olarak tasarlanan nadir asma köprülerden biri olma özelliğine
sahip.1915 Çanakkale Köprüsü, feribotla bekleme süresiyle ve hava
durumları nedeni ile çoğu zaman saatler süren Çanakkale Boğazı'ndan geçiş
süresini 6 dakikaya kadar indirecek. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışını 18
Mart 2022'de gerçekleştirerek tüm dünyanın hizmetine sunacağız."
Yeni otoyol çalışmalarına da
devam edeceklerinin altını çizen Ulaştırma Bakanı Adil
Karaismailoğlu, Yap-İşlet-Devret modeliyle 2023 yılına kadar toplam 6
proje ile 579 kilometre ve 2035 yılına kadar toplam 13 proje ile 3 bin 767
kilometre daha otoyol yapımını hayata geçirmeyi planladıklarını açıkladı.
Karaismailoğlu, bölünmüş yol ve otoyol yapımına ağırlık verildiği gibi diğer
yolların da fiziki ve geometrik standartlarının iyileştirilmesi
çalışmalarına da yoğunlaşarak ayrıca 15 bin km daha tek yolu tamamladıklarını
söyledi.
TÜNEL UZUNLUĞUNU 30 KATIN ÜZERİNDE ARTTIRDIK
Geçit vermeyen dağları tünellere,
vadileri köprülerle, viyadüklerle aştıklarını kaydeden Karaismailoğlu, 50
kilometre olan toplam tünel uzunluğunu ise tam 30 katın üzerinde artırarak 631
kilometreye yükselttiklerinin altını çizdi. Tünel yapımında 2023 yılına kadar
720 kilometre, 2035 yılına kadar bin 50 kilometre trafiğe açarak hizmet vermeyi
hedeflediklerini belirten Karaismailoğlu, "Yollarımızı inşa ederken akıllı
ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yakıttan tasarruf etmek, çevreye daha az zarar veren alternatifleri oluşturmak,
ekonomik canlılığı ve lojistik hareketliliği tesis etmek için, Bakanlığımız
tarafından hayata geçirilen Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve
2020-2023 Eylem Planını sıkı sıkıya takip ediyoruz. Karayollarına yaptığımız
yatırımlarla taşıt hareketliliği yüzde 170 artmasına rağmen trafik kazalarında
yüzde 80'e varan azalma oldu. Yani, bu yatırımlar sayesinde her yıl binlerce
can kurtardık" şeklinde konuştu.
58 MİLYONUN ÜZERİNDE YOLCU YHT İLE SEYAHAT ETTİ
Asya ile Avrupa arasında, Çin’den
Londra’ya kadar uzanan Demir İpekyolu’nun Orta Koridoru’ndaki Türkiye'nin,
uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında da stratejik öneminin çok büyük
olduğuna dikkati çeken Karaismailoğu, bu gerçeklikten hareketle demiryollarında
bir reform süreci başlattıklarını anlattı. 2003 yılına kadar el değmeyen
demiryollarının tamamını yenilediklerini vurgulayan Karaismailoğlu,
"Milletimizin yarım asırlık hayali Yüksek Hızlı Tren hatlarını inşa ettik.
Ankara-Eskişehir-İstanbul-Konya, hızlı tren hatlarını ülkemize kazandırdık.
Ülkemizi yeniden demir ağlarla örme hedefleri kapsamında demiryolu
uzunluğunu 12 bin 803 kilometreye çıkardık. Bugüne kadar 58 milyon üzerinde
yolcu Yüksek Hızlı Trenler ile seyahat etti. Yüksek Hızlı Tren
çalışmalarımızı burada bırakmadık. Sonuna geldiğimiz Ankara-Sivas ve Konya
Karaman Hızlı Demiryolu hattı inşasını tamamlamak için çalışmalarımızı
yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ayrıca Ankara-İzmir, Ankara-Bursa,
Mersin-Adana-Gaziantep, Karaman -Ulukışla güzergahlarında da çalışmalarımız
hızla devam ediyor. Bu çalışmaların yanı sıra; sinyalli hat
uzunluğumuz yüzde 172, elektrikli hat uzunluğumuz ise yüzde 180
arttırdık" diye konuştu.
BAKÜ-TİFLİS-KARS HATTINDA 1 MİLYON 290 BİN TON YÜK TAŞINDI
Dünyanın en önemli ulaşım
projelerinden biri olan Marmaray’la iki kıtayı birbirine deniz altından
bağladıklarını ifade eden Karaismailoğlu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu
hattını açarak Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz demiryolu bağlantısı
sağladıklarını belirtti. Bu hattın Pekin’den Londra’ya uzanan orta koridorun ve
Kazakistan’dan Türkiye’ye uzanan Demir İpek Yolu’nun en stratejik bağlantı
noktası haline geldiğini ve demiryolu yük taşımacılığı alanında yeni bir çağ
başlattığının altını çizen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu,
"Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı; Çin ile Türkiye arasındaki yük
taşıma süresini 1 aydan 12 güne, Marmaray'ın bu hatta entegre olmasıyla da
Uzak Asya ile Batı Avrupa arasındaki süreyi 18 güne düşürmüştür. Asya ile
Avrupa arasındaki küresel ticaret ağları için yeni ve çok önemli bir alternatif
oluşturmuştur. Bakü-Tiflis-Kars hattında bugüne kadar toplam bin 133 tren, 20
bin 819 vagon ile 1 milyon 290 bin ton yük taşındı" dedi.
185 KM UZUNLUĞUNDA RAYLI SİSTEM YAPIM ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Uluslararası ve ulusal demiryolu
işletmesiyle birlikte aynı zamanda kent içi raylı sistemlere de ciddi
yatırımlar yaptıklarını kaydeden Karaismailoğlu, Türkiye genelinde 12 ayrı
şehirde toplam 811,4 kilometre şehir içi raylı sistem hattının işletildiğini vurguladı. Bu
hatların 312,2 kilometre uzunluğundaki bölümünün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
tarafından yapıldığını belirten Karaismailoğlu, İstanbul, Bursa, Ankara,
Kocaeli, Konya, Kayseri ve Gaziantep olmak üzere 7 ayrı şehirde 14 hatta yaklaşık
185 kilometre uzunluğunda raylı sistem yapım çalışmalarının da devam ettiğini
belirtti.
"Demiryolu ulaşım ağındaki
tüm bu başarılarımızı, yine aynı dönemde gelişen yerli ve milli demiryolu
endüstrisi ile adeta taçlandırdık" diyen Karaismailoğlu, raylı sistem
araçlarının farklı bölümlerinin yapıldığı üç önemli şirketini TÜRASAŞ
çatısı altında birleştirerek Türkiye'nin raylı sistem üretim süreçlerinde yeni
bir ivme ve sinerji yakaladıklarını ifade etti. TÜRASAŞ’ı Orta Doğu'nun en
büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdiklerini anlatan Karaismailoğlu,
"Saatte 160 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Tren setinin test
süreçlerini tamamladık. 2022 yılında milli elektrikli lokomotifin seri
üretimine başlayacağız.
Saatte 225 kilometre hıza sahip
Milli Hızlı Trenin tasarım çalışmalarını tamamlayarak prototip üretim
aşamasına geleceğiz. Bu projelerimizle birlikte metro, banliyö ve tramvay
tasarım ve üretimi dahil olmak üzere raylı sistem araçları
üretiminde ülkemiz için önemli bir aşamaya ulaşmış olacağız" dedi.
HAVACILIK SEKTÖRÜNE 114 MİLYAR TL'NİN ÜZERİNDE YATIRIM YAPILDI
Hava ulaşım faaliyetlerinde son
yıllarda eksen kayması yaşandığına dikkati çeken Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küresel nüfus hareketleri
ve ticari dengelere bağlı olarak hava ulaşım faaliyetleri, bugün hızla
batıdan doğuya kaymaktadır. Türkiye, coğrafi bakımdan üç kıtanın
ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlar ile gelişmekte olan
pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer almaktadır. Bunları dikkate
alarak 2003 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları
ve faaliyetleriyle, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri
haline geldik. 2003-2021 yılları arasında 114 milyar Lira'nın üzerinde
havacılık yatırımı gerçekleştirdik. Bu sayede; 26 noktaya yapılan iç hat
uçuşlarımızı, bugün 56 noktaya çıkardık.
2003 yılında 50 ülke ile 60
noktaya uçuş yapılırken, bugün 127 ülkede 329 noktaya ulaştık. Dünyada
ulaşamayacağımız yer kalmayacak dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda
gerçekleştirdik. Yapımları devam eden Çukurova, Tokat, Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane
ve Yozgat havalimanları ile havayolu ulaşım ağımızı daha da güçlendireceğiz.
Bugün ülkemiz, özellikle de İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit
merkezlerinden biridir. 29 Ekim 2018 tarihinde hizmete geçen İstanbul
Havalimanı dev kapasitesiyle, Türkiye'yi uluslararası bir aktarma merkezi
yaparak, ülkemizi küresel havacılıkta zirveye taşıdı. Hizmete girdiği ilk
günden bugüne 100 milyonun üzerinde yolcu ağırladı. 2021 yılı ilk 8 ay
istatistiklerine göre; Avrupa'da en yoğun havalimanları sıralamasında yaklaşık
21 milyon yolcuya hizmet veren İstanbul Havalimanı ilk sırada. Ayrıca İstanbul
Havalimanı, “Dünyanın En İyi 10 Havalimanı” arasında 2. sırada yer aldı.
Küresel planda iddialı havayolu şirketleri için faaliyet merkezi olarak hizmet
edecek bu tür üsse sahip olmak çok ama çok önemli bir unsurdur. Bu
bağlamda havayolunun yükselen değeri ve göklerdeki temsilcimiz Türk Hava
Yolları’nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı çok yerinde bir
adım olmuştur. Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden biri olan Türk Hava
Yolları, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı ile
birlikte artık geleceğe çok daha emin adımlarla yürümektedir."
SIRADA 5B VE 6A UYDULARIMIZ VAR
"İstikbal Göklerdedir
sözünden hareketle çıtayı daha da yüksek tutarak uzay havacılığında da büyük
başarılar elde ediyoruz" diyen Karaismailoğlu, Türkiye'nin uzayda da
söz sahibi olabilmesi için başta haberleşme uyduları olmak üzere, çok amaçlı
gözlem ve alçak yörünge uyduları yaptıklarını söyledi. Haberleşmedeki
iletişim uydusu Türksat 5A’yı 8 Ocak’ta yörüngesine fırlattıklarını, Haziran
ayı içerisinde hizmete aldıklarını anımsatan Karaismailoğlu, 3 kıtaya yayılan
geniş bir coğrafyada televizyon ve veri haberleşme hizmeti verildiğini
belirtti. Karaismailoğlu, "Şimdi sırada TÜRKSAT 5B ve 6A uydularımız
var. Türksat 5B’nin tasarım ve üretim aşamaları başarı ile
tamamlandı. Milli Haberleşme Uydumuz Türksat 6A’nın ise montaj,
entegrasyon ve testleri Ankara’daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test
Merkezi’nde devam ediyor. Uydunun üretim ve test sürecinin 2022 yılı
sonunda tamamlayarak, 2023 yılı ilk çeyreği içinde de fırlatılmasını
planlıyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimizde haberleşme uydusu üretebilen
10 ülke arasında yer alacağız" diye konuştu.
DENİZ YOLU PAYI YÜZDE 36 ARTTI
Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde
90’ının denizyoluyla yapıldığını, denizciliğin dünya için vazgeçilmez
olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, düşük maliyetli ve verimli olmasıyla
deniz taşımacılığının; sürdürülebilir ekonomik gelişme ve refah için de olmazsa
olmaz olduğunu ifade etti. Denizcilik alanında da devrim niteliğinde gelişmeler
kaydettiklerini vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu,
"Ülkemizin toplam dış ticareti içinde deniz yolunun ekonomik payı 2003
yılında 57 milyar dolar iken, 2020 yılında 216 milyar dolara yükseldi. 2021
yılının Ocak-Temmuz döneminde deniz yolunun payı geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 36 artarak 158 milyar dolar oldu. 4 Haziran 2021 günü Karadeniz’de
faaliyetlerine başlayan Filyos Limanı, yıllık 25 milyon ton konteyner elleçleme
kapasitesi ile büyük tonajlı gemilerin yeni adresidir. Rusya, Balkanlar ve Orta
Doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık
zinciri için önemli bir aktarma merkezidir. Yine Rize İyidere Lojistik Limanı
yapımına da başladık. Yılda 3 milyon ton genel kargo, 8 milyon ton dökme yük,
100 bin TEU konteyner ve 100 bin araçlık ro-ro kapasitesi ile Karadeniz
kıyılarında büyük tonajlı gemilerin yanaşabileceği dev yatırımı hayata
geçiriyoruz. Bu limanlarımız ile birlikte Ege Denizi’nde yapımı devam eden
Çandarlı Limanı ve Akdeniz’deki Mersin Uluslararası Limanı’nda devam eden
genişletme çalışmaları ile üç̧ tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin
“Denizci Ülke” kimliğini ön plana çıkarıyoruz. 2002 yılında 37 olan tersane
sayımız 84’e, yıllık üretim kapasitemiz ise 550 bin dedveyt ton’dan 4,65 milyon
deadweıght ton’a yükselmiş ve yerlilik oranımız ise yüzde 60 seviyelerine
ulaştı. Dünyanın önde gelen yat imalatçısı olan ülkemiz, 2020 yılı mega yat
projesinde sipariş adedi bakımından Dünyada 3’üncü sıradadır" şeklinde
konuştu.
KANAL İSTANBUL İLE DENİZCİLİK ALANINDA YENİ BİR ÇAĞIN KAPISINI ARALADIK
Dünya deniz taşımacılığına yeni
bir soluk getirecek, Kanal İstanbul ile ulaşım sektörü ve denizcilik alanında
yeni bir çağın kapısını araladıklarını vurgulayan Ulaştırma Bakanı
Karaismailoğlu, "Bu proje, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve
ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma
altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon
projesidir. Kanal İstanbul kapsamındaki ilk ulaşım köprüsü olan Sazlıdere
Köprüsü'nün temelini atarak projemize başladık. Yine diğer ulaşım geçişi
olan; Halkalı-Kapıkule yeni demiryolu inşaatı kapsamında Halkalı-Ispartakule arası
demiryolu hattı yapım işine başladık. Dünyadaki su yolu projeleri
incelendiğinde, İstanbul Boğazı gibi yoğun nüfusun içinden geçen başka bir su
yolu bulunmuyor. Her iki yakasında yüzbinlerce sakinin yaşadığı Boğaziçi, gün
içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Gemi
trafiğinin oluşturduğu riskler nedeniyle Boğaz, her yıl daha tehlikeli hale
geliyor. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı bugün 45
bine ulaştı. Bunun yanında binlerce de şehir içi gemi trafiği seyir halindedir.
Boğaz’da ortalama bekleme süresi, her gemi için yaklaşık 14,5 saattir. Bekleme
süresi bazen gemi trafiğine ve hava şartlarına bazen de yaşanacak bir kaza veya
arızaya bağlı olarak 3-4 günü hatta haftayı bulabilmektedir. Bu çerçevede,
İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale
geldi ve Kanal İstanbul Projesi hayata geçirildi" diye konuştu.
MOBİL İNTERNET KULLANIMI % 31 ARTTI
Ulaşımın her modunda olduğu gibi
iletişim ve bilişim sektörünün gelişiminin de 2003 yılından itibaren büyük ivme
kazandığını vurgulayan Karaismailoğlu, 2020’de yüzde 16 olan bilişim
sektörünün büyüme oranının, 2021’in ilk yarısında yüzde 19'a ulaşmasıyla büyük
bir başarıya imza atıldığını söyledi. Fiber hat uzunluğunun 445 bin kilometreyi
aştığını ifade eden Karaismailoğlu, 20 bin olan genişbant abone sayısının
86 milyona ulaştığını vurguladı. Abone yoğunluğunun sabitte yüzde 21, mobilde
yüzde 82 olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
"Mobil abone sayısı 85
milyona ulaştı ve abonelerin yüzde 93’ü 4.5G hizmetini kullanmaya
başladı. 10 yıl önce mobil operatörlerimizin dakikası 8,6 kuruş olan
ortalama tarife ücreti, bugün 1,3 kuruşa geriledi. İnternet kullanım miktarı
bir önceki yılın aynı dönemine göre yıllık bazda sabitte yüzde 39 ve mobilde
yüzde 31 artış gösterdi. Bilişim alanımızdaki hedefimizde çok net. Teknolojik
gelişmeleri takip eden değil, yön veren ülke olmak olmak istiyoruz. Özellikle
5G teknolojileri ile birlikte sektördeki yerli ve millilik oranlarımızı çok
daha yukarı çıkaracağız.5G’ye giden yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarına
yerli ve milli imkanlar ile cevap verebilmek amacıyla “Uçtan Uça Yerli ve Millî
5G Haberleşme Şebekesi Projesi”ni geliştirdik. Büyük çoğunluğu ithal edilen
donanım ve yazılım ürünlerini, kendi imkanlarımız ile üreterek ülkemizin
ihracatına ve istihdamına katkı sağlıyoruz."
KENTSEL HAREKETLİLİK ENDEKSİ OLUŞTURULACAK
Tüm bu ulaşım ve haberleşme
yatırımlarını artık son yıllarda yaşanan bilişim teknolojilerindeki gelişmelere
paralel olarak; insan, yük ve veri hareketliliğini sağlayacak şekilde
mobilite, lojistik ve dijitalleşme odağında gerçekleştirdiklerini ifade eden
Karaismailoğlu, "Yaygınlaştırdığımız Akıllı ulaşım sistemlerimiz
ile seyahat sürelerini azaltmayı, trafik güvenliğini artırmayı, mevcut
yol kapasitelerinin daha etkin ve daha verimli kullanılmasını, mobiliteyi,
yani hareketliliği artırmayı, enerji verimliliğini yükselterek ülkemizin
ekonomisine katkı sağlamayı, çevreye verilen zararları ve emisyonu
azaltmayı amaçlıyoruz. Yine erişilebilirliği merkeze alan, verimli,
sürdürülebilir, akıllı ve entegre hareketliliği sağlamak için çalışmalarımıza
da hız kesmeden devam ediyoruz. Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik
Stratejisi ve Eylem Planı ile Bakanlığımızın mobilite, lojistik, dijitalleşme
vizyonu çerçevesinde, ulaşım sistemlerinin, mevcut ve gelecekte ortaya
çıkabilecek ihtiyaçlara uygun hale getirilmesine yönelik strateji ve
politikalar geliştirilecek.
Bu çalışma kapsamında tüm
paydaşlar bazında kentsel hareketliliğin mevcut performansını ölçmek ve gelecek
yatırımlara yön vermek amacıyla bir kentsel hareketlilik endeksi oluşturulacak.
Gelecek yatırımların birim hareketlilik indeksi ve ulusal hareketlilik endeksi
üzerindeki etkisi tespit edilecektir. Böylece ulusal düzeyde hareketlilik
endeksinin yükseltilmesi ve ulaşım yatırımlarının daha etkin bir şekilde
yönlendirilerek kaynakların daha verimli tahsis edilmesi hedefliyoruz"
diye konuştu.
HEDEFİMİZ HERKES İÇİN ETKİN ULAŞIM VE İLETİŞİM SİSTEMİNİ ÜLKEMİZE
KAZANDIRMAK
Ulaşım hizmetlerine
erişebilirliğin bir hak olduğu anlayışı çerçevesinde ve "her adımda
farklılıkları ortadan kaldıran bir ulaşım ağı oluşturmak" vizyonu
doğrultusunda hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerin günlük yaşamlarını
kolaylaştıran “Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planı”nı
hazırladıklarını vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, hareketleri
kısıtlı bireylerin sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını pekiştiren, yaşam
kalitesini artıran, herkes için erişilebilir ulaşım sistemi oluşturduklarını
kaydetti. Karaismailoğlu, "Hedefimiz, etik değerleri gözeten, bilimsel
temellere dayalı, insana, çevreye ve tarihe duyarlı, şeffaflık, katılımcılık ve
paylaşımcılık ilkelerini benimseyen, yerel tabana hitap ederken bölgesel ve
küresel entegrasyonu göz ardı etmeyen bir ulaşım altyapısı inşa etmek, yüksek
kalitede kesintisiz, konforlu hizmet perspektifi sunan, yenilikçi değerlerle
bezenmiş, eşit, dengeli, sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin öncüsü olarak,
herkes için etkin bir ulaşım ve iletişim sistemini ülkemize kazandırmak"
dedi.
12.Ulaştırma ve Haberleşme Şurası
ile Türkiye'yi bu hedeflere ulaştıracak politika ve stratejilerin; hep birlikte
belirleneceğinin altını çizen Karaismailoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünyayı değiştirebilecek
mega ulaşım projeleri, kovid-19 sonrası dünyada ulaşımın iyileştirilmesi,
esnekliği ve küresel tedarik zincirlerin yeni standartları, bütünsel kalkınmayı
sağlayacak ekonomi ve ulaşım koridorlarının gelişimi ve ülkelere
etkisi gibi önemli konularda sektördeki işbirliği fırsatlarını, bölgesel
sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyacağız. Geleceğe yönelik fırsatları
belirleyeceğiz ve iş birliği olanaklarımızı masaya yatıracağız."